BIST 9.916
DOLAR 35,28
EURO 36,79
ALTIN 2.979,04
HABER /  GÜNCEL

Apo ve Kürtlerin çatı adayı kim? Bomba analiz

Hüseyin Yayman çözüm sürecinde yeni yol haritasını anlattı. Süreç nasıl bir viraja girdi, haberimizde...

Abone ol

NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA

Çözüm sürecinde önemli bir viraja girildi. Beşir Atalay'ın ve son İmralı ziyaretinden sonra BDP'li vekillerin yaptığı açıklama, yeni bir yol haritasının varlığına işaret ediyor.

Peki, yeni yol haritası nedir, "işin içine siyaset girecek" açıklaması ne anlama geliyor?
Yeni süreçte Öcalan ve Kandil'in etkileri ne kadar olacak?
"Sürecin içine siyaset girecek" açıklaması MİT'in devre dışı kalacağını mı söylüyor?
Abdullah Öcalan Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığını destekliyor mu?
Erdoğan Kürt siyaseti, PKK ve AK Parti'nin çatı adayı mı?
Bölgedeki gerginlik çözüm sürecini ne kadar etkiler?

Gazi Üniversitesi öğretim üyesi ve Vatan gazetesi yazarı Hüseyin Yayman, çözüm sürecinin "yeni yol"unu  İNTERNETHABER'den Nesrin Yılmaz'a anlattı.

ÖCALAN NE DERSE O OLACAKTIR?

-Çözüm sürecinde yeni dönem BDP-HDP ile hükümeti yakınlaştıracak beklentisi var. Kandil ile Öcalan'ı mı uzaklaştıracak?

Kandil ile Öcalan arasında sorun çıkacağı, kopuş olacağı yorumları doğru değil. PKK, Öcalan’ın örgütüdür. O ne derse, öyle olacaktır. Bu bağlamda Öcalan-PKK ayrışması üzerinden politika tayin etmek yanlıştır.

-Neden?

Çünkü bunlar eski yorumlar ve eski okumalar. İster 1999’la başlayan süreci, ister 2009 Demokratik Açılım sürecini ele alalım bu ilişki test edildi. Örgüt, Öcalanı’ı dinler. PKK ne yapıyorsa Öcalan’ın açık veya örtülü mesajlarıyla yapar.

-Peki çokca bahsedilen örgüt içindeki fay hatları ?

Bu fay hatları PKK kurulduğundan bu yana vardı. Murat Karayılan ile Cemil Bayık arasında tabiki yorum farkı bulunuyor. Aynı biçimde Cemil Bayık’la Mustafa Karasu arasında. Ancak son tahlilde bütün bunları birarada tutan isim Öcalandır.

SÜRECE BAZI BAKANLAR KATILACAK 

-Baştaki soruya dönersek aktörler arasında yakınlaşma olacak mı?

Yeni süreçte BDP/HDP ile hükümet yakınlaşacak çünkü müzakrelerde yeni bir dönem başlıyor. BDP-Devlet heyeti arasında devam eden sürece artık üçüncü saç ayağı olarak bazı bakanlar katılacak.

-Yeni dönemde Kandil sürecin neresinde olacak?

Hangi denklem olursa olsun PKK ana aktörlerden biridir.

-Neden?

Çünkü silah onun elinde. Çözüm sürecinde nihai amaç PKK’nın tamamen silah bırakması ve kalıcı barışın sağlanmasıdır. Bu bağlamda eylemsizliğin sürmesi, kalıcı barışın sağlanması ve Kürt meselesinin çözümünde Kandil’in tutumu önemlidir.

Yeni dönemde Kandil ile Öcalan’ın arasında daha sık ve yoğun bir trafik olacaktır.

ADAYA KİMİN GİDECEĞİNE MİT KARAR VERİYOR 

-Sırrı Süreyya Önder siyasi temas başlayacak dedi ama Başbakan da siyasi temas söz konusu değil diyor. İmralı ile bilmememiz gereken bir süreç mi işliyor? Eğer siyasi süreç başlayacaksa MİT devre dışı mı kalacak? Böyle bir şey söz konusu olabilir mi?

Siyasi temastan benim anladığım BDP/HDP heyeti ile hükumet üyeleri arasında başlayacak ilişki. Çünkü mevcut durumda sürecin fiili kontrolü devlet heyetinde. Adaya kimin gideceği, ne zaman gideceği, ne kadar konuşulacağına MİT karar veriyor.

Yeni dönemde artık bu tür düzenlemelerin Hükümet üyesi bir bakan koordinatörlüğinde yürütülmesi planlanıyor olabilir. Ancak her hal ve şartta şimdi yeni bir durum var.

