BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  DÜNYA

Arap isyanı şimdi de İsrail'e sıçradı!

Ortadoğu'yu kasıp kavuran isyanlar şimdi de İsrail'e sıçradı.

Abone ol

Arap Baharı'nın Ortadoğu ülkelerinde estirdiği demokrasi rüzgarından İsrail de nasibini aldı. Ancak bu rüzgar İsrailliler için ''sosyal adalet'' şeklinde yorumlandı.

Ülke çapında başta Tel Aviv, Kudüs, Hayfa, Ber Şeva, Aşdod, Nasıra olmak üzere 11 değişik kentte eş zamanlı düzenlenen ve yaklaşık 150 bin kişinin katıldığı gösterilerde, İsrailliler Binyamin Netanyahu hükümetini protesto etti, hükümetten daha ucuz konut ve daha iyi yaşam koşulları talebinde bulundu. İki hafta kadar önce Dafni Leef adlı bir genç kızın, kiralık evinden çıkarılmasından sonra Tel Aviv'in bilinen caddelerinden Rothschild üzerinde bir çadır kurmasıyla başlayan protesto hareketi çığ gibi büyüyerek tüm ülkeye yayılmış, daha ucuz iskan talebiyle başlayan protesto gösterilerine anneler, aylardır toplu sözleşme gösterilerinde hükümetle uzlaşamayan doktorlar, öğrenci dernekleri ve en son işçi sendikaları ile ülkenin Arap vatandaşları da daha iyi yaşam koşulları talebiyle katılmıştı.

Tel Aviv'de diğer kentlerle birlikte gece saat 21.00'de başlayan protestolarda Netanyahu'ya ''diktatör'' diye bağırıldı, ''sadaka değil, sosyal adalet istiyoruz'', ''hükümet halka, halk hükümete karşı'' sloganlarının atıldığı gösterilere katılanların sayısının 30 bini aştığı bildirildi. Kudüs'te kent merkezinde Ben Yehuda Caddesi'nde toplanan en az 12 bin kişinin daha sonra Başbakan Netanyahu'nun resmi konutuna doğru yürüdükleri ifade edildi. Haber kanalları, polis kaynaklarına göre ülke çapındaki eşzamanlı protestolara katılanların sayısını çoğunluğu Tel Aviv'de olmak üzere 150 bin dolayında olarak verdi. Organizatörlerin hiçbir siyasi aralarında görmek istemediklerini belirttikleri gösteriler için ikinci kez Başbakanlığı döneminde Netanyahu hükümetinin karşı karşıya bulunduğu ''en akut kriz'' tanımı yapılıyor.

''MADEM EKONOMİ İYİYE GİDİYOR''

Gösterilerle ilgili Jerusalem Post gazetesinde yapılan bir haber-yorumda, İsrail'de ekonominin güçlü olmasına, OECD ülkeleri arasında ekonomik büyümesi yüzde 5,2 ile en yüksek ülke olarak gösterilmesine, işsizlik oranının yüzde 5,7'lere gerilemesine rağmen insanların neden sokaklara döküldükleri incelendi. Haber-yorumda, ''Madem ekonomimiz görece iyi gidiyor, ülkenin her yerinde gösteri yapan gençler neden bu kadar haklı sorunları dile getiriyorlar? Ve belki daha da garibi, bu hafta tüm medyada zayıf ve savunmasız diye resmedilen hükümet, nasıl oluyor da bu kadar güvenli ve istikrarlı olabiliyor?'' diye soruldu. Yazıda bir muhalefet milletvekilinin sorunu şöyle ortaya koyduğu da belirtildi: ''Ekonominin böylesine güçlü olması, gençleri maruz kaldığı sorunlar nedeniyle daha da öfkelendiriyor. Ortada savaş durumu olduğunda halk fedakarlık yapma gereğini anlar. Ancak hem güneyde, hem de kuzeyde sükunet hüküm sürmesi, insanlara kendi durumlarını tartmaları, temel ihtiyaç maddeleri ve hizmetlerin sürekli artmasını ve hükümette bunlarla meşgul olan hiçbir parti bulunmamasını sorgulamaları için fırsat verdi.''

PARLAMENTO TATİLE GİRMESİN ÇAĞRILARI

Öte yandan, İsrail muhalefetinin lideri Kadima Partisi Başkanı Tzipi Livni ile İsrail Parlamentosu'nun (Knesset) Başkanı Reuven Rivlin, yaz tatiline giren parlamentonun çalışmalarının, büyüyen sosyal protestolar nedeniyle uzatılmasını istediler. Livni, ''Knesset'in tatile çıkma zamanı değil" diye konuşurken, Likudlu Rivlin de yarın Knesset'te çalışmaların devam edilmesine ilişkin bir önergenin görüşüleceğini söyledi. Kabine Sekreteri Zvi Hauser de Kanal 10 televizyonuna, Netanyahu hükümetinin dolaylı vergilerde indirim imkanını araştırdığını, ancak protestocuların sokaklara dökülmesine neden olan problemlerin hemen çözümünün mümkün olmadığını dile getirdi. Bu arada, doktorların da yarın ülke çapında genel greve başlayacakları belirtiliyor.