Ergenekon sanığı emekli Albay Arif Doğan’ın çapraz sorgusu sırasında mahkeme başkanı çileden çıktı.
Abone olİkinci Ergenekon davasının 98’inci duruşması JİTEM’in kurucusu olduğunu iddia eden tutuksuz sanık emekli Albay Arif Doğan’ın çapraz sorgusu sırasında mahkeme başkanı çileden çıktı. Yeşil ile hala görüştüğünü söyleyen Doğan, salon girişinde kendisini aramak isteyen askerlere küfrederken, aynı sözlerden Soner Yalçın'da nasibini aldı!
İkinci Ergenekon davasının 98’inci duruşması JİTEM’in kurucusu olduğunu iddia eden tutuksuz sanık emekli Albay Arif Doğan’ın çapraz sorgusuyla devam etti.
Üye Hakim Hasan Hüseyin Özese’nin Birinci Ergenekon Davası sanıklarından Ümit Oğuztan tarafından 2007 yılında yazılan JİTEM başlıklı belge çerçevesinde sorular yöneltti. Hanefi Avcı ile ilgili olarak belge kapsamında kendisine yöneltilen soruya bir fıkra ile cevap veren Doğan, "Kilisenin çanına bir karga pisliyormuş. Papaz karganın yakalanması talimatını vermiş, bunun için çanın yanına bir tas şarap konulmuş. Şarabı içen karga sarhoş olmuş. Yakalanan karga papaza götürülmüş. Papaz. Hristiyan olsan çana pislemezdin. Müslüman olsan şarap içmezdin. Sen olsan olsan Hanefi Avcı olursun demiş" dedi.
JİTEM’İN DONDURULMASI
Özese, Doğan’ın daha önceki anlatımlarına dikkat çekerek, "Siz sivil JİTEM’i dondurduğunuzu söylediniz. Bu ne zaman yapıldı" diye sordu. Doğan ise, "Ben 1990 yılında tayin oldum. Tayin olduktan sonra da operasyon yapmadım. Bu nedende JİTEM’in icraatı son buldu. Ancak yenilemeler yapılmaya devam ediyor. Bu yenileme süreci de 5 arşivci tarafından yürütülür. Onlar da birbirlerini tanımaz. Haberleşme ise canlı postalarla yapılır. Allah göstermesin ihtiyaç hasıl olursa görev yaparlar. Ben dahil çalışmayan ayağımla göreve giderim" dedi.
"KURAN BENİM DONDURAN BENİM"
Mahkeme Başkanı Köksal Şengün "1990 yılından sonra görev yapmasına gerek duyulmadı mı?" diye sordu. Doğan, "Ben başı bozuk değilim. Niğde’ye atanmıştım. Niğde’deyken OHAL bölgesinde neden operasyon yapayım" cevabını verdi. Üye hakim Özese "JİTEM’i dondurma nedenini soruyorum" diyince Doğan,
"Kuran benim donduran benim. Emanet edecek kimse yok" cevabını verdi.
"YEŞİL’LE HALA GÖRÜŞÜYORUM"
Kadroların sürekli yenilendiği bilgisini veren Doğan ayrıca "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım’la da halen görüştüğünü öne sürdü. Doğan bu konunun kendisine sorulmadığına dikkat çekerek "Bunu da ben söylemek istedim" dedi.
"GONCA US HANGİ BAKANIN KIZI?"
Ardından üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu, sanık Arif Doğan’a sorularını yöneltti.
Susurluk kazasında ölen Gonca Us’un bir bakanın kızı olduğu iddiasını hatırlatan Haşıloğlu, "Bu hangi bakanın kızıdır mahkemeye açıklar mısınız?" denildi. Bir anda sinirlenen Doğan, "Bu soru beni çok rahatsız etti. Kazanın üzerinden 20 yıl geçti şimdi neden bu soruluyor. Ben o kadar akıllı mıyım" diye bağırdı. Başkan Şengün ise "Azarlar gibi konuşmayın. Ne kadar akıllı olduğunuz ortada" şeklinde ikazda bulundu.
