Nissan'ın rallilere soktuğu pick-up'ından esinlenerek piyasaya çıkarttığı özel seri "Rally Raid", yarışmak değil; ama "arazi olmak" için mükemmel bir seçim
Abone olSizler yabancı değilsiniz! O yüzden ufak bir sır vereyim... İşim gereği, teslim aldığım her araçla aramda bir bağ kurmaya çalışıyorum. Düşünün ki, insanlar, satın aldıkları yeni bir otomobile en erken iki haftada alışabiliyor. Eh, bizim öyle bir fırsatımız yok! Dolayısıyla, en kısa sürede ısınıp, sizlere anlatacak şeyler toplamam gerekiyor... Aksi halde anlattığım izlenimler, tamamen yüzeysel kalabilir ve sizler hiç zevk almadan, kuru kuru bilgiler okursunuz... Nissan'ın merkezinde benim "küheylan"ı bırakıp, pick-up'a bindiğim ilk dakikadan itibaren aramızda acayip bir duygusallık başladı demek, sanırım yerinde olacak. Nitekim 'maço' ve 'sert' görünümüne rağmen, yufka yürekli ve sizin için herşeyi yapmaya hazır, 'itaatkar' bir karakteri var. Kısa birlikteliğimiz sırasında, onu tanımak zor olmadı! Zira, ne hüneri varsa, tümünü gösterdi... Yarış esintileri... Nissan'ın halen satılmakta olan pick-up modellerinin temellerine sahip olmakla birlikte, aslında motorsporlarında kullanılan versiyonundan esinlenilerek geliştirilmiş bir araç. Yani bir benzeri, ülkemizde koşulan "Rallye D'Orient"ı kazanmıştı. Bilmem, anlatabildim mi? "Rally Raid" versiyonu, belki motor ve süspansiyon olarak, ülkemizde satılan diğer versiyonlarla aynı. Ancak gerek rengi, gerekse de üzerindeki gri çıkartmalar ve Nissan yazısı, yarışlara katılan versiyonlarında olanların hemen hemen aynısı. Bununla birlikte, hava girişli kaput tasarımı da... Tüm bunları birleştirince, ortaya havalı ve yakışıklı bir pick-up çıkıyor. Tabii iç mekanı, biraz fazla sade. Yani yarışlardan esinlenen, sportif bir araç içi beklerken, bu denli sade oluşuna ilk baştan anlam veremiyorsunuz. Ancak orta konsolun metal görünümlü olması ve direksiyonun belirli bölümlerinin gri renkli oluşu, bu konuda az da olsa çalışma yapıldığını gösteriyor. Farklı görünümü, yüksek duruşuyla trafikte de farklı bakışlara "nail" olan Nissan Pick-up Rally Raid, asfaltta çok müthiş performans sergilemiyor belki. Hatta samimi söyleyeyim, bu araçla mümkünse hız yapmayıp, tadını çıkartmaya bakıyorsunuz. Motordan yana pek bir derdi yok. Maaşallah, 2.5 turbo dizel motor, 133 beygiriyle, gaz pedalının komutlarına gayet iyi yanıt veriyor. Hele de iki çeker olarak giderken. Ancak aracın yüksek oluşu, rüzgarlı havalarda, 120 km/s hızın yeterince fazla olacağını hatırlatıyor. Amortisörlerinin sertliği de tabii... Çünkü hoplama ve zıplama konusunda oldukça başarılı! Bu arada, yine arka süspansiyonların, makaslı olması, virajlarda aracın arkasının ufak zıplamalarla zaman zaman yerden kesilmesine neden olabiliyor. Ayrıca, ıslak zeminde fazla gaz verilmesi durumunda, hafif kaymalar da olabiliyor. Tabii arka kasasına ağırlık konulursa, sorun kalmıyor. Araziye hakim! Gelelim araziye... Arazi vitesli olan aracı "4L" konumuna alıp da, dağ tepe tırmanmaya başladığınızda, az önce yolda nazlı nazlı kullandığınız pick-up'ın, aynı araç olup olmadığı konusunda kısa bir ikilem yaşıyorsunuz. Çünkü hiç "ıkınmadan", nereye isterseniz, gözünü kırpmadan tırmanıyor. 4H ile, biraz kaygan zeminlerde de iyi sonuçlar elde edebiliyorsunuz. Ne de olsa dört tekerlekten çekişli... Yüksek yapısı nedeniyle arazide rahatça ilerleyen, dizel motorunun torku sayesinde de performansından bir şey kaybetmeyen araç, görüntüsünün ve isminin hakkını veriyor. Üstü başı kirliyken, daha bir güzel duruyor yemin ederim... Üzerinde her türlü aksesuarın bulunduğu (sunroof, 6'lı CD değiştirici, elektronik klima, ABS...) araç, sizin konforunuzu da unutmuyor. Üstelik, bir depoyla (75 litre) 600 km. yol da yapabiliyor. Eh, daha ne olsun? Fiyatıysa, 50 milyarın biraz üzerinde... Yazı: Levent Köprülü Kaynak: Milliyet