BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  DÜNYA

Arınç: Netice alınmayacak bir müdahale kaosu büyütür

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, “Böyle bir cinayete karşı Suriye rejiminin cezalandırılması amacıyla insanlık adına bir...

Abone ol

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, “Böyle bir cinayete karşı Suriye rejiminin cezalandırılması amacıyla insanlık adına bir hareket yapılması gerekir” dedi.
Bakanlar Kurulu toplantısının ardından basın açıklaması yapan Başbakan Yardımcı Bülent Arınç, Suriye ile ilgili gelişmelere değindi. Bir gazetecinin
“Obama’nın Suriye ilgili müdahale kararını kongreye getirmesi Türkiye’de Esad’a karşı bir zaman oluşturdu mu ve Erdoğan’ın Obama ya da Putin ile görüşme planı var mı” sorusu üzerine Arınç, “Başbakan her ikisiyle görüşme düşüncesini taşıyor. Obama ile görüşeceğini Başbakanımız kendisi söylemişti.
Putin ile oradaki süreç içersinde bir görüşme imkanı bulamak mı dışişleri bakanlığımız bu konuda bir çalışma yapıyorlardır” dedi.
Obama’nın Suriye konusunu kongreye getirmesiyle ilgili Arınç, “21 Ağustos’ta bir kimyasal silah saldırısı oldu binden fazla insan hayatını kaybetti. Bunun kimler tarafından yapıldığı ve ne maksatla yapıldığı artık biliniyor. Bunu Sayın Obama da biliyor. Ancak Türkiye’nin ısrarıyla ve dış kamuoyunun da beklentisiyle olaydan 3,5 gün sonra BM heyetine inceleme imkanı tanındı. Eğer daha yakın bir zaman içinde bir inceleme imkanı tanınsaydı belki bütün delilleriyle bütün dünyanın ‘evet bunu onlar yapmıştır’ diyebileceği bir noktayı biz bugün heyetin açıklamalarıyla öğrenmiş olacaktık. Ancak daha sonra yapılanlarda çok kati delillerde biz bunu rejim yanlısı güçler tarafından kendi halkına işlenmiş bir cinayet olduğu biliniyor. Kaldı ki Obama konuşmasında bu konuda kesin kanaate vardığını da ifade etmişti. Böyle bir cinayete karşı Suriye rejiminin cezalandırılması amacıyla insanlık adına bir hareket yapılması gerekir. Ne yapılabilir öncelikli BM Güvenlik Konseyi’nde eğer 5 daimi üyenin de oydaşlığıyla bir karar alınabilirse bu karar rahatlıkla yürütülebilirdi. Ama her şeye rağmen kimyasal silah saldırısında bulunulmasını ve masum insanların öldürülmesine rağmen Çin ve Rusya’nın vetosuyla bunu güvenlik konseyinden geçirmek mümkün olmadı. İkinci olarak NATO ülkeleri böyle bir yaptırımı uygulayabilirlerdi maalesef NATO’nun da böyle bir yaptırım uygulamaya hazır olmadığı görülüyor. Gönüllüler koalisyonu olabilirdi. Farklı ülkeler sayıları 20-25 olabilir daha önce Bosna Hersek’te Kosova’da yapılmış olan bir takım yaptırım karşında bu acıya dayanamazlar bir araya gelirler onlardan bir eylem beklenirdi o da şu anda muhtemel görünmüyor. Bir yaptırım müdahale bir cezalandırma olacaksa bunu ABD yapacak gibi görüyor” dedi.
“Obama kendi yetkisinde olmasına rağmen kongrenin vereceği kararı önceleyeceğini söyledi bu bir tercih meseledir” diyen Arınç, şunları söyledi:
“Obama büyük bir cesaretle olumsuz bir oy farkına rağmen kongreden böyle bir kararı geçirebileceğini düşünmektedir. Karar onundur. Bununda farklı sebepleri vardır. Onun kongrenin onayına ihtiyaç duyduğunu gösterebilir. Bu ne zaman olacak görünüyor ki 9 eylül’den itibaren gündeme gelecek. Yapılacaksa bir müdahale nasıl yapılacak bunlar 9 eylülden sonra görülecek konular.”
Başbakan Erdoğan’ın Suriye’de kısa ve lokal yaptırımların yapılmasının etkili olamayacağıyla ilgili açıklamasının hatırlatılması üzerine Arınç, müdahalenin siyasi bir sonuç meydana getirmesini beklediklerini ifade ederek, “Çünkü bu rejim kimyasal silahla binden fazla insanın hayatına son vermiştir. Ama bu rejim 2,5 yıl içersinde bombalarla adeta ekmek kuyruklarında çocuklardan camilerde ibadet edenlere kadar 100 binden fazla insanın hayatına mal olmuştur. Sadece kimyasal silahı görerek bunun dışındaki öldürme vasıtalarını hafif almak, görmemek çok doğru ve haklı değil cinayet cinayettir.
Netice alınmayacak sadece vur geç şeklindeki bir müdahalenin Suriye’deki kaosu daha da büyüteceği endişesi içindeyiz. Bu zulmü işleyenler bir daha ayağa kalkamamalı. Ama görüyoruz ki dünya, ülkelerinin yönetiminde bulunanlar bu olaylara gereken ciddiyeti gösterememişler.”
(ÖZ-Y)