"JİTEM’CİLERİ YAKALAYAMAZLAR, ÇÜNKÜ ONLAR APTAL DEĞİL"
Haşıloğlu’nun sivilllerle hangi kanunu dayanak göstererek operasyon düzenlediğini sordu. Sanık Doğan bu soruya "İster askerle ister siville istersem de çıplak adamlarla operasyon düzenlerim" diye cevap verdi. Haşıloğlu, "Sizin kurduğunuz birimden sivil birisi dağda bir teröristi öldürse ve mahkemeye çıkarılsa kendisini nasıl savunur?" diye sordu. Doğan, bu soruyu da "JİTEM’cileri yakalayamazlar, çünkü onlar aptal değil" diye yanıt verdi.
"ONU YUKARI SORUN"
Haşıloğlu’nun, "Sivillere hiçbir kanun maddesiyle adam öldürme yetkisi verilmemiştir" uyarısı üzerine Doğan, bazı fotoğrafları göstererek "2,5 yaşında Kürt çocuklarının kafasına sıkılmış. Peki bu hangi kanunda var?" diye sordu. Bunun üzerine hakim Haşıloğlu da "Bırakın şimdi bunları. Devletin subayı ve astsubayı aciz mi ki sivillere operasyon yaptırıyorsunuz?" diye sordu. Doğan bu soruya da "Onu yukarı sorun" şeklinde cevap verdi.
"AYGAN’I VATANINI, MİLLETİNİ SEVEN ADAMLARA ÖLDÜRTTÜM"
Hakim Haşıloğlu’nun "İfadenizde Abdulkadir Aygan’ı sizin öldürttüğünüzü söylediniz. Kime öldürttünüz?" sorusuna Doğan, "Vatanını milletini seven adamlara öldürttüm. Bu suç mu şimdi?" cevabını verdi. Bunun üzerine Haşıloğlu da sivillere yaptırıyorsanız tabii ki suç" karşılığını verdi. Doğan, sivil JİTEM üyelerinin operasyonlarıyla alakalı olarak da "Neresi suç? karşısındakiler PKK’lı" cevabını verdi. Hakim Haşıloğlu "Siviller ise mevzuu suçtur tabii ki" dedi. Doğan bu sözler üzerine de "O zaman suçsa bunlar ben suçluyum ve cezamı çekmeye razıyım" dedi.
DOĞAN, MAHKEME BAŞKANI’NI ÇOK KIZDIRDI
Bu arada Haşıloğlu Cem Ersever ile ilgili yazılan kitapları okuyup okumadığını sordu. Doğan ise "Afedersiniz yine kaba konuşacağım. Soner Yalçın diye bir ..... var" demesi üzerine Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, "Bunu söylemek zorunda mısınız?" diye uyarıda bulundu. Doğan konuşmasını aynı hitabı tekrarlayarak sürdürünce Başkan Şengün, "Burası mahkeme, burada böyle konuşamazsınız" diyerek tekrar uyardı. Mahkeme Başkanı Şengün’ü çok kızdıran tartışma şu şekilde gelişti:
DOĞAN : Beni çocuk gibi azarlayamazsınız.
ŞENGÜN : Siz de çocuk gibi davranmayın. Nesiniz siz? Ailenize karşı da böyle mi konuşuyorsunuz?
D. : Özellikle hak edene söylüyorum.
Ş. : Burada bu şeklide konuşmayın. O tarz konuşturmam sizi.
D. : Siz bilirsiniz.
Ş. : Çok saygısızsınız. Yazık Yazık. TSK’da Albay rütbesine gelmişsiniz.
D. : Karşınızda albay yok. Arif Doğan’ı yargılıyorsunuz.
Ş. : Ne yapıyım ben size?
D. : İdam verin.
Ş. : İdam da fayda etmez...
D. : Bana madalya vereceğinize boynuma ip geçiriyorsunuz
Ş. : Madalya vermek bizim işimiz değil