BIST 9.185
DOLAR 34,37
EURO 36,78
ALTIN 2.970,03
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Arınç AK Parti'nin oyunu açıkladı

Bursa AS TV'de Ankara'dan canlı yayınlanan ''Objektif'' adlı programa konuk olan Arınç, gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Abone ol

AK Parti'nin oyunu yüzde 47.5 gösteren SONAR'ın anketine kuşkuyla yaklaştı. Anket sahibinin CHP ile zaman zaman işbirliği yaptığına dikkat çeken Arınç, kendi anketlerinde AK Parti'nin oy oranında düşme olmadığını açıkladı.

Arınç, ayrıca ne genel seçimlerde ne de yerel seçimlerde aday olmayacağını duyurdu.

Arınç, yayınlanan bir ankette ''AK Parti'nin yüzde 47'lerde gösterildiğinin'' hatırlatılması üzerine, anketlere çok önem verdiklerini ancak birtakım ''ben de kamuoyu araştırma şirketiyim'' diyenlerin aslında başka şeyler yaptığını da bildiğini söyledi. 

SONAR'IN SAHİBİ CHP İLE İŞBİRLİĞİ YAPAR

Bu anketin sahibinin Sonar olduğunu, başında da Hakan Bayrakçı diye biri olduğunu ve geçmişten bu yana da bu işleri yaptığını anlatan Arınç, ''Zaman zaman CHP ile işbirliği yapar, zaman zaman da piyasaya araştırma yapar. Anketlerini tartışabiliriz ama bunun gibi daha çok kamuoyu araştırma şirketleri de vardır, mesela Tarhan Erdem'in Konda'sıyla bir başkasının bir başka şirketiyle biz çapraz sorgulamalar yaptığımız zaman da tam isabet kaydettiklerini görürüz. Hiç önemli değil, diyelim ki biz 2 puan kaybetmiş olalım ama güvenilirlik esastır. Eğer güvenilirlik noktasında bir defosu varsa, bir bagajı varsa biz oraya bir mim koyarız. Şimdi güvenilirlik noktasında son yapılan bu ankete biz güvenmiyoruz'' diye konuştu.

Arınç, kendi ellerindeki verilerin böyle bir şeyin gerçek olmadığını gösterdiğini belirterek, ''Ama kesinlikle reddetmiyorum, olabilir de. Ama olması için de genele bakmak lazım, o andaki tesadüf eden olaylarla ilgili bir farklı bir netice çıkabilir her an için'' dedi. 

OY ORANINDA DÜŞME YOK

AK Parti'nin sipariş üzerine iş yapmadığını ifade eden Arınç, ''Bu son anketin sipariş verildiği bir yer var mıdır bilmiyorum ama bizim anketlerimizde AK Parti'nin oy oranında şu anda bir düşme yok. Olabilir, konjonkturel olarak olur, öbürlerine de yansır bu. Yani AK Parti'nin karşısında diğer partilerin oy artırdığı bugüne kadar görülmedi. Yolumuz doğrudur, doğru gidiyoruz'' değerlendirmesinde bulundu.

Arınç, TBMM'den geçen Büyükşehir Belediye Yasası'na muhalefetin tepilerinin hatırlatılması üzerine, ''Boş tepkiler, çünkü onlar da söylediklerinin doğru olduğuna inanmıyorlar. Ama siyaset yaptıklarını zannediyorlar'' ifadesini kullandı.

DEMEK Kİ DOĞRU YAPMIŞIZ

Belli şeyler için karşı çıkılabileceğini, ''köyler kalsın'' denilebileceğini ancak bunun ''Türkiye öldü, bitti, parçalandı'' iddialarıyla yapılmasının, iddiaları sulandıracağını ve ciddiyetinin kalmayacağını dile getiren Arınç, şöyle devam etti:

''Hangi hükümet bunu yapabilir? Yani Türkiye'de hükümetler her şeyi yapabiliyor mu? Bu kanun çıktı, Anayasa Mahkemesi'ne mutlaka götürülecektir. Anayasa Mahkemesi'nin denetiminden geçecektir, geçmişteki uygulamalar vardır, yine uygulamalarda bir yanlışlık olursa veya bir eksiklik görülürse bunun tamiri de mümkündür. Şunu söyleyeceğim; ben parlamentodaki bütün görüşmeleri takip ettim. BDP ile CHP'nin aynı noktada buluşabildiğini, CHP ile MHP'nin aynı noktada itiraz edebildiğini ancak bu kanunda gördüm. Ondan sonra kendime döndüm ki yaptığımız doğruymuş. Yani bu iddiaları tek tek tartışmaya kalktığınızda ki televizyonlarda tartışıyorlar, bir korku ve vehimden ibaret olduğunu göreceksiniz.''

