'Casus belli' kararı ile gündemi sarsan Meclis Başkanı Bülent Arınç şaşırttı. Çünkü klasik siyasetçiler gibi sözünü çiğnemedi. Arınç dünkü beyanının arkasında durdu.
Abone olDışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün politika değişikliği olmadığı yönündeki açıklamalarına rağmen, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Yunanistan'ın Ege'de karasularını 12 mile çıkarmasını savaş nedeni sayma (casus belli) kararının yeniden gözden geçirilebileceğini söyledi. Arınç, "Karşılıklı açılımlar yapılabilir" dedi. Arınç, 1995'te TBMM'de okunan ve diplomatik çevrelerin ''casus belli'' diye tabir ederek ''Türkiye, Yunanistan'ın karasularını 12 mile çıkarmasını savaş sebebi yapabilecektir'' yorumunu yaptıkları bildirinin aslında karar haline dönüşmemiş ''dostane bir bildiri'' olduğunu söyledi. Türkiye ile Yunanistan'ın ilişkilerinin güçlendirilmesine ihtiyaç bulunduğunu belirten Arınç, ''Diplomatik kanallar açık olduğuna göre bizim yapabileceğimiz bir konu varsa bunu tekrar görüşmemizde fayda var'' dedi. Arınç, Milli Egemenlik kutlamaları çerçevesinde düzenlenen TBMM'deki ''Türkiye'nin Çiçekleri Bahçesi''ni açtıktan sonra basın bürosunu ziyaret ederek gazetecilerin, 1995 yılında TBMM'de okunan bildiri ile ilgili değerlendirmesinin Dışişleri Bakanlığı ile yapılan müzakereler sonucu ortaya çıkmış bir devlet politikası değişikliği olup olmadığı yönündeki sorularını yanıtladı. Bülent Arınç, Resmi Konut'ta dün gazetelerin Ankara temsilcileri ile öğle yemeği yediğini ve burada da konunun parlamenter diplomasi ve oradan da Yunanistan ile ilişkilere geldiğini ifade etti. Meclis Başkanlığı'na geldiği günden bu yana gerek Avrupa ülkeleri ile gerek Akdeniz ülkeleri ile gerekse komşu ülkelerle iyi ilişkiler kurma çabasına girdiğini kaydeden Arınç, ''Hem komşuluk ilişkilerimizi güçlendirmek hem de aramızdaki parlamenter ilişkileri güçlendirmek istedik. Bunda da gerçekten de muvaffak olduğumuzu düşünüyorum. Gerçekten de 2 yılı aşkın zamandır Türkiye'ye pek çok ziyaret yapıldı. Devlet başkanları, başbakanlar, meclis başkanları, komisyonlar ve heyetler.... Biz de pek çok ülkeyi ziyarete gidiyoruz'' dedi. Yunanistan ile Türkiye hükümetleri arasında çok iyi bir ilişki kurulduğunu bunun başka ülkeler için de örnek olması gerektiğini ifade eden Arınç, ''Ancak tabii parlamentolar arası ilişkilerde bu kadar güçlü değiliz'' diye konuştu. TEPKİNİN DİLE GETİRİLMESİ Yunanistan Parlamento Başkanlığına seçildiğinde Anna Bennaki'yi kutladığını ve Türkiye'ye davet ettiğini belirten Arınç, kendisiyle daha sonra Strazburg ve Lahey'de iki defa uluslararası toplantılar münasebetiyle görüşme yaptığını belirtti. Arınç, ''Kendisi de Türkiye'yi ziyaret etmesi ve ilişkilerin güçlendirilmesi gerektiğini söyledi'' dedi. Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ancak bir gerçek var o da şudur: Bizim Yunanistan Parlamentosu ile dostluk grubumuz var. Bu grubun başkanı da AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Dündar'dır. Fakat bu grubun Yunan Parlamentosu'nda karşılığı yoktur. Yunan Parlamentosu'nda özellikle bir dostluk grubu kurulmaması için düşünceler var. Bütün bunları araştırdığımızda ortaya bir gerçek çıktı o da şudur: 1995 yılında 8 Haziran tarihinde TBMM'de bir bildiri okunmuş ve açıklanmış. Bu bildiri Yunanistan'ın karasularını 12 mile çıkarması düşüncesiyle ilgili olarak Türkiye'deki tepkinin dile getirilmesidir. Çünkü Yunanistan karasuları 12 mile çıkmış olsaydı o zaman Türkiye uluslararası sulara çıkmak için Yunanistan içerisinden geçmek zorunda kalacaktı. Bunun