Meclis Başkanı Bülent Arınç, Kıbrıs sorunun kritermiş gibi gündeme gelmesinden üzgün olduğunu söyledi.
Abone olTBMM Başkanı Bülent Arınç, Türkiye'nin, AB'ye tam üyelik hedefinden sapmadığını belirterek, bu hedefine kararlı ve ısrarlı adımlarla yürüdüğünü bildirdi. Arınç, AB Parlamento Başkanları Toplantısı'na katılmak üzere Kopenhag'a hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bülent Arınç, ''Türkiye-AB ilişkilerinde bir soğuma gözlendiği ve reformların uygulamasında yavaşlama görüldüğü'' yönündeki iddialara ilişkin bir soruya karşılık, Türkiye'nin, 3 Ekim 2005 tarihinde resmen müzakerelere başlamış bir ülke olduğunu hatırlattı. Arınç, önce tarama süreci ve ayrıntılı taramanın yapıldığını, 20'ye yakın başlıkta tarama sürecinin tamamlandığını ifade ederek, son olarak 12 Haziran 2006 tarihinde resmi tarama sürecinin bittiğini ve fiili müzakere sürecinin başladığını söyledi. ''Hatta bir başlık açılıp-kapanmak suretiyle müzakerelerin başladığı da ilan edilmiştir'' diyen Arınç, TBMM'nin son 3 yıl içerisinde büyük reformları başarıyla tamamladığını, Hükümet'in de AB ile müzakerelere başlama hakkı elde ettiğini dile getirdi.
Bülent Arınç, Türkiye'nin, AB ile ilişkilerinin şu anda normal seyrinde devam ettiğini vurgulayarak, ''Artık müzakere eden bir ülke konumundayız. Müzakere sürecinin yorucu geçmesi, zor geçmesi, uzun geçmesi mümkündür, ancak Türkiye, AB'ye tam üye olmak hedefinden sapmamıştır, kararlıdır ve bu hedefe doğru ısrarlı adımlarla yürümektedir'' diye konuştu.
''AĞIZDAN AĞIZA DOLAŞAN BİR SÖZ...''
TBMM Başkanı Bülent Arınç, son olarak Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül tarafından ''9. Reform Paketi'' olarak Meclis'e gönderilen bazı kanunların da görüşülmesinin tamamlandığını ve kanunlaştığını ifade ederek, reformların yavaşladığı yönündeki iddialara katılmadığını söyledi. Bülent Arınç, AB sürecinden sapmalar olduğu yönündeki iddialara katılmadığını ve gerçekle alakası olmadığını ifade ederek, bunun ağızdan ağıza dolaşan bir söz olduğunu kaydetti.
Arınç, şöyle devam etti: ''Türkiye; Meclisiyle, hükümetiyle AB'nin kriterlerine tam manasıyla uyum sağlamıştır. Kopenhag siyasi ve hukuki kriterlerinde bugün yasalaşmayan hiçbir husus bulunmamaktadır. Önemli olan bu reformların hayata geçirilmesi ve kalıcı hale getirilmesidir. Bu konuda da yargıda ve bürokraside müthiş bir takip söz konusudur. Yani AB standartları yasalarımıza geçen şekliyle, bugün reformları izleme komitesi ve diğer organlar tarafından yakinen izlenmektedir. Bundan böyle de yapılması gereken hukuki düzenlemeler bulunursa, bunlar parlamentomuzdan süratle geçirilecektir.''
KIBRIS MESELESİ
''Bizi üzen, Türkiye'nin kriterler konusunda bir eksiğinin bulunması değil, zaman zaman Türkiye'nin önüne kriterlerin içerisinde yer almayan bazı konuların ısrarla getirilmesidir. Mesela Kıbrıs bunlardan bir tanesidir'' diyen Bülent Arınç, şunları söyledi: ''Kıbrıs sorunu ayrı bir sorundur ve BM Güvenlik Konseyi ile diğer platformlarında uzun yıllardan beri takibi yapılmaktadır. Sorunun tek yönlü olarak düşünülmesi de mümkün değildir. Dolayısıyla 30'dan fazla başlık altında müzakereler devam ederken, bu başlıkların ne eğitim, ne bilim ve teknoloji, ne bir başkasıyla Kıbrıs sorununun doğrudan bir ilgisi bulunmamaktadır. Ancak siyasi amaçlarla bu sorun Türkiye'nin önüne zaman zaman şu üye veya bu üye tarafından getirilmekte ve bunun tartışması yapılmaktadır. Ancak tartışma sonunda Türkiye'nin haklılığı bir kez daha tescil edilmektedir.''
TBMM Başkanı Arınç, AB sürecinde bazı ülkelerin karşılaştıkları zorlukları bizzat kendilerinden doğrulama imkanı bulduğunu kaydetti.
''TÜRKİYE, MÜZAKERELERİ BAŞARIYLA YÜRÜTMEKTEDİR''
Bülent Arınç, Türkiye'nin henüz müzakerelere yeni başlamış bir ülke olarak karşılaştığı sorunları çok fazla büyütmediğini ve AB hedefinden sapacak ölçüde bir değerlendirme yapmadığını vurgulayarak, ''Dolayısıyla karşılaştığımız her olay bizi AB ile ilişkilerimizde çok daha güçlendirmekte; Türkiye, müzakereleri başarıyla yürütmektedir. Ben bir sorun olduğunu düşünmüyorum'' dedi.
