Özellikle Karadeniz Bölgesi'nde arı ve kene sokmasının yetişkinlerde kırmızı ete karşı gıda alerjisine sebep olduğunu söyleyen İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Kutlu, uyarılarda bulundu.
Abone olUzman Prof. Dr. Ali Kutlu, dünyanın birçok bölgesinde kırmızı et alerjisindeki artıştan kenelerin sorumlu olabileceğini belirtti.
Kenelerin mide içeriğinde bulunan bir alerjinin kırmızı ete karşı duyarlılık oluşturduğuna dikkat çeken Kutlu, anafilasksi denilen şiddetli alerjik reaksiyonların görülme sıklığında ve şiddetinde 15 yılda 7 kat artış olduğunu söyledi.
Zaman içinde değişiyor
Alerjik hastalıkların sıklığında ve şiddetinde zaman içerisinde birçok değişikliklerin yaşandığını söyleyen Prof. Dr. Kutlu, "Son 10 yıl içerisinde gıda alerjilerinde bir, iki kat artış olduğu söyleniyor. Anafilasksi dediğimiz şiddetli reaksiyonlarda 7 kata kadar artış var."
"Karadeniz Bölgesi'nde bizim şahit olduğumuz bir durum daha var. Özellikle kırmızı et alerjisi son 12 yıldır dünyada keneler ile ilişkilendiriliyor. Kene sokması sonrası kenelerin midelerindeki bir antijen kırmızı et ile çapraz reaksiyon yaptığı için kene alerjisi gelişen insanlarda kırmızı et alerjisi geliştiğini de biliyoruz. O kadar belirgin bir artış var ki, Amerika’da ve bazı bölgelerde kırmızı et alerjisi keneler ile ilişkilendirildikten sonra sebebi bilinmeyen anafilaksilerin üçte birinin kırmızı ete bağlı olduğu görülüyor” şeklinde konuştu.
Sokmadan sonra et alerjisi başlıyor
Karadeniz Bölgesi'nde hayvancılık ve arıcılığın bol miktarda yapıldığını, bol bulunan kırsal alanlarda da kenelere çok sık rastlandığını ifade eden Dr. Ali Kutlu, “Biz bu kırmızı et alerjisini kendimiz de bizzat polikliniğimize müracaat eden hastalarımızda görüyoruz. Karadeniz’de yetişkin hastalarda bu bölgede et alerjisi birinci sırada geliyor."
"Benim şahsi görüşüm, çok sayıda hastamız arı soktuktan sonra et alerjisi başladığını ifade ediyor. Arı sokması ile kırmızı et arasında nasıl bir ilişki olabilir? Bu, biyolojik temeli tam olarak oturmuş bir konu değil ama bu bizim bir gözlemimiz. Arı sokar sokmaz et konusunda alerjik reaksiyonlar yaşayan, hem arıya hem de kırmızı ete alerjisi olan aileler var. Aynı zamanda bu alerjinin dikkat çeken bir yapısı da genetik olması."
"Kırmızı et alerjisinin büyük bir bölümü et yedikten sonra gelişmiyor. Hastalarımızın şikayeti 6 saat içerisinde de gelişebiliyor. O nedenle hastalarımız neye alerjisi olduğunu çok çabuk tespit edemiyorlar. Bu konu ile alakalı gerçek manada Türkiye’de çalışmalara ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.