Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast iddiasıyla başlattığı soruşturmada verdiği takipsizlik kararının ayrıntıları ortaya çıktı.
Abone olTSK'ya kumpas resmen belgelendi. TSK'nın kozmik odasının aranmasına gerekçe sunulan Arınç'a suikast boş çıktı.
ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast iddiasıyla başlattığı soruşturma takipsizlikle sonuçlandı.
Savcılığın açıkladığı kararda şüpheli albay Erkan Yılmaz B.’nin, ajandasındaki “Abdullah Gül” başlıklı notun, oğlunun hazırladığı kitap özeti olduğu belirlendi.
Albay ifadesinde, “Yazı bana ait değildir. 16 yaşındaki oğlum Musa’nın Gülü ve Musa’nın Çocukları kitabının özetini çıkarmıştır. Oğlumdan yazı örneği alınsın” talebiyle sözkonusu yazının bilirkişiye gönderildiği anlatıldı. Bilirkişi yazının albayın oğluna ait olduğu yönünde rapor verdiği belirtildi.
O KAĞIT BİLGİSAYAR TAMİRCİSİNİN ADRESİ ÇIKTI
Soruşturmanın önemli delillerinden biri olan Arınç’ın evinin krokisi olduğu öne sürülen kağıdın, bir bilgisayar tamircisinin adresine ait olduğu saptandı. Astsubay M.U.’nun bilgisayarın tamiri için bir asker görevlendirdiği, askerin tamirciyi bulması için bir kroki çizilerek, adresin tarif edildiği kaydedildi.
Albay Erkan Yılmaz B.’ye ait HTS raporlarında Arınç’ın evinin bulunduğu Çukurambar çevresinde bulunması şüpheli olarak nitelendirilmişti. Albay ifadesinde alışveriş için gittiğini belirtti. Kararda, alış veriş yaptığını öne sürdüğü mağazalardan getirilen kayıtların, albayın ifadesiyle örtüştüğü vurgulandı.
ARINÇ: İÇİMDEKİ KUŞKU BÜYÜYOR
Arınç geçtiğimiz aylarda Habertürk televizyonuna yaptığı açıklamada konuyla ilgili şunları söylemişti:
"Bunun suikast teşebbüsü olmadığına o sıralar karar verdim. Yakalanan kişiler gözetleme yaptı ama bunun ne için olduğunu bilemeyeceğim. O zamanlar Ergenekon ile ilgili sert söylemlerim nedeniyle bu gözetlemenin yapılıyor olabileceğini düşündüm. Aradan geçen süreçte konuyu takip etmedim, savcılar değişti. Yani kozmik odaya girmeleri gerekiyordu da böyle bir ciddi olayı (suikast iddiasını) kamuflaj aracı olarak mı kullandılar? Yalan söylemem gerekmez, içimdeki bir şüphe büyümeye başladı. Çünkü bazı olayların kumpas olduğu söylendi ve iddialar da bir nebze ortaya çıktığı için bunlar bana niye bir suikast yapsınlar? Böyle bir şey varsa da niye bunlar hâlâ dava açmadı? Ama emsali olaylarda birtakım mizansenler kullanıldığı için savcı ve hâkimlerin işbirliğiyle isimleri bilerek yanlış verildiği için bazı dinlemeler de yapıldığına göre, bunlar da bir şekilde bir delil üretme kampanyasının aleti olabildiğine göre, içimdeki kuşku büyüyor. Acaba bu olay sebebiyle benim üzerimden bir başka operasyon yapmış olabilirler mi diye."
ARINÇ'A SUİKAST İDDİALARI SONRASI YAŞANAN KOZMİK ODA ARAMASI
Özel Harp Dairesi olarak bilinen Seferberlik Tetkik Kurulu’nun sırlarını deşifre eden Kozmik Oda soruşturması, 2009’da Bülent Arınç’a suikast girişimi iddiasıyla başlamıştı.
Seferberlik Tetkik Kurulu’nda görevli Albay E.Y.B. ve Binbaşı İ.G, bir ihbar üzerine polis tarafından 19 Aralık 2009 günü Arınç’ın evinin yakınlarında durduruldu. İddiaya göre, subaylardan biri üzerinde Arınç’ın evinin krokisinin yer aldığı bir kağıdı yutmaya çalışıyordu. Bu kağıtta ise Arınç’ın evinin adresinin yazılı olduğu öne sürüldü.
Dönemin özel yetkili savcısı Mustafa Bilgili’ye ifade veren Albay E.Y.B. bilgi sızdırdığından şüphelenilen bir albaya izlediklerini iddia etti. E.Y.B, Arınç’ın adresinin olduğu kâğıt için ise, “Kağıdı polis cebime koydu” iddiasında bulundu. Mahkemeye sevk edilen askerler serbest bırakıldı. Savcılık, Seferberlik Tetkik Kurulu’nda arama yaptı. Kozmik Oda’daki aramayı ise dönemin Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi Hakim Kadir Kayan yaptı. Arama 26 gün sürdü.