Arınç Yargıtay kararını değerlendirdi

TBMM Başkanı Bülent Arınç, Yargıtay'ın verdiği DEHAP kararının, meclisi nasıl etkileyeceğini değerlendirdi.

TBMM Başkanı Bülent Arınç, Yargıtay tarafından eski DEHAP yöneticilerinin mahkumiyet kararının onanmasıyla ilgili olarak, "Sahtecilik yaptığı iddia edilen ve haklarında hüküm verilen kişilerin cezaları kesinleşmiş bulunmaktadır. Seçim Hukuku'na hiçbir şekilde etkisi olamaz" dedi. Antalya'nın Alanya İlçesi'nde bulunan TBMM Başkanı Arınç, gazetecilerin, Yargıtay'ın eski DEHAP yöneticilerinin partiyi 3 Kasım seçimleri öncesinde yasal örgütlenmesini tamamlamış gibi göstererek belgede sahtecilik yaptıkları gerekçesiyle verilen hapis cezasını onaması ile ilgili sorularını yanıtladı. Arınç, şunları söyledi: "Yargıtay 6. Ceza Dairesi, DEHAP yöneticileri ile ilgili kararı onamış bulunuyor. Bu, ceza hukuku bakımından verilmiş bir karardır. Ceza hukukunda şahsilik prensibi hakimdir. Sahtecilik yaptığı iddia edilen ve haklarında hüküm verilen kişilerin cezaları kesinleşmiş bulunmaktadır. Seçim Hukuku'na hiçbir şekilde etkisi olamaz. Dolayısıyla o kişiler cezalarını bir şekilde çekeceklerdir. Ama 3 Kasım seçimlerinden dolayı herhangi yeni bir karar almaya gerek kalmayacaktır. Çünkü Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) verdiği kararlar kesin ve sonuçları açıklandığı için bitmiştir. Bundan sonra yeniden bir müracaat yapılıp 3 Kasım seçimleri hakkında bir iptal veya çeşitli değerlendirme yapması mümkün değildir." TBMM Başkanı Arınç, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın 3 Kasım seçimlerinden önce DEHAP'ın seçimlere katılmaması yönünde bir talepte bulunduğunu ve YSK'nın bunu reddettiğini de hatırlatarak, "Bu kesin karardan sonra böyle bir taleple gelinmesi hukuka aykırıdır" diye konuştu. DEHAP'ın, birleşik oy pusulasında seçimlere katılan bir parti olduğuna da dikkati çeken Arınç, DEHAP'ın 2 milyon civarında oy aldığını ve o oyların gerçek olduğunu söyledi. Oy kullanan kişilerin de partinin seçime katılacağı konusunda bilgi sahibi oldukları için oylarını kullandıklarını ifade eden TBMM Başkanı şöyle devam etti: "Oyların iptal edilmesi veya bir başka partinin hanesine yazılması hiçbir şekilde söz konusu olamaz. DEHAP seçimlere katılmasaydı, onun oylarını şu parti alacaktı şeklindeki varsayımlar her parti için yapılabilir. Belki DEHAP'lılar oylarını hiç kullanmayacaklardı bir tepki olarak... Bu varsayımlar hukukun karşısında hiçbir zaman kabul görmez. YSK'ya bir talepte bulunulsa bile ben bu konuda bir karar almayacağını, daha önceki kararlarla yetineceğini düşünüyorum. 3 Kasım seçimleri meşru ölçüler içinde yapılmıştır. Kesin sonuca bağlanmıştır. Parlamentomuzun üzerinde hiçbir şekilde bir gölge ve şaibe söz konusu değildir."