BELEDİYE BAŞKANLARI VALİ OLMAYACAK

Genişletilmiş il başkanları toplantısında, ''Bazı kentlerde, büyükşehirlerde vali yok, süper başkanlar olacak'' şeklinde konuların konuşulduğu yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine Arınç, böyle bir şeyin olmadığını söyledi. Arınç, şunları kaydetti:

''Bazı minik kuşlar bazı gazeteci arkadaşlarımıza, bir haber ulaştırmışlar, bence çok yanıltmışlar o çok değerli arkadaşımızı. Bir gazetenin bunu kapak yapması, bunun üzerine haber inşa etmesi. Çok şık olmamış, doğru olmamış, çünkü böyle bir şey yok. Yani 'büyükşehir belediye başkanları aynı zamanda vali olacak', bu ne konuşuldu ne görüşüldü. Bugüne kadar böyle bir şey olsaydı, her şeyin konuşulduğu bir Türkiye'de bunları konuşmamak mümkün değildi. Bunun üzerinde hiç durmayalım, çok saçma bir şey, böyle bir şey olmadı.''

BAŞKANLIK SİSTEMİ DEMOKRATİK

Başbakan Yardımcısı Arınç, ''Türkiye başkanlık sistemine doğru gidiyor mu?'' şeklindeki soruyu ise ''Tartışılıyor'' diye yanıtladı. Anayasa çalışmaları kapsamında, başkanlık sisteminin tartışılması gerektiği düşüncesiyle bir öneri verildiğini anlatan Arınç, şöyle konuştu:

''Bunun olup olmayacağı, anayasanın alacağı şekille biraz doğrudan ilgili. Şu anda verilmiş bir karar yok. Ama demokratik bir sistemdir başkanlık sistemi. ABD gibi de Fransa'daki gibi de başka ülkedeki gibi de bunların hiçbirisi totaliter sistemleri çağrıştırmaz. Bizdeki parlamenter demokratik sistem ne kadar demokratikse başkanlığın farklı tonları da o kadar demokratiktir. Çünkü tek başına bir başkandan değil, onun yanında kongreden, senatodan veya başka bir heyetten de bahsediyoruz. Yani bugün Başkan Obama ikici defa seçildi, bu çok önemlidir ama eğer senato kendisine destek vermezse hiçbir dediğini yaptıramaz, bir büyükelçiyi bile atayamaz, kongreden silahla ilgili bir karar geçiremez. Bütün bunlar çek balans sistemidir. Kongre, aynı zamanda başkanın yetkilerini kullanmasını da denetler. Biz kongreyi, meclisi dışarıda tutan bir sistemin peşinde değiliz zaten...''

KİMSE BENİM ÜZERİMEN SİYASET YAPMASIN

Arınç, bu dönemden sonra siyasete nokta koyacağı yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine, hırslı bir adam olmadığını söyledi. Buna karşılık siyasette bir şey beklemeden de çalışılmayacağını ancak kendisinin burada asgari limitte olduğunu ifade eden Arınç, şöyle konuştu:

''Erbakan hoca bize bir şey öğretti; 'Yapacağınız siyaseti Allah rızası için yapacaksınız' dedi. Ben onun iyi bir talebesi olarak bu sözü kendime şiar edindim, başkasını bilmem. 'Ben de eteğindeydim canım ama ben böyle düşünmüyorum' diyen de çıkabilir. Ben Allah rızası ve milletin hukukunu gözetmek için bu siyaseti yaptığı yaptığımı düşünüyorum. Şimdi bir kararımız var, üç dönemden sonra bir daha aday olamayacaksınız. Birileri üzülüyor, ağlıyor olabilir, birileri bundan vazgeçilsin diyebilir, ben çok şükür yarabbi diyorum. Demek ki 5 dönem milletvekilliğinden sonra 40 yıllık siyasetin bir yerde nokta, virgül konulması şart. Ama ben madem ki kararımız, budur, buna saygı duyuyorum, 'ben aday değilim' diyorum. Bunu bugünden söylememin hiçbir mahsuru yok, bunu bugünden söylemeyenler belki yarına ait bir hesapları vardır onun için söylemiyordur. Ömrüm olursa 2015 seçimlerinde ben milletvekili adayı değilim, şartlar değişir mi değişmez mi? Hiç onu da hesaplamıyorum. 'Peki kardeşim sen milletvekili adayı olma ama belediye başkanı adayı ol' derlerse, ona da bugünden cevap veriyorum kimse benim üzerimden hesap yapmasın. Ben 'belediye başkanlığını da düşünmüyorum' diye bugünden söylüyorum. Benim gidişimi bir fırsat olarak görmeye çalışanlar var, başkaları üzerinden hesap yapıyorlar. İnsana dayanma ölür, ağaca dayanma kurur...''