Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç savaşın, kargaşanın, kavganın olduğu bir ülkeye sermaye gelmeyeceğini söyledi. <br/>Başbakan Yardımcısı Bül...
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bülent Arınç savaşın, kargaşanın, kavganın olduğu bir ülkeye sermaye gelmeyeceğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, İstanbul’da Four Seasons Hotel Bosphorus’da, Cumhurbaşkanlığı himayesinde Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından TİM ev sahipliğinde "Sürdürülebilir Küresel Rekabette MENA" başlığıyla düzenlenen, 4. Boğaziçi Zirvesi’nin açılış yemeğine katıldı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yaptığı konuşmada, "Ekonomik fayların kırılması elbette siyasi hareketliliği de beraberinde getirmektedir. Ekonomik gelişme ve siyasi istikrar iç içe geçmiş bir bilerini tamamlayan unsurlardır. Hükümetlerimizin ilki büyük bir ekonomik kriz sonrası devraldı. Kısa bir zaman İçerisinde krizden rekorlar kıran bir ekonomi konumuna geldik. 2009 yılında ise küresel krizin etkileri Türk ekonomisinde de hissedildi. Türkiye’nin en fazla etkileşim içinde olduğu batı coğrafyası kriz içindeydi. Türkiye Batı ile olan ekonomik ilişkilerdeki durgunluğunu, Ortadoğu ve Kuzey Afrika pazarları ile ikame etmeyi başardı. Kriz döneminde alternatif üreterek, yönünü açık ve kazançlı pazarlara çevirme stratejisi, küresel krizin Türkiye’yi teğet geçmesini sağladı" dedi.
Küresel bir iddiada bulunmak için, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki tüm ülkelerin de bölgede bir tane istikrarsız ülke kalmayana kadar aynı perspektiften bakmasını çok önemli bulduğuna dikkat çeken Arınç, "Savaşın, kargaşanın, kavganın olduğu bir ülkeye veya coğrafyaya sermaye gelmez. Sermaye güvenilir ve istikrarlı ortam ister. Küresel rekabet için ancak ve ancak Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde, tüm düşmanlıkların, iç çatışmaların ve siyasi istikrarsızlıkların bitirilmesi için çalışmak ve çabalamak zorundayız. En kötü barış en masum savaştan iyidir" şeklinde konuştu.
Bölgemizin dünya ticaretinin coğrafi açıdan merkezi konumunda bulunduğunu hatırlatan Arınç, "Biz bu bölgenin potansiyelini, dinamizmini göstermeli ve ortaya koymalıyız. Ticaretin Asya’ya doğru kaymasını kültürel, tarihi ve medeniyet bağlarımızı ön plana çıkararak iyi bir fırsat olarak değerlendirmeli; bölgemizin de yeniden bir merkez olması ve payını artırmak için çabalarımızı yoğunlaştırmalıyız" diye konuştu.
Siyasi ilişkilerin sağlam bir zemine oturtulması, siyasi krizlerin ve ihtilafların çözümlenmesi, ilişkilerin karşılıklı güçlendirilmesinin önemli olduğunu ifade eden Arınç, şunları söyledi:
"Serbest dolaşımının önündeki engellerin aşılması, ulaşım imkanlarının iyileştirilmesi de bunu tamamlayıcı unsurlarıdır. Bu konuda Türkiye’den örnek vermek gerekirse, ülkemizin birçok ülkeyle vizelerin karşılıklı kaldırılmasıyla özellikle işadamlarımızın önünü açtığı gibi turizmin gelişmesine de olanak imkan sağlamıştır. Karayollarında duble yolların sayısı ve uzunluğu artırılmış, havayolları açısından da THY’nin sefer sayısı artırılmıştır. Bugün THY Avrupa’nın üçüncü büyük hava filosuna sahip bir şirket. Ulaşımda yaptığımız yatırımların, hem toplumsal hem de ekonomik getirilerinin hem ülkemize hem bölgemize yeni bir dinamizm katacağını düşünüyoruz".
"LONDRA’YI PEKİN’E BAĞLAYAN MARMARAY ULAŞIM KANALLARINI GÜÇLENDİREN BİR ADIM"
Londra’yı Pekin’e bağlayan Marmaray’ın hizmete açılması, ulaşım kanallarını güçlendiren yeni bir adım olduğunu söyleyen Arınç, Londra’yı Pekin’e bağlayan Marmaray’ın hizmete açılmasının ulaşım kanallarını güçlendiren yeni bir adım olduğunu dile getirdi. Bu noktada ibretlik bir veriyi de paylaşmak istediğini ifade eden Arınç, sözlerine şöyle devam etti:
"Asya-Avrupa taşımacılık trafiğinde tarihi ipek yolunun payı sadece yüzde 1’dir. Ürünlerin yüzde 80’i deniz yoluyla taşınmaktadır. Deniz taşımacılığı alanında da bölge ülkelerinin işletmecilerinin payı mutlaka artmalıdır. Türkiye gemi ve bot yapımında dünyada yedinci konumdadır. Ancak dünya ticaretinde coğrafi açıdan merkezi konumda olan bölgemizin, deniz ulaşımı açısından daha fazla işbirliğine ihtiyacı vardır."
Arınç, demiryolu konusunda ise Marmaray’ın sağlayacağı ivme Kars-Tiflis-Bakü demiryolu ve hızlı tren hatlarımızın devreye girmesiyle pekiştirileceğini belirterek, böylece tarihi ipek yolunun yeniden canlandırılmasına katkı sağlanacağını söyledi. Zirvede yapılacak oturumlardan birinde kadın girişimciliğinin konuşulacak olmasını da çok önemsediğini vurgulayan Arınç, "bölgemize yönelik ön yargıların kırılmasının kadınımızın sosyal ve ekonomik hayata artan ağırlığının göstermenin ve teşvik etmenin hepimize düşen bir sorumluluk olduğunu düşünüyorum" dedi.