Arınç'ın bu sözleri çok tartışılacak

Bülent Arınç'ın sözleri MİT-PKK görüşmesinin ses kaydı kadar geniş yankı bulacak.

Terör örgütü PKK ile mücadelede ezber bozan çıkışlar peş peşe geliyor. Önce Hayati Yazıcı şimdi de Bülent Arınç. Bakan Yazıcı'nın "şiddetin bitmesiyle görüşmeler (PKK ile) yeniden başlayabilir" sözlerinin bir benzerini Arınç dile getirdi.

MİT-PKK İLE GÖRÜŞME YAPMALIDIR

Çok konuşulan MİT-PKK görüşmesine ilişkin tartışmalara katılan hükümetin önemli ismi Arınç'ın yorumu ses getirecek. Arınç PKK'ya kapıları tamamen kapanmayacağını işte bu sözlerle anlattı:

"Ancak ben yine inanıyorum ki milli istihbarat teşkilatları ya da onlara yardımcı kurumlar bu örgütle, örgütün eylemlerinin sona erdirilmesi konusunda, eylemlerin sonuçsuz kalması noktasında, en azından örgütün silahlı eylem yapamaz hale gelmesi noktasında görüşmeler yapmalıdır, yapabilir. Bunların geçici bir süreyle intıkaya uğramış olması bundan sonra yapılmayacağı anlamına gelmez."

Çeşitli temaslar yapmak üzere Brüksel'de bulunan Başbakan Yardımcısı Arınç, Belçika'daki Türk sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle kahvaltıda bir araya geldi. Arınç davetlilere gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.

ÜÇ İSİMLE GÖRÜŞME YAPILIR MI?

Basın mensuplarının, ''Bir daha bu tür görüşmelerin yapılmayacağı yönünde bazı açıklamalarınız oldu'' sorusuna Arınç, ''O konuşmadaki tarafları hemen hemen bildiniz. Birisi Zübeyr Aydar'dır, birisi Sabri Ok'tur, birisi Mustafa Karasu'dur. Elbette onlarla bundan sonra bir görüşme yapılır mı yapılmaz mı konusunda, ben onlarla bundan sonra bir görüşmenin başarılı sonuç vermeyeceğini söylemek istedim'' diye cevap verdi.

BAŞKA İSİMLER OLABİLİR Mİ?

''Başka isimler olabilir mi'' sorunu da Arınç, ''Elbette örgütün beyin takımı veya örgütün ileri gelenleri, örgütle bağlantısında bu kişi önemlidir, bunu yönlendirmek veya bundan sonuç almak mümkündür diye düşünülenler... Kimse onlar ben bilmem devletin istihbarat organları bilir. Bu görüşmelerin bir şekilde faydalı sonuçlar verecek bir biçimde yapılması veya yapılıyor olması mümkündür'' şeklinde yanıtladı.

"SİYASİ İSTİKRAR EKONOMİK İSTİRKRARI GETİRİYOR"

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye'de 9 yıldan bu yana istikrarla devam eden bir hükümetin işbaşında olduğunu belirterek, "Siyasi istikrar arkasından ekonomik istikrarı getiriyor. Bu istikrar Türkiye'yi adeta uçuruyor" diyen Arınç başarıyı 9 yıllık siyasi istikrara bağladı. 

DÜN BORÇ ALAN BUGÜN YARDIM YAPIYOR

Türkiye'de geçmişte yaşanan ekonomik krizlere de değinen Arınç, dün borç almak için çaba harcayan Türkiye'nin bugün başkalarına yardım eder konuma geldiğine işaret ederek, şöyle konuştu:

"2000, 2001 krizlerini ekonomik çöküş olarak yaşayan Türkiye nerede, 2010 sonu itibariyle yüzde 9 büyüme hızıyla dünyada ilk 3'e girmiş Türkiye nerede?."

"Allah'a hamdolsun yollar, köprüler, havaalanları ve sağlıkta son 50 yılda bekleyen ne varsa bugün yapılıyor" diyen Arınç, yüksek hızlı trenler sayesinde birçok ilin birbirine bağlandığını söyledi.

VEREN EL ALAN ELDEN ÜSTÜNDÜR

Türkiye'nin bugün dünyada sözü dinlenen bir ülke konumuna geldiğine de değinen Başbakan Yardımcısı Arınç, "Eskiden siyasetçiler Türkiye'den Amerika'ya, İsviçre'ye, oraya buraya gider, kredi almak için kapı çalardı. Rahmetli Özal sağ olsa da anlatsaydı o günleri. Ben şimdi 5 milyar dolar başka ülkelere yardım ediyorum. Ölçü de odur, veren el alan elden üstündür. Somali'nin ihtiyacı mı var, al kardeşim, Haiti'nin ihtiyacı mı var, al kardeşim, Balkanların ihtiyacı mı var, al kardeşim. Yunanistan'ın bize 300 milyon dolar borcu var. Baktık zor durumdalar, istemiyoruz. Elinizde ne zaman para varsa o zaman verin diyoruz" ifadelerini kullandı.

BU ACI HEPİMİZİNDİR

Arınç, bunca güzellikler içinde herkesi üzen tek olayın ise terör olduğunu kaydederek, bunu engellemek için ellerinden gelen herşeyi yapacaklarını kaydetti. Bu konuda hiç kimsenin endişeye kapılmamasını isteyen Arınç, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu hainler ve alçaklar her gün yapabildikleri katliamı ve zulmü yapıyorlar. Engelleyeceğiz. Bu acı hepimizindir. Terörü önleyeceğiz. Bu bizim iddiamızdır, görevimizdir. Görevimizi en iyi şekliyle yerine getireceğiz."