kabul edilemez olduğunu ifade eden bir bildiriyi bütün grup başkanvekilleri imzalamışlar. Bu bildiri Meclis'te okunmuş ve alkışlanmış. Bu bildirdi dostane bir bildiridir. O zamanki Meclis Başkanvekilinin Meclis Genel Kurulu'na hitap ederken söylediği şey ''Bu bildiri Yunanistan'a karşı dostane bir ikazdır'' şeklindedir. Yani 'Bu tür hareketlerde bulunmayın, bunu barışçı, diplomatik yollarla çözelim. Diplomatik girişimlerde başarısız kalınırsa Türkiye gereken tedbirleri alır' demekten ibaret bir bildiri okunmuş. Bu dostane açıklama, bir bildiri şeklinde okunmasıyla kalmış. Alkışlanmış, 'bravo' sesleri de olmuş... Ben tutanaklara baktım. Bu görüşmelerin yapıldığı oturum kapalı bir oturum değil. İsteyenler 8 Haziran 1995 tarihli Meclis birleşiminin tutanaklarını görebilir. O sırada DYP sıralarından ''Oylatmayacak mısınız sayın başkan'' diye Kamer Genç'e itirazlar olmuş. O da 'hayır oylamaya gerek yoktur bu bir açıklamadır' demiş.'' ''...DİRETECEKSEK ...'' Arınç, TBMM'de okunan bu bildiriye diplomatik çevrelerin ''Casus Belli'' dediklerini, ''Türkiye böyle bir eylemi gerektiğinde savaş sebebi yapabilecektir'' anlamına gelen bir açıklama olarak gördüklerini söyledi. Yunanistan'ın da bundan rahatsız olduğunu ve TBMM'de okunan bu bildiriden dolayı ilişkilerin belli bir düzeyde kalması için çaba gösterdiğini kaydeden Arınç, şöyle konuştu: ''Ben meclis başkanıyım. Benim için de herkes için de ortak düşünce şudur: Türkiye'nin dış politikadaki ortak hedefi, ortak çıkarlarımızı korumak ve gözetmektir. Ben de her şeyden önce ve her şeyin üstünde milli çıkarlarımızın geldiğine inanıyorum. Milli çıkarlarımız o zaman böyle bir açıklamanın yapılmasını gerektirmiş. Buna da Meclisimizin gösterdiği bir irade olduğu için şüphesiz saygı duyuyorum. Ancak Yunanistan ile bizim ilişkilerimizi parlamentolar arasında da hükümetler açısından da daha da güçlendirilmesine elbette ihtiyacımız var. Onların da var, bizim de var. Eğer karar haline gelmemmiş, sadece alkışlarla karşılanmış bir bildiriyi bugün hala tartışma konusu yapmakta direteceksek, bunun ne getirip götüreceğini de düşünmemiz lazım. Dolayısıyla şüphesiz Dışişleri Bakanlığımız, şüphesiz Meclis Başkanlığımız bu konuda yapılması gereken bir şey varsa onu konuşur ve görüşür. Ben sadece bir durumu tespit etmek için dün sohbet sırasında böyle bir açıklama yapmıştım. Beni rahatsız eden bir şey yok. Önemli olan diplomasi sahasında başarılı olabilmek için şartlar yeniden gözden geçirilebilir, gerekirse karşılıklı olarak açılımlar yapılabilir. Kaldı ki ben Dışişleri Bakanlığı ile sürekli temas halinde olan bir insanım. Parlamenter diplomasiyi kendi başımıza götürmüyoruz. Her an bilgilenme konusunda da arkadaşlarımızla ilişki içindeyiz.'' ''İSTİKŞAFİ GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR'' TBMM Başkanı Arınç, 1995'ten bu yana Türkiye ile Yunanistan arasında 'istikşafi görüşmeler yapıldığını'' belirtirken, ''Bu tabirin yerine de yenisini bulamadılar. İstikşafi karşılıklı görüşmeler devam etmektedir ve dolayısıyla da iyi gitmektedir. Diplomatik kanallar açık olduğuna göre, barışçı görüşmeler açık olarak devam ettiği sürece bizim yapabileceğimiz bir konu varsa bunu tekrar görüşmemizde fayda var diye ifade etmiştim. Bu basında da olumlu şekilde yer aldı. Temsilcilere teşekkür ediyorum'' dedi. Bülent Arınç, Yunanistan'ın karasularını 12 mile çıkarması konusundaki düşüncenin ne olduğuna ilişkin soruya ise ''Açıklamalarımın içinde bu var. Soru gerektirecek bir açıklama yapmadım. Açıklamalarım gayet net'' karşılığını verdi.