BIST 8.664
DOLAR 34,35
EURO 37,42
ALTIN 3.022,19
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Arınç'ın CHP'li Koç'a yanıtı ağır oldu

Bülent Arınç, Haluk Koç'un Silivri ile ilgili kendisine söylediği sözlere sert cevap verdi: Ben ülkeyi yönetiyorum, senin gibi laf ebeliği yapmıyorum!

Abone ol

Bursa 'da Ak Parti İlçe Başkanlığı tarafından Bursa Tekstil Ticaret Merkezi (BUTTİM)'nde 17 ilçe başkanı ve üyelerine düzenlediği iftar yemeğine katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, dünya ve ülke gündemi hakkında konuştu.

İftar yemeği sonrası 10 bin kişiye hitap eden Arınç, CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç 'un Silivri ile ilgili kendisine söylediği sözlere gönderme yaparak, " Haluk Koç soruyormuş 'Başbakan Yardımcısı bu istihbaratı nerden aldı?' diye. Nerden alacağım ben ülkeyi yönetiyorum. Senin gibi laf ebeliği yapmıyorum. Biz bu ülkenin insanın en güzel şekilde tanıyor ve biliyoruz" dedi.

SURİYE'DEKİ KARDEŞLERİMİZ RAMAZAN'I YAŞAYAMIYOR

Arınç, Türkiye 'nin ufak tefek olaylara karşın huzurlu bir Ramazan geçirdiğini söyledi. Türkiye'nin komşu ülkelerinde iç savaş nedeniyle Ramazan ayının huzurlu geçmediğini kaydeden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Biz kendi açımızdan hamd ediyoruz, ama hemen çevremize baktığımızda Ramazan'ın farkında olamayan. Başlarına düşen bombalarla evleri göçürülen, maalesef alçakça katledilen 100 binin üzerindeki insana her ay 5 bin cinayetin eklendiği bir Suriye'yi göstermek mümkün mü? Maalesef Esad'ın kendi elindeki silahlı güçleri kara harekatı yapmaktan da korktukları için helikopterlerle uçaklarla kendi halkını bombalıyor. Allah Suriye'deki Müslüman kardeşlerimize yardım etsin. Onları güçlendirsin. Allah zalimlere fırsat vermesin ki onlarda Ramazan neşesini bu denli yaşayamadılar inşallah en kısa zamanda yaşasınlar" dedi.

Mısır'da da iç çatışma ve darbe nedeniyle Ramazan'ı yaşanamadığını dile getiren Arınç, binlerce insanın sniperlerle öldürüldüğünü hatırlattı. Arınç, şimdide meydanları boşaltın, yeni katliamlar olabilir tehditleri savrulduğunu söyleyerek, "Allah Mısır'daki kardeşlerimize de yardım etsin. Cezayir, Libya, Tunus, Afganistan, Pakistan, Bangladeş, Arakan Müslümanları Miyanmar farklı değil. Biz soframızda hamd olsun rahatlıkla iftarımızı yapılıyorken bu saydığım ülkelerde insanlar henüz iftar yapamadı. Ramazan'ın neşesini yaşayamadı. Allah'ım sen bütün dünyada Müslümanlara da masum insanlara da bu zulümlerden kurtulmayı nasip et" diye konuştu.

Türkiye gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Arınç, 17 Ağustos'ta Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Bursa'yı ziyaret ederek 81 ildeki kentsel dönüşüm çalışmalarını Bursa'dan başlatacağını da kaydetti.

