BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Arabanın nereye gittiğini biz biliyoruz!

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 14 Ağustos 2014'te yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimiyle Türkiye'nin fiili bir durumla karşı karşıya kalacağını söyledi.

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ''14 Ağustos 2014'te yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimiyle Türkiye fiili bir durumla karşı karşıya kalacaktır. Seçim döneminde cumhurbaşkanı vaatlerde bulunacak. Yüzde 50'den fazlasının desteği ile seçileceği için seçildikten sonra da bu vaatlerin takipçisi olacak'' dedi. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

''14 Ağustos'ta yeni cumhurbaşkanını mı seçeceğiz yoksa Türkiye'nin ilk başkanını mı seçeceğiz?'' sorusuna Bozdağ, şu yanıtı verdi:

''14 Ağustos 2014'te yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimiyle Türkiye fiili bir durumla karşı karşıya kalacaktır. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi. Birincisi Cumhurbaşkanına anayasada verilen yetkiler. İkincisi eğer Türkiye yeni anayasayı hayata geçirmezse, geçiremezse mevcut anayasayla cumhurbaşkanı seçimi yapılır ve mevcut anayasadaki yetkileri cumhurbaşkanı kullanacak olursa otomatik olarak Türkiye fiilen bir yarı başkanlık sistemine geçme durumuyla karşı karşıya kalacaktır.''

ARABANIN NEREYE GİTTİĞİNİ BİZ GÖRÜYORUZ

Bu nedenle sistem tartışmasını yüksek sesle yaptıklarına dikkati çeken Bozdağ, şöyle konuştu:

''Çünkü eğer parlamenter sistem olacaksa mevcut parlamenter sistemdeki cumhurbaşkanı yetkileri çok fazla. Halkın seçtiği cumhurbaşkanı bu yetkileri kullandığında çok farklı bir yapı ortaya çıkacaktır. Çünkü seçim döneminde cumhurbaşkanı vaatlerde bulunacak. Yüzde 50'den fazlasının desteği ile seçileceği için seçildikten sonra da bu vaatlerin takipçisi olacak. Aktif olmak durumunda kalacak. Çünkü sistem cumhurbaşkanını aktif olmaya zorlayacak ikinci defa seçilebilme imkanı olması da cumhurbaşkanının daha aktif hareket etmeye zorlayacaktır.''

Bozdağ, Türkiye'nin otomatik olarak yarı başkanlık sistemine doğru gittiğine işaret ederek, ''Bu bir fiili durum yaratacaktır. Bunun için biz diyoruz ki 'Fiili durum olmasın. Gelin bu işin adını doğru dürüst koyalım; bu işin çalışmasını doğru dürüst yapalım. Arabanın nereye gittiğini biz görüyoruz. 'Yok bu araba oraya gitmiyor' demenin de bir anlamı yok. 'Oraya gidiyor bu araba. Gelin ona göre tedbirlerimizi alalım' diyoruz.''

YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI

TBMM'de Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurulduğunu ve tarihi bir adım atıldığını hatırlatan Bozdağ, ''Çünkü yeni anayasa yapmak üzere kurulmuş ilk komisyon bana göre bu ve bugüne kadar da oldukça önemli mesafeler aldı'' dedi.

Bozdağ, komisyonun kendisine 1 yıllık çalışma takvimi belirlediğini, ancak çalışmalarını tamamlayamadığını anımsatarak, sözlerine şöyle devam etti:

''Tabii yeni yılda bu süre uzar mı, uzarsa ne kadar uzar onu önümüzdeki zaman içerisinde göreceğiz. Uzadığı takdirde de bu çalışmalar devam edecektir. Tabii şimdi anlaşılamayan, uzlaşılamayan konular da önemli.

