Engin Ardıç'tan Hrant Dink'in katil zanlısı Ogün Samast'a mektup var...
Abone olEngin Ardıç'ın Ogün Samast'a son sözünü biz baştan söyleyelim: Aman oğlum, dikkat et bari içeride şişlemesinler!
Sabah yazarı Ardıç, bugünkü başlıklı yazısında Hrant Dink'in katil zanlısı Ogün Samast'a adeta mektup yazdı. Samast'ın bir şeyleri gizliyor olmasından hareket eden Ardıç, yazısında hem geçmişteki olaylara yer verdi hem de katil zanlısına nasihatta bulundu:
- Ogüncüğüm, sen Silahçı Tahsin'i bilir misin? Nereden bileceksin...
İttihat ve Terakki'nin Merkez-i Umumi'sine (Cumhuriyet gazetesinin eski binası canım, yabancı yer değil!) kahve içmeye çağırmışlardı da, kahvesine uyuşturucu koymuşlar, ekşi gelmiş, "bu kahve nerenin be" diye huysuzlanmış, sonra yavaş yavaş kendinden geçmiş, ama direnmeye çalışmış, beline sarılmışlar, kafasına sopayla vurmuşlar da cesedini Sarayburnu'ndan denize atmışlar...
Keşke Osmanbey'in yolunu soracağına önce Cağaloğlu'nu sorsaydın da gidip bir görseydin orayı, hazır İstanbul'a gelmişken...
Kendi adamlarını öldürenler de Kuşçubaşı Eşref ile Süleyman Askeri... Milli kahramanlarımız!
Aşkolsun Ogüncüğüm, Binbaşı Cem Ersever'i öldürenler mi seni öldüremeyecekler?
Konuşmuştu ama "yanlış yere" konuşmuştu (yerin sahipleri şu anda kodesteler), sen doğru yere konuştun ama konuşmadın da... Yani dişe dokunur bir şey söylemedin.
Mehmet Ali ağabeyin gibi bir yerlere mesaj göndermek istedin, "kurtarın beni yoksa konuşurum haa" diye ama konuşmamakta direniyorsun.
O yerin sahibi de "kurtarın beni yoksa 1 Numara'yı açıklarım haa" dedi (bu işte de beni kullanmaya kalktı üstelik) ama bak, arslanlar gibi yatıyor... Kurtaramadılar... İşin kötüsü "gazetecidir" ayağına da yatamıyorlar kurtarabilmek için, çünkü o kadar çabaya rağmen gerçek gazeteciyi de kurtaramıyorlar...
Bu işin sonu yok Ogün, gel gerçekten konuş da kurtul.
Yani, daha az yat.
Ama "çıkınca" vururlar.
Eh, o kadarcık riski de göze alacaksın... Sen neleri göze almış çocuksun...
Benim asıl merak ettiğim, nasıl oldu da seni bulanlar içeri girmediler?
Star Televizyonu'nda çalıştığım sıralarda bizim arkadaşlar Uğur Mumcu'nun katilini bulmuşlardı da (yani arabaya bombayı koyan görevliyi) "akabinde" kendilerini de içeride bulmuşlardı! Sen o zamanlar küçüktün, hatırlamazsın.
Onları içeri atan savcı sonra gitti MHP'ye girdi ama oraya da nizam ve intizam vermeye çalıştığı için fazla barınamadı.
Hey gidi hey, burası Türkiye yavrum... Burada bir yerine tıpa tıkıp öyle dolaşacaksın!
Talat Paşa tetikçiler için ne demişti, bilir misin yavrum? Talat Paşa'yı bildin mi, nereden bileceksin...
"Kenef kâğıdıdır bunlar, kullandın mı yallah kubura" demişti.
Aman oğlum, dikkat et, bari içeride şişlemesinler...