"DEMOKRASİDE BALANS AYARI SİNCANDA TANK YÜRÜTMEKLE OLMAZ

Büyükşehir kanunu ile beldelerden köylere kadar hizmetin daha hızlı ve doğru ulaşacağını belirten Başbakan Yardımcısı Arınç, parti olarak demokratikleşme konusunda da adımların kesilmeden devam ettiğini vurguladı. Son çıkan kanunlardan birinde askerlik ile ilgili yeni düzenlemeler yaptıklarına dikkat çeken Arınç, "Sözleşmeli er ve erbaş kanunu dendi. 30 maddeden fazladır ama içerisinde çok önemli düzenlemelerden biriside geçmişte askere darbelere dayanak olduğu iddia edilen iç hizmet kanunun 35'nci maddesinin kaldırılmasıdır. Bu güne kadar çok söylendi, ama kaldırılmadı. Parlamentodaki görüşmeler sırasında muhalefet partilerinden bir tanesi bu maddenin kaldırılmasına karşı çıktı. Güler misiniz? Ağlar mısınız? Artık Türkiye eski Türkiye değil. Sivil asker ilişkileri en iyi noktasında. Asker, şerefli ordumuz kendisine düşen görevi biliyor. Ve o görevi en büyük başarıyla yapmaya gayret ediyor.

Onlar bizim evlatlarımız ve vatanımızın savunması, askerlik görevi onların işi. Ama cumhuriyeti korumak ve kollamak benim vazifemdir. 'Cumhuriyet tehlikeye düştü defolsun bu siviller onların yerine ben varım' anlayışına artık paydos dedik. Bu maddeyi tamamen ortadan kaldırdık. Siviller ülkeyi yönetirler başarısız olurlarsa karşılığında darbe yapılmaz. Demokrasi bunu kabul etmez. O yüzden Mısır'da olan olaylara 'Mursi'nin de çok hatası vardı canım' diyerek 'askere hoş geldin' diyenlere yazıklar olsun. Böyle bir anlayış dünyanın hiçbir yerinde, demokrasisinde yer bulmamıştır. Sivil yanlış yapar halk düzeltir. Sandık ne güne duruyor. Sandığa gidersiniz bu gün yüzde 25 alan yüzde 5'e düşer. Yüzde 7 alan 47'ye çıkar. Demokrasilerde balans ayarı Sincan'da tank yürütmekle olmaz. Demokraside balans ayarı sandıkla, seçimle, halk iradesiyle olur. Hamd olsun biz bunu bütün dünyaya ilan ettik" dedi.

BİZDEN BİR FİSKE BİLE KOPARTAMADILAR

'Biz millete hizmetkar olan bir düşünceye sahibiz efendi değiliz diyoruz' diyen Arınç, vazifelerinin halka hizmet olduğunu kaydetti. Siyaseti 11 yıldır başarı ile yürüttüklerini dile getiren Başbakan Yardımcısı Arınç, katrilyonların yeni okullar, hızlı trenler, havalimanları, derslikleri, en mükemmel hastaneler için harcandığını ifade etti. IMF'e olan borcunda bitirildiğini ve Türkiye'nin 5 milyar dolar borç verecek hale geldiğini hatırlatan Arınç, Gezi olayları ile ilgili şunları söyledi:

"Gezi olayları veya Taksim'de başlayan olayların kötü bir mecraya gitmesi karşısında Türkiye'nin itibarını zedelemek, Türk halkının bütünlüğünü, beraberliğini bozmak istediler. Bizi dışarıya ihbar ettiler. Ama hamd olsun çok güçlü ekonomimiz olduğu için bir tek fiske bile koparamadılar. Borsanın 90 binlerin üstünde olduğunu biliyorduk. Yüzde 10'luk bir düşüş yaşanmış. Niye diye gelip bize hesap sordular? Borsa 11 binde iken niye bize '90 bine çıkarttınız?' diye sormadınız. Hiç aklınıza gelmiş miydi. Rüyanızda mı gördünüz siz borsadaki endeksin 90 bin olacağını? Her yerde düşüş olur. Bunlar konjektörel şeylerdir. Bunların hepsi iyi yürüyen bir piyasa ekonomisinin gerekleridir. Her şey kontrolümüz altında. Kimin koynundan ne çıktığını da milletimiz kısa zamanda gördü. Her şeyi ile kontrol altında huzur ve güvenliğimizi bozmaya izin vermeyecek noktadayız."

MAHKEMEYİ İŞGAL ETMEK NE DEMEK?

