Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Balyoz sanıklarının AK Parti'nin yaptığı anayasa değişikliği sayesinde serbet kaldığı söyledi.
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa'da basın toplantısı düzenledi. Arınç, Balyoz tutuklularının serbet kalmasıyla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, sanıkların Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yaparak serbest kaldığına işaret ederek, "Kim karar verdi? Anayasa Mahkemesi. Ona bu yetkiyi kim vermiştir? 12 Eylül 2010'da referandumu yapılan anayasa değişikliği" dedi.
ÇOK ÖNEMLİ SONUÇLAR DOĞURACAK
"Mahkemeler tüm sanıklar için tahliye kararı verdiler. Kimi 5, kimi 3 yıl sonra kimi 2 yıl sonra kaldı ki her biri 20 yıl veya 18 yıla mahkum edilmişken, Anayasa Mahkemesi'nin bu kararıyla ve ilgili mahkemelerin de tahliye kararı vermesiyle davada tutuklu sanık kalmadı. Bu son yollarda yaşanan önemli olaylardan, belki de çok önemli sonuçlar doğurabilecek olaylardan bir tanesidir. Kim karar verdi? Anayasa Mahkemesi. Ona bu yetkiyi kim vermiştir? 12 Eylül 2010'da referandumu yapılan anayasa değişikliği.
BAŞBAKAN'I SUÇLAYANLAR...
Kim karşı çıkmıştı buna? CHP, MHP ve diğerleri. Bunu kim savunmuştu, AK Parti. Tarihin garip bir tecellisine bakın ki o gün hayır diyenler ah ne iyiymiş, Allah senden razı olsun Anayasa Mahkemesi, sen olmasan halimiz ne olacaktı diye sevinç çığlıkları atıyorlar. Demekki özgürlük, demokratikleşme böyle bir şey. O yüzden diktatörlüktü, demokraside geriye gidişti filan deyip, Başbakanımızı veya hükümeti suçlamaya kalkanlar Anayasa Mahkemesi'nin bu kararıyla ne kadar mahcup olsalar yeridir" dedi.
CUNTALAR VE DARBELER DÖNEMİ KAPANDI
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 12 Eylül davasına ilişkin de açıklamalarda bulundu: "Bugün her olayda görüyoruz ki 12 Eylül 2010 referandumuyla anayasa değişikliğini önümüze getiren herşey Türkiye'nin demokratikleşmesine, özgürleşmesine, sivil asker ilişkilerinin normalleşmesine, artık cuntalar ve darbeler döneminin kapanmasına yol açtı. Hiçkimse bugüne kadar ne Kenan Evren'in ne de arkadaşlarının yargılanacağını ve bu mahkeme sonucunda da idam olsaydı idam, idam olmadığı için ağırlaştırılmış müebbet, yaşlarına hürmeten de müebbet ağır hapis cezasıyla cezalandırılacağını düşünenemezdi."