BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Arınç başkanlık sistemine tepkili

TBMM Başkanı Bülent Arınç, başkanlık sistemi tartışmalarının yapılabileceğini; ancak kendisinin demokratik parlamenter rejimden yana olduğunu açıkladı.

Abone ol

TBMM'de Toplumsal, Ekonomik, Siyasal Araştırmalar Vakfı (TESAV) tarafından 'Siyasi Partiler ve Seçim Kanunlarında Değişiklik Önerileri Sempozyumu' düzenlendi. Sempozyumun açılışında bir konuşma yapan TBMM Başkanı Bülent Arınç, Türkiye'de yapılacak seçim öncesi siyasi partiler ve seçim kanunlarında değişikliğin zorunlu olduğunu belirtti. Bu değişikliğe dönük beklentilerin dile getirilmesi açısından sempozyumu son derece olumlu bulduğunu kaydeden TBMM Başkanı Arınç, tüm görüşlerin de sempozyumda tartışılmasının faydalı olacağını ifade etti. Temsilde adalet yönetimde istikrar konusunun son derece önemli bir denge olduğunu söyleyen Arınç, 3 Kasım seçimleri sonrasında istikrara ulaşıldığını belirtti. Türkiye'de 40 milyon civarında seçmen bulunduğunu, 1 milletvekilinin 300-350 oyla; bazı bölgelerde ise 70-80 bin; hatta 10 bin oyla bile milletvekili seçilebildiğini hatırlatan Arınç, "Siyasi partiler niçin kuruluyor?" diye sordu. Siyasi partilerin belli bir görüş etrafında halk desteğiyle ortak siyasi bir düşüncenin hayata geçirilmesi için kurulduğunu, bu açıdan dernekler, birlikler ve vakıflardan farklı bir statüde olduğunu kaydetti. Ancak genelde temsilde adalet sorununun yaşandığının altını çizen Arınç, "1 oyun bile karşılığının bulunmasını isterim" diye konuştu. Konuşmasında "Önümüzde yeni bir seçim dönemi var. Belki Türkiye'de ilk kez 5 yılda bir seçim yapacağız. Böyle olmasını dilerim" ifadelerine yer veren Arınç, ilk seçimlerde uygulanabilmesi için Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Kanunu'nda yapılacak değişikliğin bu yıl içinde gerçekleştirilmesi gerektiğini dile getirdi. Bu değişikliğin yapılmaması halinde eksik kanunlarla seçime gidileceğini vurgulayan Arınç, "Halkın temsil gücünün düzenlenmesi lazım" diye konuştu. ARINÇ'TAN BAŞKANLIK SİSTEMİNE ELEŞTİRİ TBMM Başkanı Arınç, başkanlık sistemine karşı olduğunu söyledi. "Başkanlık sistemi tartışmaları var. Bunu bir rejim meselesi saymıyorum. Ama ben demokratik parlamenter rejimden memnunum" diyen Arınç, farklı düşüncelerin de açıkça ifade edilmesinden yana olduğunu belirtti. Türkiye'de 48. partinin kurulduğunu kaydeden Arınç, 3 Kasım seçimlerine gidilirken de 50'nin üzerinde parti olduğunu; ancak 2 siyasi partinin mecliste çoğunluk sağlayarak grup kurabildiğini hatırlatarak, "Her siyasi partiyi önemsiyoruz" diye konuştu. Siyasi partilerin 30 kişiyle kurulduğunu, 3-5 partinin birleşerek seçime gidilebilmesinin önünün açılması gerektiğini kaydeden Arınç, ittifakların da böylece önünün açılması gerekliliğini savundu. 'Yüzde 10 baraj' konusuna da değinen Arınç, bu konuda Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa'ya aykırı olmadığı yönünde kararı olduğunu; ancak Anayasa'da ifadesini bulan bazı düzenlemelerin de hayata geçirilemediğini kaydetti. Arınç, örnek olarak da yurt dışında bulunan 3 milyon insanın oy vermesinin 15 yıldır düzenlenemeyişini gösterdi. Öte yandan açıklamalarında bu tür değişiklikler için uzlaşma gerektiğini belirten Arınç, TBMM'de de bu yönde uzlaşma komisyonu bulunduğunu; ancak 3. yasama dönemine gelinmesine rağmen CHP'nin üye vermemesi ve 'dokunulmazlıkları' gündeme getirmesi nedeniyle komisyonun bir kez bile toplanamadığını belirtti. Komisyonun toplanarak dokunulmazlıkların da içinde bulunacağı kapsamlı bir Anayasa değişikliğini gündeme getirilebileceğini; ancak CHP'nin sadece dokunulmazlığı göz önünde bulundurarak buna direndiğini öne süren Arınç, "Artık siyaset ve özgürlükler yeniden ortaya konmalıdır. Siyasetin alanı genişletilmelidir. Özgürlükler genişletilmelidir" dedi. TESAV Başkanı Erol Tuncer ise konuşmasında, siyasi partiler ve seçim yasalarının değiştirilmesi konusunda bu sempozyumun önemli bir tartışma alanı doğurmasını beklediklerini kaydetti. Parti içi demokrasinin sağlanması, lider sultasının sona erdirilmesi gerektiği yönünde bir beklenti olduğunun altını çizen Tuncer, sempozyumun beklentilere cevap vermesini umut ettiğini dile getirdi. Tuncer, "Herkes ne düşünüyorsa onu söylemeli" şeklinde konuştu.