BIST 10.025
DOLAR 35,22
EURO 36,75
ALTIN 2.964,33
HABER /  GÜNCEL

Arafat sonrası senaryolar hız kazandı

Fransa'da tedavi gören Filistin Lideri Yaser Arafat'ın sağlık durumu ciddiyetini korurken, Arafat sonrası döneme ilişkin senaryolar Ankara'da yakından takip ediliyor.

Abone ol

A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü, Prof. Dr. Ömer Kürkçüoğlu ile Dış Politika Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi Emekli Büyükelçi Oktay Aksoy, Arafat sonrası dönemi A.A muhabirine değerlendirdi. Arafat'ın ''tartışmalı bir kişilik'' olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kürkçüoğlu, Filistin'in önde gelen lideri olmasına rağmen, Arafat'ın en yakın çevresiyle bile sorunları bulunduğunu, ayrıca geçmişte bölge ve dünya barışı için tehlikeler yaratmış, teröre yol açmış, ancak aynı zamanda barışa da katkı sağlamış bir kişilik olduğuna dikkati çekti. Yıllardır sağlık sorunları çeken Arafat'ın, son yıllarda ABD, İsrail ve AB'nin ortak tavırlarıyla yetkilerinin azaltıldığını, sonra da bürosundan çıkmasına izin verilmediğini hatırlatan Kürkçüoğlu, Arafat sonrası için ilgili herkesin hazırlıklı olduğunu söyledi. Arafat'ın ölmesi durumunda Filistin'de kısa dönemde ''kolektif liderlik'' yönüne gidilebileceğini belirten Kürkçüoğlu, öne çıkan isimler arasında Başbakan Ahmed Kurey'in adının bulunduğunu kaydetti. Adı geçenler arasında Eski Başbakan Abu Mazen'in de olduğunu söyleyen Kürkçüoğlu, dış dünyanın tanıdığı bir kişi olması nedeniyle Mazen'in avantajlı olduğunu belirtti. Kürkçüoğlu, uzun vadedeyse iktidar mücadelesinin yaşanabileceğine işaret ederken, ''Hamas'ın liderliği almak isteyebileceği ya da El Fetih içinden de isimlerin çıkabileceğini'' kaydetti. ABD ETKENİ Kürkçüoğlu, süreçte dış etkenlerin, özellikle ABD'nin tutumunun temel etken olacağını kaydetti. ABD Başkanı George Bush'un ikinci döneminde izleyebileceği iki alternatif politikanın belirleyici olacağını ifade eden Kürkçüoğlu, bir kez daha seçilemeyeceği gerekçesiyle Bush'un ya Araplara karşı daha ılımlı bir politika izleyebileceğini ya da İsrail'e daha fazla destek verebileceğini belirtti. Birinci yolun izlenmesi durumunda İsrail'in frenleneceğini, İşçi Partisi'nin etkisinin artabileceğini belirten Kürkçüoğlu, bu seçeneğin iktidar mücadelesindeki ılımlı unsurlara yarayacağını kaydetti. Kürkçüoğlu, ikinci yolun izlenmesi durumundaysa radikal unsurlar ve Hamas'a fırsat doğacağını vurguladı. Bu grupların iktidara gelmesinin, Filistin hareketi içinde tam bir bölünme anlamına geleceğini belirten Kürkçüoğlu, aynı zamanda da Ortadoğu ve Filistin'de daha ''keskin'' bir ortam doğacağına işaret etti. Yeni süreçte başta Filistinliler olmak üzere Araplara da sorumluluk düşeceğini ifade eden Kürkçüoğlu, davalarının haklı yönlerini doğru yollardan anlatmaları ve terör eylemlerine son vermeleri gerektiğini söyledi. Arafat'ın Haremüşşerif'e gömülmek istemesiyle ortaya çıkan gelişmelerin ''sancılı bir konu'' olduğunu belirten Kürkçüoğlu, tarafların orta yol bulması, yeniden teröre yol açabilecek davranışlardan kaçınılması gerektiğini kaydetti. Türkiye-Filistin ilişkilerinin geleceğine ilişkin olarak da Kürkçüoğlu, ''Arafat'ın Türkiye için sorun yaratan terör örgütlerine geçmişte destek verdiği dönemler olduğunu, ancak sonradan Filistin'in Türkiye'ye özel yakınlık gösterdiğini'' hatırlattı. Prof. Dr. Ömer Kürkçüoğlu, iki ülke arasında uzun süredir yaşanan yakınlık göz önüne alındığında ikili ilişkilerin aynı şekilde davam etmesinin beklendiğini, ancak Hamas ya da radikal unsurların öne çıkması durumunda Türkiye ile sorunlar yaşanabileceğini kaydetti. OKTAY AKSOY Dış Politika Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi emekli Büyükelçi Aksoy da, Arafat sonrası döneme ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türkiye ile Filistin ilişkilerinde herhangi bir değişikliğin olmayacağını söyledi. Tarihe dayalı ikili ilişkilerin sadece Arafat'a dayalı olmadığını ifade eden Aksoy, Türk halkının Filistin halkına karşı yakın olduğunu ve Filistin halkının devlet kurma çabalarının her zaman desteklendiğini hatırlattı. Bu nedenle Arafat sonrasında da iki ülke arasındaki ilişkilerin etkilenmeyeceğini belirten Aksoy, ''Ancak Arafat'tan sonra Filistin içindeki dengelerin bir an önce sorun çıkarmadan yerine oturmasını bizim tercih edeceğimiz açıktır'' diye konuştu. Aksoy, Arafat'ın Filistin halkının temsilcisi olarak büyük bir mücadele yürütmüş devlet adamı olduğuna işaret ederken, Arafat'tan sonra lider olacak kimsenin Filistin içindeki çeşitli görüşleri temsil etmesi ve mücadeleye devam edeceği düşüncesini güçlendirmesi gerektiğini kaydetti. Böyle bir lider bulunacağını ümit ettiklerini söyleyen Aksoy, seçeneklerden birinin, en azından geçici bir süre için Başbakan Kurey olabileceğini belirtti. Ancak asıl liderin daha genç kadrolardan çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu söyleyen Aksoy, uzun vadede halen İsrail'de hapiste bulunan Filistin intifadasının lideri, milletvekili Mervan Barguti'nin isminin öne çıkabileceğini belirtti. Aksoy, Ortadoğu Barış sürecine ilişkin olarak da her kim olursa olsun yeni liderin sürecin canlanmasına sempatiyle bakacağına olan inancını dile getirdi. İsrail'in Arafat'ı dışlama politikası nedeniyle Arafat'ın ölümü durumunda İsrail'in rahatlama hissedebileceğini belirten Aksoy, Arafat'ın Haremüşşerif'e gömülme isteğinin yeni bir gerginlik yaratabileceğini de kaydetti.