BBC'nin Talinn'deki muhabiri Damien McGuinnes, Estonyalıların 20 yıl önceki bağımsızlık mücadelesi deneyimleriyle Arap Devrimleri arasında paralellik kurduklarını söylüyor.
Abone olArap dünyasındaki demokrasi hareketleri, Avrupa Birliği'ne üye olmak gibi, demokrasi mücadelesini destekleyen dış dinamiklerden yoksun, ancak Estonya'nın 1991 yılından sonra yaşadıkları Arap demokrasi yanlılarına önlerindeki ihtimallerin neler olduğuna dair fikir verebilir.
Parlak renkli geleneksel kıyafetleri giyip saçlarına çiçekler takmış on beş bin genç Estonyalı dev bir sahnede şarkılar söylüyor.
Yakınlarındaki yamaçta da gözleri yaşlı bir şekilde onlara eşlik eden yüz binler var.
Bunun gibi müzik festivalleri Estonya'nın bir ulus olarak var olmasında büyük paya sahip.
İnsanların gözlerini doldurup onları duygulandıran ise bu dev sahnenin aynı zamanda Estonya'nın bağımsızlık mücadelesinin başladığı yer olması.
1988 yılında ülke nüfusunun dörtte biri buraya gelerek özgürlük için şarkılar söylediler. Üç yıl sonra, 1991 yılında ise, amaçlarına ulaşıp, bağımsızlık ilan ettiler.
Barışçıl devrim
Sovyetler Birliği döneminde bağımsızlık yanlısı çabalarından dolayı cezalandırılmış olan Tunne Kelam, Avrupa Parlamentosu'nun Estonyalı üyelerinden biri.
"Sovyetler Birliği'nin işgali altındayken halkın büyük kitleler halinde bir araya gelmesine izin verilen nadir etkinliklerden biriydi bu tür festivaller" diyor. Başkaldırının aldığı bu şarkılı biçim, devrimin barışçıl geçmesinin zeminini de sağlamış.
Bağımsızlıklarını tek bir kişi dahi ölmeden kazandıklarını söyleyen Kelam, intikam sarhoşluğuna kapılmadıklarının altını çiziyor.
Bugünkü kutlamalar 20 yıl önce yaşananların anılmasından ibaret değil.
Birçok Esstonyalı kendi deneyimleri ile bugün Arap Dünyasında verilen demokrasi mücadelesi arasında paralellik görüyor.
Yolsuzluk tehlikesi
Paralellikten söz edenlerden bir ide Estonya Cumhurbaşkanı Toomas Hendrik Ilves.
Ilves'e göre, Estonya deneyimi, totaliter bir diktatörlükten, refah içinde açık bir topluma gitmenin mümkün olduğunu ortaya koyuyor.
Tolstoy'un Anna Karenina'sının ilk cümlesini değiştirerek, "Tüm başarılı ülkeler benzer şekilde reformdan geçmiştir. Her başarısız ülkenin ise kendine has mazeretleri vardır." diyor.
AP milletvekili Tunne Kelam, Arap demokrasi eylemcilerini, yolsuzluğun acemi bir demokrasinin altını kolayca oyabileceği konusunda uyarıyor.