BIST 9.390
DOLAR 34,44
EURO 36,37
ALTIN 2.837,16
HABER /  GÜNCEL

Arınç: Benim hiçe sayılmamam lazım

'Kızlı erkekli öğrenci evi' tartışmasında Başbakan Erdoğan ile aralarındaki çelişkinin sebebinin kendisi olmadığını söyleyen Başbakan Yardımcısı Arınç, "Benim yıpranmamam lazım, benim hiçe sayılmamam lazım" dedi.

Abone ol

Türkiye Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile 'kızlı erkekli öğrenci evleri' konusundaki açıklamalarının çelişkili bulunması konusunda konuştu.

"Çelişkinin sebebinin kendisi olmadığını" söyleyen Arınç, Başbakan Erdoğan'a gönderme yaparak, "Hepimiz hata yapabiliyoruz" dedi.

Arınç, AKP içindeki ağırlığına vurgu yaparak, "hiçe sayılmaması gerektiğini" söyledi.

TBMM Başkanlığı görevinde de bulunduğunu hatırlatan Bülent Arınç, "kırmızı plaka meraklısı bir bakan olmadığınını" altını çizdi.

'Hepimiz hata yapabiliyoruz'

Avrupa Konseyi'nin medya konusundaki konferansı için Sırbistan başkenti Belgrad'da bulunan Bülent Arınç, canlı yayında TRT Türk'ten Nasuhi Güngör'e konuştu.

Arınç'ın en dikkat çekici sözleriyse, hafta başından beri devam eden 'kızlı erkekli öğrenci evleri' tartışması konusundaydı.

Arınç, Erdoğan'ın Kızılcahamam'daki parti toplantısındaki sözlerinin Zaman gazetesi tarafından kamuoyuna aktarılmasının ardından haberi "asparagas" olarak .

Erdoğan ise Salı günü TBMM'deki AK Parti Grubu toplantısında sözlerinin arkasında olduğunu .

Bülent Arınç, Güngör'ün sorusu üzerine, "görevinin 24 saat Başbakanı takip ederek görüşlerini olumlu yansıtmak olduğunu" söyledi ve "çelişkinin kendisinde olmadığını" belirtti.

Arınç sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz dava arkadaşıyız. Kader birliği yapıyoruz. Hükümetteki sorumluluğum benim sadece bir bakan olarak bulunduğum anlamına gelmez. Güzel bir kitap var; 'Futbol sadece futbol değildir.' Ben de sadece bakan değilim; benim aynı zamanda bir özgül ağırlığım var ve bu özgül ağırlığım başkalarından farklıdır. Ben bir yerde bulunuyorsam sadece bir makam işgal eden bir bakan değilim ben. Ben partinin görüşlerini, düşüncelerini, geçmişini, bugününü ve geleceğini temsil eden bir insanım. Herkes beni böyle değerlendiriyor. Meclis Başkanlığı yapmışım; demokrasi noktasında, özgürlükler noktasında kendimi, ailemi siper etmişim; gençliğimi, aşkımı, hayatımı bu yola vermişim... Ben sadece bir bakan değilim; kırmızı plaka meraklısı, koltuğa oturduğunda her şey bitti diyen bir insan değilim. Ben çok şeyi temsil ediyorum. Dolayısıyla herkesin bana böyle baktığı bir noktada benim yıpranmamam lazım, benim hiçe sayılmamam lazım. Sayın Başbakan buna dikkat eder; bu en azından bir kul hakkıdır. Kul hakkı noktasında da onun ne kadar dirayetli olduğuna ben inanırım. Özel hayatında bunu ne kadar önemsediğini ben hatırlarım. Ama zaman zaman hepimiz hata yapabiliyoruz."