BIST 9.949
DOLAR 35,15
EURO 36,68
ALTIN 2.977,44
HABER /  GÜNCEL

Arınç yargıya ince göndermeler

Bülent Arınç, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya ile ilgili yargıya göndermelerde bulundu. Arınç, sadece vekillere dokunulmasını isteyenleri eleştirdi.

Abone ol

TBMM Başkanı Bülent Arınç, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya hakkındaki iddialarla ilgili olarak, ''talihsiz bazı yaklaşımlar olmuşsa bunlarla ilgili en ciddi soruşturmayı yapıp, bu ilişkinin boyutuna göre de o kişiler hakkında da en ciddi kararların verilmesini arzu ediyorum. Yargıtay'ın böylesine bir olay karşısında duyarsız kalmayacağına inanıyorum, bunun takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyorum'' dedi. Arınç, TBMM'de yeni yasama yılı öncesinde yapılan teknik hazırlıklarla ilgili incelemelerde bulundu. İktidar ve muhalefet kulislerinin girişlerindeki ilan tahtalarının yerine yerleştirilen dijital ekranlarla ilgili bilgi alan Arınç, daha sonra basın mensuplarının çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı. Arınç, TBMM'nin 14 Eylül'de toplanmasına yönelik başvurunun yapılması ve şartların da uygun olması durumunda olağanüstü toplantı çağrısı yapacağını bildirdi. YARGITAY BAŞKANI İLE İLGİLİ TARTIŞMALAR Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya ile ilgili tartışmalara ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine Arınç, Yargıtay'ın mafyada ismi geçen bir kişi ile ilintilendirilmesi, bu arada MİT'le bağlantı kurulmasının üzüntü verici olduğunu söyledi. İsmi geçenlerin ve olayların kamuoyunda endişe ve merakla izlendiğini ifade eden Arınç, şunları söyledi: ''Hem yüksek yargının hem de MİT gibi bir kuruluşun kendisini bu tür ilişkilerden uzak tutması gerektiğine inanıyorum ve eğer bu konuda talihsiz bazı yaklaşımlar olmuşsa bunlarla ilgili en ciddi soruşturmayı yapıp, bu ilişkinin boyutuna göre de o kişiler hakkında da en ciddi kararların verilmesini arzu ediyorum. Çünkü, kurumlar kendilerini temsil eden kişiler vasıtasıyla yıpranırlar veya itibar kazanırlar. TBMM denildiğinde milletvekillerini, başkanını, yaptığı işleri anlıyoruz. Yoksa bu kurumun kendi eli, ayağı, gözü yok. Yargıtay dendiği zaman da soyut kavramı değil, orada görev yapan, adalet dağıtan bir olguyu hatırlıyoruz. Bu kurumları, yaptığı işlerİ eleştirilebilir, yanlış yapanlar varsa kanunlar içinde bunlar sahipleri tarafından mutlaka karşılanır. Ben Yargıtay'ın böylesine bir olay karşısında duyarsız kalmayacağını, gerekli olan herşeyi yapması gerektiğine inanıyorum ve bunun takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyorum.'' ''BAZI KORUMA DUVARLARI...'' Bu olayın dokunulmazlık konusundaki tartışmalarla ilgili farklı bir boyutu da ortaya çıkardığına dikkat çeken Arınç, ''Bu olay bize şunu gösterdi ki, adı dokunulmazlık olmasa bile bazı koruma duvarları, bazı kamu görevlilerini korumaktadır. Demek ki dokunulmazlık sadece milletvekilleri ile ilgili değil, pekçok kamu görevlisinin yargı önüne çıkartılmaması için duvar gibi önümüzde durmaktadır'' dedi. Söylemek istediğinin herkes tarafından iyi bilindiğini belirten Arınç, bir yargı üyesi ya da YÖK üyesinin yargı önüne çıkması için bazı mekanizmaların bulunduğunun herkes tarafından öğrenildiğini kaydetti. Yargı önüne çıkmanın, duvarlarla engellerle kaplı olmaması gerektiğini ifade eden Arınç, ''bunu milletvekili dokunulmazlığı ile ilgili olarak da düşünebilir, yapılacak düzenlemeleri birlikte yapabiliriz. Vur abalıya kabilinden herşey milletvekiline geliyordu. Artık gelmemesi gerekiyor. Çünkü olaylar bunu gösteriyor'' diye konuştu. TÜRK CEZA YASASI DEĞİŞİKLİĞİ TBMM Başkanı Arınç, Türk Ceza Yasası'nda yapılacak değişikliklere ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine de özgürlüklerin korunmasının önemli olduğuna vurguladı. Arınç, Türk Ceza Yasası'nda değişiklik yapılmasının zorunlu olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Artık 2004 yılında AB normlarını da dikkate alan yeni bir kanun yaparken bazı maddelerde geriye gidiş gözleniyor. Yoruma müsait, her hakimin farklı yorumlayabileceği, suçun unsurlarını farklı kabul edebileceği bir karmaşık, muayyen olmayan bazı maddeleri itibariyle bir ceza kanunu çıktığı endişesi var. Ceza Kanunu'nda yorum sanığın lehine yapılır, ama suçun unsurlarını yorumla ortaya koymak mümkün değildir. 1943 yılında Ceza İçtihatı Birleştirme Kararı'nda ''Suçun unsurlarını yorum yaparak konulamayacağı'' ortaya konulmuştur. Birkaç madde yeniden ele alınmalı ve bunun üzerinde suç unsurları muayyen hale gelmeli. Herkesin (Evet) diyebileceği açık, berrak, net bir unsur haline getirilmelidir.'' CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'la dün akşam 30 Ağustos Zafer Bayramı Resepsiyonu'nda bu konuda yararlı bir görüşme yaptığını bildiren Arınç, her iki partinin taslağı yeniden düzenleme gayretlerinin olumlu olduğunu ifade etti. TBMM Başkanı Arınç, tartışmalı maddeleri soran bir gazeteciye, ''İki parti arasındaki görüşmeler de benim de üzerinde durduğum maddeler tartışılıyor'' karşılığını verdi. TBMM BAŞKANLIĞI'NA ADAYLIK Bir gazetecinin, TBMM Başkanlığı'na yeniden aday olup olmayacağına ilişkin sorusu üzerine, bu konuda kendisine çok sayıda soru yöneltildiğini ve bunları yanıtladığını anımsatan Arınç, ''1 Ekim geldiğinde kararımızı, partimizin vereceği karar doğrultusunda açıklayacağımı ilan etmiştim. Onun dışında bir gelişme olduğunu zannetmiyorum'' dedi. ''HALEN BEŞİKTAŞLIYIM'' ''Beşiktaşlılığı'' ile bilinen TBMM Başkanı Arınç, bununla ilgili sorular üzerine takımın hiç galibiyet alamamasından üzüntü duyduğuna belirterek, ''Bir mucize bekliyoruz'' dedi. Arınç, gazetecilerin takımın başarısızlığına ve ihraç edilen bazı üyelerine ilişkin ısrarlı sorularına ''yaramı deşmeyin, halen Beşiktaşlıyım'' karşılığını verdi. Soruları yanıtladıktan sonra basın mensupları ile bir süre çay içen Arınç, kendisini izleyen Fatih Yıldırım isimli ''Kısa boylu' bir TBMM çalışanını yanına çağırdı. Personelin şıklığından ve zerafetinden övgüyle söz eden Arınç, ''Kendisine, boyu boyuna huyu huyuna uygun bir gelin adayı arıyoruz'' dedi. Fatih Yıldırım'ın ''Boyu değil, huyu önemli'' sözleri Arınç'ı güldürdü.