Uluslararası Kadın ve Medya Sempozyumu’nda konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın sözleri tartışılıyor...
Abone olUluslararası Kadın ve Medya Sempozyumu’nda konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Medya erkek egemen” dedi ve kadın programlarıyla dizileri hedef aldı.
“Ülkemizdeki bazı yayın prodüksiyonlarında cinsellik, ayrımcılık, genel ahlak kurallarına ve toplumun moral değerlerine karşı olumsuz bir dil kullanılmaktadır. Şiddet de cinsellik de maalesef kadın üzerinden işlenmektedir. Bu kadını öncelikle bedene indirgemekte ve maalesef sömürmektedir. Farklı kadınlık durumu ve yaşamları medyada temsil edilmemekte, kadın ya ataerkil yapı içine sıkıştırılmakta ya da ihanet eden, yuva yıkan marjinal bir çerçeveye oturtulmaktadır. Yerli dizilerin neredeyse tamamında kadınlar içi boşaltılmış, değersizleştirilmiş nesneye dönüştürülmüştür.”
Arınç’ın bu sözlerinin ardından dizilerde, kadın programlarında kısacası medyada erkeğin egemen olup olmadığını sorduk. Kadın programlarının kadına zulüm ettiğini söyleyen de toplumsal sorunları yansıttığını ifade eden de vardı. İşte farklı görüşler...
‘Kadın programları travma yaratıyor diziler değil’
GOLD Film Sahibi Faruk TURGUT
“ARINÇ’ın diziler hakkında söylediklerine katılmıyorum, son dönemde şöyle yanlış bir saptama var: Özellikle kadın-erkek meseleleri hep medya ve diziler üzerinden şekilleniyor. Bence bunu daha büyük boyutta tartışmak gerekiyor. Sırf medyaya, dizilere indirgeyerek saptamalar yapmanın çok doğru olduğuna inanmıyorum. Tabii ki medyanın sorumlulukları, bugüne kadar oluşan kadın algısıyla ilgili belli alışkanlıkları vardır. Ama bunu tek taraflı yorumlamak çok doğru değil. Ancak şu konuya kesinlikle katılıyorum: Özellikle gündüz kuşağında yapılan kadın programlarının içeriğiyle ilgili gelinen nokta ciddi anlamda travma yaratan türden. Çok yanlış bir noktaya doğru, hızla ve abartılarak gidiliyor. Problem oluşturmaya dönük şekillendiklerini görüyorum. Ama dizilerde bu boyutta olduğunu düşünmüyorum.”
‘Tecavüz olsun, dayak olsun reyting gelsin diye bakılıyor’
Oyuncu Tolga KAREL
“BÜLENT Arınç’a yüzde 100 katılıyorum. Kadının sosyolojik durumu, şiddet görmesi, cinsel obje olarak kullanılması belgesel ya da buna benzer bir televizyon programı gibi bir çatı altında yayınlanırsa doğru olabilir. Taciz, tecavüz, şiddet toplumsal hayatta yaşanan sosyolojik bir durumdur. Bu konular dizi formatına geçtiği zaman dramatize ediliyor. Kadın üzerinden reyting sağlanıyor. Sömürülen kesim onlar.”
‘Üzerimize düşeni yapıyor, kadınlara ayna tutuyoruz’
TRT 1 “Gülben” Programı Genel Koordinatörü Ebru Erkal KİP
“BAŞBAKAN Yardımcısı Sayın Bülent Arınç’ın en önemli mesajı, toplumdaki kadın algısının düzeltilmesi için medyanın da üzerine düşeni yapması gerektiğiydi. Biz de programımızda bu noktadan hareketle üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Hafta içi her gün yayınlanan programımız da bir kadın programı. Kadının hayatta daha güçlü durması, evde geçirdiği zamanı verimli kullanması, doğal yaşamı önce evine taşıması ve ailesiyle sağlıklı iletişim kurabilmesi için yine hanımları, konularının uzmanlarıyla buluşturuyoruz. Gülben Ergen ekibiyle, kadının sağlıklı, kendine güvenen, doğallığını kendi yaratabilen, problemlerin çözümüne odaklı, huzurlu ve mutlu olabilmesi için, içinde kendilerini bulabilecekleri insan hikâyelerini programa taşıyarak, bu konuda önemli hikâyelere yer vererek kadına ayna tutmaya çalışıyor.”