KALİTE BELGESİ
Arınç, TBMM'ye kalite belgesinin verildiği törenin basına yansıma şeklini eleştirdiğinin hatırlatılması üzerine de TBMM'nin 4 bin 200 çalışanıyla bir kurum olduğunu ve kalite belgesinin milletvekillerinin şahsıyla ilgili bir konu olmadığını söyledi. Belgenin, kurumun çalışmasıyla ilgili olduğunun altını çizen Arınç, şunları kaydetti: ''Zaten kalite belgesinin adı da 'Kalite Yönetim Belgesi ISO 9001-2000'dir. Biz iftihar ediyoruz. Türkiye'de kurumlar içerisinde en iyi işleyen, en saygın kurum olarak müşteri memnuniyetini halkla ilişkiler olarak anladığımıza göre, kurumsal işleyişimizi en iyi biçimde yapmak, bizim üç yıldır üzerinde çalıştığımız bir proje idi ve bunda muvaffak olduk. Dünya üzerinde de bir ilk olduğumuzu düşünüyorum. TBMM'yi bir kurum olarak düşündüğümüzde, bu kurumun memurlarının, amirlerinin çalışma yöntemlerinin en iyi verim ve en iyi kaliteyi sağlayacak ölçüde olması gerekir. Biz çok doğru ve çok haklı bir iş yaptığımıza inanıyoruz. Bir kurum olarak meseleye bakmamız lazım.'' Bir milletvekilinin konuşmasında, söz veya davranışlarında, bu kalite belgesini zedeleyebilecek olumsuzlukların, belgeyle doğrudan ilgili hususlar olmadığını vurgulayan Arınç, bunun şahıslarla ilgili olduğunu, şahısların özel davranışlarının, kurumun kalite belgesiyle ilgili olamayacağını söyledi.
''İKİ SANDALYENİN KIRILMASI KALİTE BELGESİNİ GÖLGELEMEMELİ''
Bülent Arınç, şöyle konuştu: ''Benim eleştirdiğim konu, TBMM'nin 86 yılda ilk kez kalite belgesi aldığına ve dünya parlamentoları arasında da benim tespit edebildiğim kadarıyla bir başka örnek bulunmadığına göre, personelimizin büyük bir gayretle üç yıl boyunca bu belgeyi almak için özel eğitimlerden geçirilmiş, özel takiplerle sonuçlandırılmışsa, buna en az bir teşekkür etmek ve bunu takdirle anmak gerekir. 500-600 kişinin katıldığı bir ödül töreninde tesadüfen 1-2 sandalyenin kırılmasını ödülden daha önemli bir haber olarak görenlere serzenişte bulundum. Şu an burada bir basın toplantısı yapıyorum, elektrik kesilebilir ve konuşamayabilirim. Sizlere elimle hitap ederken mikrofona dokunmuş ve bütün mikrofonları devirmiş olabilirim. Siz yerinizden kalkarken başka bir kameraman arkadaşın kamerasını devirmiş olabilirsiniz. Bunlar gülünecek, alay edilecek olaylar mıdır? İnsan hayatı mobildir, herhangi bir davranışınız bir yanlışa yol açmışsa, oradaki sandalyenin kırılmasıyla kalite belgesinin ne alakası var? Bir firma oradaki töreni hazırlamak üzere görevlendirilmiş ve tesadüfen iki tane sandalye kırılmış. Türk basınının geldiği nokta bu olmamalı. Hepinizi tenzih ediyorum. Bu üzerinde durulacak, birinci sayfaya manşet olacak ve hele hele ISO 9001- 2000 kalite belgesini gölgeleyecek bir olay olmamalıdır. Ama Türkiye'nin öyle büyük sorunları var ki, bir mankenin ilişkilerinden daha da değersiz görülebiliyor. Sanıyorum bu, üzerinde durulması gereken bir konudur.''
TBMM Başkanı Arınç, ''Bu toplantıya ilk kez AB ile fiilen müzakerelere başlamış bir ülke konumunda katılmaktayız. Bundan özellikle memnuniyet duyduğumu ifade etmek isterim'' dedi.
Arınç, konferansta AB üyesi ve aday ülkelerin parlamentoları arasında işbirliği konusundaki gelişmeler ve AB'nin geleceğine ilişkin tartışmalarda parlamentoların rolü konusunda görüş alışverişinde bulunulacağını bildirdi.
Toplantıda ayrıca, AB üyesi ve aday ülkelerin parlamentoları arasındaki bilgi alışverişinin artırılmasını amaçlayan ''Parlamentolararası AB Elektronik Bilgi Değişimi (IPEX)'' isimli projenin resmi açılışının da gerçekleştirileceğini kaydeden Bülent Arınç, şunları söyledi:
''Bilindiği gibi AB parlamentolarının çeşitli komisyonları da düzenli olarak bir araya geliyor. Parlamento başkanları konferansının amacı, bu alandaki çalışmaları gözden geçirmektir. Avrupa ailesinin bir üyesi olarak Avrupa parlamentolarıyla doğrudan temas imkanı veren bu toplantıya büyük önem veriyoruz.''
TBMM Başkanı Arınç, AB'nin geleceğine ilişkin tartışmaların yeni bir ivme kazandığı bu dönemde, Avrupa'nın geleceğine ilişkin konularda, bu konferans aracılığıyla Türkiye'nin görüşlerini aktaracağını ve Kopenhag'da bazı AB üyesi ülkelerin meclis başkanlarıyla ikili temaslarda bulunacağını belirtti.
Arınç ayrıca, ziyareti sırasında, Danimarka'da yaşayan Türk vatandaşlarının oluşturduğu dernek ve sivil toplum örgütleri temsilcileriyle de bir araya gelme imkanı elde edeceğini sözlerine ekledi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, daha sonra THY'nin tarifeli uçağıyla Kopenhag'a hareket etti. Arınç'ın, 2 Temmuz Pazar günü yurda döneceği
bildirildi.