BIST 9.725
DOLAR 35,15
EURO 36,73
ALTIN 2.967,53
HABER /  GÜNCEL

Apo'nun süresi doldu PKK'dan son dakika çağrı

Kandil Türkiye'de olay çıkarmak için bir kez daha düğmeye bastı, KCK üzerinden yapılan açıklamayla halktan sokağa çıkması ve eylem yapması istendi.

Abone ol

KOBANİ olayları ile Türkiye'yi cehenneme çeviren KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı yeni bir sokak eylemi çağrısında bulundu. İsyan ve başkaldırı çağrısı tam da Öcalan'ın Çözüm Süreci için verdiği sürenin bittiği günde denk geldi.

ANF ajansı üzerinden yayınlanan son dakika açıklamada terör olaylarına karşı yapılan yasal düzenlemeler için sokağa dökülünmesi istendi.

HDP ile de zıtlaşmaya başlayan Kandil yönetimi, dün de Selahattin Demirtaş'ı hedef alan bir açıklama yayınlamıştı.

Abdullah Öcalan'ın verdiği tarihin dolduğu gün Kandil'den Türkiye sokaklarını yeniden ateş topuna çevirecek sokak eylemleri çağrısı geldi.

SELAHATTİN DEMİRTAŞ'A DA KIZDILAR

KCK dün yaptığı açıklamayla da HDP lideri Selahattin Demirtaş'ı sert bir şekilde eleştirmişti. Demirtaş'ın Kobani olayları eleştirmesine kızan KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, "Kürt demokratik hareketi yanılgı içinde. Demokratik siyaset kendisini Özgürlük Hareketi'nin yerine koyuyor, Özgürlük Hareketi ise demokratik siyasetin söylemesi gerekenleri söylemek zorunda kalıyor” dedi.

DEMİRTAŞ KINAMIŞTI

HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş Kobani protestoları sırasında, “Bayrak ve Atatürk büstünü yakanları kınıyorum. Bunlar batıdan doğuya destek gelmesin diye yapılan provokasyondur" demişti.

Kandil'in KCK üzerinden yayınladığı açıklamada yeni çıkarılacak yasaya karşı serhildan (başkaldırı-isyan) çağrısı yapıldı.

KCK açıklamasında  “Terörle Mücadele Yasası’nın kaldırılması beklenirken yasanın daha faşist karaktere büründürülmesi Kürt halkına ve demokrasi güçlerine karşı açılmış bir savaş olmaktadır” denildi.

Yazılı açıklamada Kobani olaylarından Türkiye'yi sorumlu tutan KCK yönetimi şu çağrıyı yaptı;

-Yeni çıkarılacak yasaya başta demokratik siyasal güçler olmak üzere tüm toplum karşı çıkmalıdır. Terörle mücadele yasasının daha da baskıcı hale getirilmesine karşı direnişe geçmelidir.

BAŞKALDIRIN

*AKP hükümetinin kararıyla Türk devletinin yapacağı tutuklamalara karşı konulmalıdır. Hiçbir tutuklamaya izin verilmemelidir. Her tutuklamaya serhıldanla (başkaldırıyla) cevap verilmelidir. Hiç bir kimsenin polis ve asker tarafından gözaltına alınmasına izin verilmemelidir. KCK operasyonlarında gösterilen sessizlik gösterilmemelidir. Tek bir insan bile evinden, işyerinden ve sokaktan alınamamalıdır. Her gözaltına alma girişimine karşı direnilmeli ve bu direniş sadece bir ilçe veya ille sınırlı kalmamalı tüm Kürdistan ve Türkiye'ye yayılmalıdır.

*Devlet ve hükümet, yeni yasanın Kürtlere karşı bir savaş açma olduğunu, buna karşı Kürt toplumunun, demokrasi güçlerinin ve Özgürlük Hareketi'nin direneceğini de bilmelidir.

*Türk devleti şiddetli bir çatışma dönemi açmak istemiyorsa bu tür yasalar çıkarmaktan vazgeçmeli, derhal Kürt sorununun çözümü için ciddi adımlar atmalıdır.”

ÖCALAN'IN VERDİĞİ SÜRE BİTTİ

KCK'nın giderek sertleşen politikası tam da Abdullah Öcalan'ın çözüm süreci için verdiği sürenin bittiği güne denk geldi. Öcalan son tarih olarak 15 Ekim'i duyurmuştu. PKK, Kobani ile birlikte 10 gündür Türkiye'de şiddet olaylarını tırmandırmaya başlamıştı. Son olarak da Dağlıca Karakoluna saldırı girişiminde bulunmuş Türk jetleri aylar sonra PKK'yı vurmak için havalanmıştı.

ALTAN TAN'DAN BOMBA KOBANİ İTİRAFI

HDP'li Altan Tan'ın bugün yaptığı açıklamalar da Kandil'de rahatsızlık yaratacak nitelikte. Samimi bir eleştiri veren Altan Tan, 'Bahçeli gibi olabilseydik' diyere Kobani şiddet olayları için şunları söyledi;

  • MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin siyasi fikirlerine katılmam. Ama onun son olaylardaki tavrı önemlidir. 'Bizim partimizin amblemlerini, sloganlarını, işaretlerini kullanarak kimse sokağa çıkmasın' dedi. 'Kim bizim amblemlerimizle, sloganlarımızla sokağa çıkıyorsa provokatördür, ajandır' dedi. Bizim de aynı tavrı sergilememiz gerekir.


-Yağmalanan bir dükkânın önünde durabilirdik. Bankamatiğin önünde durabilirdik. Belki o kitle bizi de ezer geçerdi ama ikincisinde dururdu. Bunu yapamıyorsak bırakmalıyız bu işi. Otobüs yakarak nereye varabiliriz ki?"