Arçelik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hasan Subaşı, bundan sonra yapacakları yatırım bölgesi için adres gösterdi.
Abone olArçelik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hasan Subaşı, Rusya'da artan talebi karşılayabilmek amacıyla fabrika kurmayı düşündüklerini ve bu yönde önemli aşamalar kaydedildiğini söyledi. Subaşı, geçen yıl Rusya'da Arçelik satışlarının önemli ölçüde arttığını, bu trendin devam ettiğini belirterek, kapasitenin ancak şu andaki müşteri ve talebe cevap verebildiğini belirtti. Rusya'daki talebi karşılayabilmek için üretim kapasitesinin artırılması gerektiğini ve bunun Türkiye'de değil Rusya'da gerçekleştirilmesinin hem maliyet hem de yüksek rekabet gücü nedeniyle daha doğru olacağını dile getiren Subaşı, şunları söyledi: ''Arçelik'in Rusya pazarına dönük yeni üretim kapasiteleri geliştirilmesi yönünde ilerlemiş çalışmaları var. Rusya'da fabrika kurmaya yönelik önemli aşamalar kaydedildi. Öncelikle çamaşır makinesi, daha sonra buzdolabı ve pişiriciler düşünülüyor. Arçelik'in üretim teknolojisini Rusya'da uygulayan bir şirket ya da mahalli üretici yok. Arçelik gidip de Rus üreticisiyle böyle birşey yapamaz. Bunun rekabet gücü olmaz. Fabrikanın içindeki teçhizat ve teknoloji tamamen Arçelik'e ait olacak. Çalışmalar henüz sonuçlanmadı. Ancak olumlu neticeler alınacağını ve konunun çok gecikmeden, muhtemelen bu yıl içinde Yönetim Kurulu'na geleceğini düşünüyorum. Şirket halka açık olduğu için, konu sonuçlandığında kamuoyuna duyurulacaktır.'' Subaşı, Ramstore projesinin Rusya'da iş yönetmek konusunda Koç Topluluğu'na güven verdiğini vurgulayarak, ''Migros, oraya ilk girme avantajını çok iyi kullanıyor. Arçelik, burada Koç Holding'in bu avantajından istifade edecektir'' dedi. ''AMERİKA'YA GİRMEMİZ FENA OLMAZ'' Hasan Subaşı, savaşın ardından yeniden yapılanan Irak'ın kendileri için yeni bir pazar olmadığına işaret ederek, Irak-İran savaşından önce yüzde 25-30 pazar payına sahip Ortadoğu'nun Arçelik için ilk ve doğal ihracat alanı olduğunu, özellikle Irak'ta Arçelik markasının çok iyi bilindiğini söyledi. Subaşı, yeniden yapılanmaya başlayan bölgede eskisi gibi yüzde 25-30 pazar payı elde edebileceklerini kaydetti. Arçelik'in öncelikli pazarının Avrupa, daha sonra Ortadoğu, Kuzey Afrika, Rusya ve Türk Cumhuriyetleri olduğuna değinen Subaşı, şöyle devam etti: ''Bu pazarlarda başarılı olduktan sonra diğer alanlara açılmak lazım. Arçelik'in hedefi uzun vadede küresel, dünya şirketi olmak. Küresel olmak için 3 büyük pazar var; Kuzey Amerika, Uzakdoğu ve Avrupa. Biz şu anda sadece Avrupa'dayız. Dünya şirketi olmak için Amerika ve Asya'ya girmemiz lazım. Asya'ya Rusya üzerinden gireceğiz. Amerika'ya girmemiz de fena olmaz. Avrupa'ya, düşündükten 10 yıl sonra girebildik. Amerika'yı şimdi düşünmeye başlarsak, 10 yıl sürmese de hemen seneye de giremeyiz. Ancak düşünmemiz demek, bir süre sonra Amerika'ya dair dair daha somut plan ve projeler gelecek demektir.'' Arçelik'in Avrupa pazarından pay alma yarışında süratle yol aldığını bildiren Subaşı, beyaz eşya sektöründe Türk üreticilerin önümüzdeki yıllarda Avrupa'da ilk 5'e gireceğini, Arçelik'in ise ilk 5'te üstte yer almasını öngördüklerini söyledi. ''SARI IŞIK YANIP SÖNMEYE BAŞLADI'' Hasan Subaşı, döviz kurundaki düşüşün Arçelik'in stratejisini değiştirmeyeceğine, ancak şartlara göre taktiksel değişime gidebileceklerine işaret ederek, kurdaki değişimin Arçelik'in 2003 hedeflerinde herhangi bir değişiklik yaratmadığını kaydetti. Kurdaki düşüşün bazı sıkıntılar yaratabileceğini, fakat alınan tedbirler sayesinde krizin söz konusu olmadığını ifade eden Subaşı, ''Doların bu kadar düşmesi, tabii ki birtakım tehlike sinyalleri veriyor. Bir yerde sarı ışık yanıp sönmeye başladı. Bunu ciddiye almak lazım. (Artık sıyırdık) diye düşünmemek lazım'' dedi. Doların düşüşü karşısında kriz kelimesinin kullanılmasını doğru bulmadığını dile getiren Subaşı, ''Kriz kelimesini çok dikkatli kullanmak gerekir. (Kriz olacak) demek, doların bugünkü durumundan, döviz kurundan daha tehlikeli. Piyasalar hala çok ürkek. Ayı ürkek, boğa saldırgan. Bir ayıya dönüyor, bir boğaya dönüyor. Bu tip spekülatif ve moral bozucu açıklamaların tehlikesi daha fazla'' diye konuştu.