Deniz Baykal, Fatih Altaylı'yı referans alarak suikastle ilgili iddiaları dillendirince Bülent Arınç'ın tepesi attı.
Abone olKomplo iddiasına tepki gösteren Arınç "Sayın Baykal şöyle diyesiymiş; Önce bir ihbar yapılmış, birisi gidip Bülent Arınç'a bilgi verecekmiş, sonra da onları ihbar etmişler. Bu olay böyle olmuş bu deli saçması bir şey" dedi.
Can Dündar'ın hazırlayıp sunduğu Canlı Gaste dün akşam ilginç bir oaya sahne oldu. NTV ekranlarında yayınlanan programa telefonla ve kendi isteğiyle katılan Devlet Bakanı Bülent Arınç önemli ve sert açıklamalarda bulundu.
Arınç, konuşmasında CHP lideri Deniz Baykal'ın Fatih Altaylı'yı referans alan komplo teorisini eleştirdi.
Bülent Ecevit üzerine hazırlanan bir belgeseli ekranlara getiren Canlı Gaste'ye telefonla bağlanan Arınç şöyle konuştu.
Bir ibret örneği oldu
Rahmetli Ecevit'i hem yetmişli yıllarda hem de daha sonralarda Parlamento'da da birlikte olduğumuz günlerden beri tanıyorum. Şimdi o zaman söyledikleri bizzat yaşadıkları gerçeklerdir. Bir ona bakıyorum, CHP Genel Başkanıyken bu söylediklerine, bir de bugünkü CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın söylediklerine ve yaptıklarına. Bir ibret örneği oldu bu belgeseliniz.
Deli saçması bir şey
CHP adına onun genel başkanı adına ve onun onunla birlikte bu olayı belki biraz mizah belki biraz karikatürize etmeye çalışan kişinin söylediklerine ibretle baktım. Bir de bir alt yazınız geçiyor sürekli. Sayın Baykal şöyle diyesiymiş; Önce bir ihbar yapılmış, birisi gidip Bülent Arınç'a bilgi verecekmiş, sonra da onları ihbar etmişler. Bu olay böyle olmuş bu deli saçması bir şey. Deli saçması ile gazeteciyi yan yana getirmek istemiyorum ama, gazetecilik refleksiyle belki ihtimallerden birisi olarak söylemiş olabilir. Nitekim geçtiğimiz günlerde bir gazetenin Genel Yayın Yönetmeni böyle bir iddianın “acaba olur mu?” diye soru işaretiyle yazmıştı. Ama yılların deneyimli siyasetçisi bunu nasıl kendine mal eder de hiç düşünmeden, tartışmadan, böyle bir şeyin olabilirliğine bakmadan bunu iddia konusu haline getirebilir ona hayret ettim.
Cumartesi Manisa'daydım
Ve Ecevit'i yine rahmetle andım. Bizim gündemimiz bellidir. Bu gündemimiz basına da verilir, resmi kanallarla da açıklanır. Cuma günüydü, akşam İzmir'e geldim. İzmir'den gece Manisa'ya geçtim. Manisa'da saat 10:00'dan itibaren akşama kadar 5 programa katıldım. Eğer olay 14:30'da bir ihbarla başlamışsa Cumartesi günü o sırada ben Manisa'da bir kimyevi ilaç fabrikasının açılış töreninde konuşuyordum. Bu konuşmam da TRT 2'den canlı yayınlanıyordu. Bu nasıl iştir ki, benim Manisa'da olduğumu bile bile, güya birileri ona bilgi sızdırmak için birisini ihbar edecek. Arkadan bir başkası da gelip onları enseleyecek. Saçma sapan bir şeyle nasıl bir ilişki kurabiliyor bir siyasetçi. Bunu düşünmeden nasıl ortaya atabiliyor, doğrusu çok merak ediyorum.
Gerçekler ortaya çıksın
Gerçeklerin bir an evvel ortaya çıkması hepimizin ortak temennisidir. Ama Türkiye'de yaşayan insanların Türkiye'nin gerçeklerine de aşina olması gerekir. Dolayısıyla bugün CHP ve onun başındaki genel başkanının Türkiye gerçeklerinden bir haber yaşadığını görmek beni fevkalade üzdü. Bunu ifade etmek istedim. Ben, bana bir suikast tertiplendiği iddiasında değilim. Ama ortada bir gerçek varsa, bu gerçeğin bütün bağlantılarının da ortaya çıkarılması gerekir.