Şimdi uzlaşma komisyonu daha işin başında çalışma usul ve esaslarını belirleyen bir karar aldı. Bu karara baktığınız zaman komisyonda herkes görüşlerini dile getirecek, kararlar oy birliği ile alınacak. Yani bizim getirdiğimiz bir öneriyi CHP, MHP, BDP kabul etmezse zaten onun anayasaya dönüşme şansı yok. Ancak kabulle olabilir. O yüzden bu komisyonda herhangi bir grubun diğer gruba dayatma yapması fiilen mümkün değil. Kabul etmediğiniz zaman anayasaya dönüşme imkanı ortadan kalkıyor.''

AK PARTİ'NİN ÖNERİSİ NİYE TIKASIN

Bozdağ, komisyonda 'Üzerinde uzlaşılamayan konular müzakere edilir. Uzlaşılamadığı zaman o geçilerek sona bırakılır; diğer üzerinde uzlaşılacak konular çalışmalar yapılır. O konu daha sonra tekrar masaya getirilir müzakere edilir' kuralının kabul edildiğini anımsatarak, ''Bugüne kadar baktığınızda 23 madde üzerinde grupların mutabakatı var. Onun dışında kabul edilen 71 madde zannedersem var. 71 maddenin 23'ü dışında diğer maddelerde ihtilaflı konular var. Ne yapmışlar, herkesin görüşünü parantez içerisine almışlar ve onu ilerde yeniden müzakere etmek üzere geçmişler, diğer maddeleri müzakere etmişler'' diye konuştu.

Bugüne kadar CHP'nin, MHP'nin ve BDP'nin herhangi bir önerisinin uzlaşma komisyonunu tıkamadığını söyleyen Bozdağ, ''Ne yapıldı o öneriler üzerinde anlaşılamayınca parantez içine alındı geçildi. Şimdi onların önerisi uzlaşma komisyonunu tıkamıyor da AK Parti'nin önerisi niye tıkasın? AK Parti'nin önerisi üzerinde bir uzlaşma sağlanamadığı takdirde ne yapılır? İleride müzakere etmek üzere geçilir, diğer konular görüşülür. Şimdi bu noktada bütün maddelerde uzlaşılmış da sadece AK Parti'nin bu önerisi bu anayasayı tıkıyormuş gibi bir görüntü vermek doğru değil. Çünkü 71 maddenin 23'ünde uzlaşma var. Geriye baktığınızda 48 madde yapıyor. 48'inde ne yapılmış? Uzlaşma olmadığı halde görüşülmüş ve geçilmiş'' değerlendirmesinde bulundu.

ÇARPITMAKTAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, şunları kaydetti:

''AK Parti'nin önerisi de üzerinde uzlaşma olmadığı takdirde müzakere edilir, geçilir. Uzlaşılacak maddeler üzerinde uzlaşma temin edildiğinde daha sonra uzlaşılamayan maddeler yeniden ele alınıp müzakere edilebilir. Bu, bunu tıkamaz. Şöyle dense 'Yeni anayasa faraza 100 maddeden oluşuyor. Biz bunun 99 maddesinde anlaştık, bir madde var; başkanlık sistemi. AK Parti de 'Bu başkanlık sistemi olmazsa ben bu anayasaya evet demem' diyor ise o zaman bizim tıkadığımızı söyleyebilirler. Yani '99'unda anlaştık da gel şunda da anlaşalım' diyebilirler. Bize o zaman denir ki 'Bu AK Parti'nin başkanlık sistemindeki ısrarı bu yeni anayasayı engelliyor'. Öyle bir şey yok. Yani daha 71 maddenin 48'i ihtilaflı geçmiş. Bundan sonra görüşülecek pek çok madde daha var. Eğer uzlaşma komisyonu çalışmasına devam ederse oradan ne kadar ihtilaf çıkacak bilemiyoruz. O zaman o da netleşecektir. Onu da göreceğiz. Ama AK Parti'nin bu önerisini çalışmayı tıkayan bir öneri olarak göstermek bu işi çarpıtmaktan başka bir şey değil.''