Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç askerin 27 Nisan bildirisine nasıl karşı çıktıklarını anlattı
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bülent Arınç hem askere hem de bazı siyasilere yüklendi. Eski iktidarlara çatan Arınç geçmişte "postal yalamaktan başka meziyeti olmayan iktidarlar olduğunu" söyledi. Arınç, Genelkurmay’ın 27 Nisan bildirisine “Sen benim memurumsun” diye karşı çıktıklarını ifade etti.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Dörtyol ilçesinde bir düğün salonunda düzenlenen, AK Parti Hatay İl Danışma Meclisi Toplantısında yaptığı konuşmada, AK Partinin kuruluş dönemi ve daha sonra aradan geçen sürede yaşadıkları süreci anlattı.
Arınç, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birinci turunun yapıldığı 27 Nisan 2007 günün akşamı bir internet sitesine Genelkurmay tarafından bir açıklama konulduğunu ifade ederek, açıklamanın ''Sakın ha Cumhurbaşkanını seçmeyin'' anlamına geldiğini söyledi.
'GELİRSEM SENİ ŞÖYLE FENA YAPARIM' DEDİLER
Arınç, şöyle devam etti: ''Bize aba altından sopa gösteriyor. Kime? Hükümete. Kime? Meclise? Kim gösteriyor? Hiç de hakkı olmayan birisi. Hiç bir demokraside böyle bir demokrasiyi kabul etmek mümkün değil. Ama zannettiler ki 'Ben böyle yazar ve korkutursam, onlar teslim' olurlar. Çünkü hep öyle örneklerini gördüler. 'Hazır ol' dendiği zaman başüstüne diyen sivil iktidar ile karşılaştı onlar. Veya da 'Bak geliyorum ha' dediği zaman zorla şapkasını bulup kaçanları karşılarında gördüler. 'Gelirsem seni şöyle fena yaparım' dediler.
Nelerini biliriz biz; küçücük bir açıklamaya karşı, karşı beyanda bulunma cesaretinden mahrum, elleri kolları titreyenleri biliriz. Üç gün daha iktidarda kalmak için zilleti tercih edenleri biliriz. Milletin en çok nefret ettiği şeyi yıllarca siyaset adına yapıp, postal yalamaktan başka hiç bir meziyeti olmayan siyasal iktidarları gördük.''
Arınç, o dönemde, 70 milyonun gözünün Ak Parti üstünde olduğunu, ne şekilde hareket edeceğini merak ettiklerini belirterek, şöyle devam etti:
OTUR OTURDUĞUN YERDE
''O sabah bunun cevabını verdik. Otur oturduğun yerde. Sen benim emrimde bir memursun, benim ne yapacağıma karışamazsın. O kadar. Bizim öğrendiğimiz siyaset bu. Herkes işini yapacak. Herkes kendi işini güzel yapacak. Hiç kimse kimsenin yetkisine hakkına karışmayacak. Hele hele 'Egemenlik milletindir' dedikten sonra millete rağmen, onun istemediği hiç bir şeye cesaret etmeyecek. Sizler bize dua ettiniz biz de sizi mahcup etmedik. O yüzden 27 Nisan akşamı yapılan bu suçlamaya 28 Nisan sabahında verdiğimiz cevap bize yüzde 47'leri nasip etti. Neden çünkü bu asil, kahraman, gazi ve tertemiz Anadolu'nun hakiki sahibi olan bu millet, yiğit insanlara hep destek oldular. Onun için hala üzerinden 40-50 yıl geçti Menderes'e rahmet diliyorlar ama onu asanlara selam bile vermediler. Bakkaldan ekmek istediler 'Sana ekmek yok, katilsin sen' dediler.
Kimse şimdi Salim Başol'ları hatırlamıyor, kimse Ömer Altay Egesel'lere dilinin ucuyla bile bir teşekkür etmiyor. O üç mazlumun, o üç masumun, o üç şehidin hatırasını 1961'den beri hale kalbinde yaşatan bu aziz millet, darbeler döneminin bittiğini, AK Parti'nin sayesinde görüyor, 7'sinden 70'ine ona dua ediyor.''