Konuşmacılardan bazıları Türkiye'nin Arap ve diğer müslüman ülkelere model olamayacağı görüşünde birleştiler.
Abone ol19-20 Nisan tarihleri arasında Washington'da düzenlenen Abant Platformu toplantılarında Türkiye özelinde laiklik ve demokrasi konuları tartışıldı, bu iki unsuru bünyesinde barından bir ülke olarak Türkiye'nin Ortadoğu'ya model olup-olamayacağı ele alındı. Toplantıların ikinci gününde görüşlerini bildiren konuşmacılardan bazıları Türkiye'nin Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde diğer Arap ve Müslüman ülkelere model olamayacağı görüşünde birleşiyordu. Bu konuşmacıların, görüşlerini desteklemek üzere sunduğu gerekçeler ise farklıydı. Örneğin Zaman gazetesi yazarlarından Hüseyin Gülerce, bölge ülkelerinin Türkiye'den bu tür bir beklentisi olmadığını söyledi. Gülerce, bir süre önce İstanbul'da yapılan uluslararası bir konferans sırasında Ürdün Dışişleri Bakanı'nın da dile getirdiği bir görüşü de aktararak, Ortadoğu ülkelerinin dışarıdan demokrasi ihraç edilmesi çabalarını küçük düşürücü bulduklarını belirtti. Zaman gazetesi yazarı böyle bir durumda Müslüman ve Arap ülkelerindeki demokratikleşmenin yalnızca kültürler arası bir diyalog ve barışla sağlanabileceğini kaydetti. Özdalga: Modellik tartışmalarını "Türk İslamı'na" dayandırmak yanlış Ortadoğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji profesörü Elizabeth Özdalga ise Türkiye'nin tarihsel ve sosyo-ekonomik gelişme süreci dikkate alınmadan, yalnızca İslamla demokrasiyi bağdaştırdığı gerekçesiyle model olarak sunulmasının yanlış olduğunu kaydetti. Özdalga, "Türk demokrasisi diğer ülkelere model oluşturabilir mi sorusunu yanıtlamaya çalıştığımızda, tartışmayı Türkiye'deki İslam'a ya da Türkiye'nin İslâmı yorumlayış biçimine odaklamak bence yanıltıcı olur. Çünkü demokrasinin bu ülkeye yerleşmesi İslamı uygulayış biçiminden kaynaklanmıyor. Türkiye'nin bu alandaki ilerleyişi Osmanlı İmparatorluğu'dan bu yana kaydedilen sosyo-ekonomik gelişmelere, devlet yapısına dayanıyor," dedi. Elizabeth Özdalga, Türkiye'nin sosyo-ekonomik yapısı gözardı edilip, sadece Müslüman kimliğine vurgu yaparak model gösterilmesi durumunda Ortadoğu ülkeleri için son derece zayıf bir örnek oluşturacağını da belirtti. Ortadoğu Teknik Üniversitesi Profesörü Özdalga bunları söylerken, Boston Üniversitesi öğretim üyelerinden Jenny White da Türkiye'nin Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Orta Asya ülkelerine örnek olma çabasını hatırlatarak bugünkü modellik tartışmalarına ışık tutmaya çalıştı. White, Ortadoğu ülkelerine model ihraç etme çabası yerine ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi yoluna başvurulması gerektiğini söyledi. white, "Orta Asya ülkeleri bağımsızlıklarını kazandıklarında Türkler, bu ülkelere ağabeylik yapma, bu bölgeye model olma iddiasıyla yola çıktı ama sonuçta başarılı olamadı, çünkü Orta Asya ülkeleri Singapur ve Güney Kore örneklerini daha uygun buldu, zira kendilerine ekonomik model arıyorlardı. Ve birçok Orta Asyalı'yla konuştuğumda, Türkiye'nin bu bölgeye sadece mal satmaya çalıştığından, yeterince yatırım yapmadığından şikayet ediyorlardı," dedi. Ortadoğu konusunda yapılacak en iyi işin model ihraç etmek veya ticaret yapmak değil, ekonomik ilişkileri güçlendirmek olduğunu söyleyen White, Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce gibi, Arap ülkelerinin Türkiye'yi kendilerine örnek almak istemediğini de söyledi: "Bana kalırsa, Türkiye'nin model olup-olamayacağını tartışmadan önce Arap ülkelerinin, Türkiye'yi örnek alıp-almak istemediklerini konuşmamız lazım. Arap ülkeleri Türkiye'yi ne kültürel, ne dini, ne de siyasi açıdan örnek almak ister. Çünkü Araplar hala Türkleri sömürgeci gibi görüyor. Ayrıca suların paylaşımı ve İsrail-Türkiye ilişkileri de Arap ülkelerinin Türkiye'yi model olarak almasının önündeki en önemli engelleri oluşturuyor." Boston Üniversitesi Profesörü White, zaten Türkiye'nin başka ülkelere model olmadan kendisine çeki düzen vermesi, örneğin hak ve özgürlükler konusunda kağıt üzerinde kalan birçok yasayı uygulamaya geçirmesi gerektiğini de vurguladı. Ohio Devlet Üniversitesi profesörlerinden Carter Findley ise Jenny White'in aksine, modellik konusunda ekonomik ilişkiler yerine siyasi diyaloğa önem verilmesi gerektiğini kaydetti: "Bu işi yapmanın en iyi yolu diğer Ortadoğu ülkelerindeki ılımlı Müslüman gruplarla diyalog yolunun geliştirilmesidir. Ortadoğu'da bu niteliği taşıyan birçok grup var ve sayıları radikal olanlardan çok daha fazla. Belki Arap devletleri Türkiye'den hoşlanmayabilir, ama bu ülkelerdeki ılımlı siyasi gruplar pekala Türkiye'yi ilgiye değer bir örnek olarak görebilir." Washington'daki Ortadoğu Enstitüsü Başkan Yardımcısı eski büyükelçi David Mack da Türkiye'nin Arap ülkeleri tarafından model olarak kabul edilmeyeceğini düşünenler arasındaydı. Mack görüşlerini şöyle dile getirdi: "Ortadoğu'da geçirdiğim 40 yıl boyunca Arap ülkelerinin Türkiye hakkında ne kadar kötü düşündüğünü öğrendim. Araplar, kesinlikle Türk deneyiminden örnek almayı reddediyor. Bunun nedenleri arasında Türkiye'yle İsrail arasındaki ilişkiler gibi birçok neden var." Eski Büyükelçi Mack, Türkiye'nin Ortadoğu ülkelerine model olup-olamayacağı konusunda bu görüşleri savunurken, Wisconsin Üniversitesi profesörlerinden Kemal Karpat ise geçmişte İran ve Afganistan'ın Türkiye'yi örnek almaya çalıştığını ancak bu modeli kendilerine uygulamada başarısız kaldıklarını hatırlattı. Türkiye'nin komşu ülkeler için örnek olup- oluşturamayacağı konusunun ele alındığı Abant Platformu toplantıları sona erdi, ancak konuya ilişkin tartışmalar akademik ve siyasi çevreleri daha uzun süre meşgul edecek gibi görünüyor. Kaynak : Voice of America