Silivri davası hakkında da değerlendirmede bulunan Arınç şöyle konuştu:

"Kaç günden beri Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleri ve maalesef bazı marjinal gruplar Silivri'yi işgal et hazırlıkları yapıyorlar. Ben bu planları deşifre edince bunun üzerine gitmeye başladılar. CHP'li 3-5 milletvekili biz oraya gideceğiz diyorlar. Mahkemeyi işgal etmek ne demektir? Mahkemenin kararını açıklamasına engel olmak ne demektir? Yargılamayı iptal etmeye çalışmak ne demektir? Hukuk devletinde işgal kelimesi hangi anlama gelir siz bunu bilmiyor musunuz? Türkiye bir hukuk devleti. Hukuk devletinde devletin bir yüzü vardır o da hukuktur. Hukukun dışına hiç kimse çıkamaz. Çıkmasana da izin vermeyeceğiz. Planları bozulduğu için ortalığı birbirine katıyorlar. TGB diye bir örgüt var. Bildiri yayınlıyormuş. 'Biz orda olacağız' diye. Kendisini Türkiye Gençlik Birliği diye de takdim ediyor. Hiç utanmadan sıkılmadan. Bu örgütün adı Türkiye Gençlik Birliği değildir. Tüm Gençlik Birliği'dir. TGB'yi kullandıkları için millet aradaki farkı bilmiyor. Türkiye kelimesini hiçbir dernek Bakanlar Kurulu izni olmadan kullanamaz. Bakanlar Kurulu verilmediği halde kendisine Türkiye Gençlik Birliği diyerek 10, 15 tane marjinal insanı Türkiye'nin gençleri diye takdim etmeye çalışıyorlar. Türkiye'nin gençliğinin en güzel temsilcileri buradaki kardeşlerimiz."

BENİM MİDEM ÇAPULCUYU HAZMEDEMEZ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç'a da göndermede bulunan Başbakan Yardımcısı Arınç şunları söyledi:

"Son olaylarda Türkiye'yi karıştırarak kamu mallarının zarar görmezsine, insanların yaralanmasına, 5 canımızın hayata veda etmesine yol açan anarşistlere bu ülkede prim vermek niyetinde değiliz. Bunu herkes çok iyi bilsin. Muhalefet partilerine düşende yasa dışı hareketlere destek olmak değil. Onlara mani olmaktır. Ülkenin ana muhalefet partisi en önce bundan sorumludur. Onların önüne düşerek teşvik etmek, milletvekillerinin dokunulmazlığından istifade ederek arkadaki anarşist grupların tahrip etmesine çalışmak bir milletvekiline, partiye yakışacak şey değildir. Bunu buradan ifade etmek zorunda kaldığım için üzülüyorum. Haluk Koç soruyormuş 'Başbakan Yardımcısı bu istihbaratı nerden aldı?' diye. Nerden alacağım ben ülkeyi yönetiyorum. Senin gibi laf ebeliği yapmıyorum. Biz bu ülkenin insanın en güzel şekilde tanıyor ve biliyoruz. Bana bu soruyu soran insan, genel başkanı yeni evlendirdiği oğluna ve gelinine çapulcular diye hitap ettiği zaman yüzü kızarmamış bir insandır. Benim oğlum ve kızım evlenecek ve birisi gelecek düğün salonunda bu yeni evlilere 'merhaba çapulcular' diyecek. Ben onu konuşturmam arkadaş. Benim çocuğuma kimse çapulcular diyemez. Haluk Koç'un midesi geniş olabilir. Çok şükür bizim midemiz bunları hazmedecek kadar geniş değil. Bu kadar güzel konuşmanın sonunda bana bunları söyletti ya ona da aşk olsun.

Silivri önemlidir. Oradaki kanunsuzluklara hiçbir zaman izin vermeyeceğiz. 5'inde Silivri yoluna düşenleri buradan uyarıyorum. Kanunsuzluklara alet olmayın, Yasa dışılıkları desteklemeyin. Sonra siz bunun altında kalırsınız. Ülkeniz zarar görür. Bağımsız yargıya, Yargıtay'a güveneceksiniz. Bireysel Anayasa Mahkemesine başvuruya güveneceksiniz. Ama kesinlikle yasadışı, hukuksuz eylemlere katılmayacaksınız. Bunu ana muhalefet teşvik etse de siz yapmayacaksınız. Bu ülkenin huzuru, istikrarı, birlik düzeni bizim için çok önemli."