-Gazeteciler–akil insanlar adaya gidecek mi?

Görebildiğim kadarıyla Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi bahsettiğiniz heyet adaya gidecektir.

ERDOĞAN KÜRTLERİN ÇATI ADAYI MI?

-Siz geçtiğimiz gün bir yazınızda Abdullah Öcalan'ın 17 Aralık'ı bir darbe olarak gördüğünü, "Erdoğan'ı kimsenin deviremeceyeğini" daha önce söylediğini yazdınız. Bu durumda Çankaya yolunda Öcalan Başbakanı mı destekleyecek? Bu, Başbakan'ın AK Parti ile Kürt hareketinin ÇATI ADAYI olduğu anlamına gelmez mi?

Çankaya sürecinde kimin kimi destekleyeceği adaylara göre değişecektir. Şimdiden bir değerlendirme yapmak erken. Bununla birlikte Batı’da yaşayan muhafazakar Kürtlerin geçen sekiz seçimde Erdoğan’ı desteklediklerini biliyoruz.

BDP’nin adayı kim olursa olsun sanırım bu kitle Erdoğan’a desteğini sürdürecektir. Erdoğan’ın köşke çıkması zaten bu kitlenin desteğine bağlıdır.

-Tavanda değil, tabanda bir ittifak olur diyorsunuz?

Evet doğru. Tayyip Erdoğan ile BDP veya Öcalan arasında çatıda bir uzlaşma olmaz. İki hareketin doğaları buna aykırı. Ancak tabanda bu birleşme kendiliğinden olacaktır.

ERDOĞAN KÜRTLERLE KENDİLİĞİNDEN İTTİFAK SAĞLIYOR 

-Erdoğan, MHP-CHP arasındaki Çatı adayı eleştirirken kendisi aynısını yapmıyor mu?

İkisi birbirinden farklı. Her ne kadar Devlet Bahçeli, biz toplumla bir uzlaşma arayacağız, siyasal değil dese de sonuçta kendisinin de kağıda çizdiği gibi ortada bir mühendislik var.

CHP-MHP kamuoyu önünde bir koalisyon kurmaya çalışırken Erdoğan, çözüm süreci üzerinden Kürtlerle kendiliğinden bir ittifak sağlıyor.

-Demokratik özerklik terimi çokça dillendiriliyor. Öyle görünüyor ki önümüzdeki dönemin de en tartışmalı başlığı olacak? Hükümet özerklik talebine ne yanıt verecek?

Demokratik özerklik konusu başta olmak üzere Kürt sorununda pekçok ezber ve önyargılar var. Bu önyargılar değişmeden hangi adım atılırsa atılsın Türklerden de Kürtlerden de direnç görecektir.

Adına demokratik özerlik dediğinizde bu toplumun bir kesiminde allerji yaratacaktır. Ancak yerel yönetimlerin güçlendirilmesi veya Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartına konulan çekincelerin kaldırılması dediğinizde konu farklı algılanacaktır. Onun için bu süreçte kavramlara takılmamak ve ana stratejiye bakmak gerekiyor.

-Ana strateji nedir?

Ana strateji veya ana soru şudur. Kürt vatandaşlarımız Türkiye’den ayrılmak istiyor mu, istemiyor mu? Bu sroya verilecek cevap, çözümün ana fikrini oluşturuyor.

-Peki ne yapmalı?

Problemi önyargılardan arınmış biçimde ele almak lazım. Yüzyıldır devam eden yanlışlar var. Bunların kısa zamanda çözümünü beklemek ise iyimserliktir.

-Bölgede şu an yaşanan gerilimler var. Yol kapatma-çocuk kaçırma gibi... Bu gerilimler süreci ne kadar etkiler?

Bu gerilimlere ben kontrollü gerilim diyorum. Türkiye’de PKK’yı Kandil Çevre Güzelleştirme Derneği ile karıştıranlar var. PKK’nın bunları yapması sürecin içinde satın alınmış hareketlerdir. Burada başka olaylarda olabilir. Ancak önemli olan eylemsizliğin devam etmesidir.

Yüzyıllık sorun, yüz günde çözülemez. Sabırla müzakerelerin devam etmesi lazım.

SÜRPRİZ GELİŞMELER OLABİLİR 

-Bir yılın sonunda gelinen noktayı nasıl buluyorsunuz?

Çok olumlu buluyorum. Çözüm süreci bugün pozitif bir noktadaysa bunu eylemsizliğe borçluyuz. Eyemlesizlik bir yıl daha devame ederse başka süpriz gelişmeler olabilir..

-Ne gibi süpriz gelişmeler?

Bunu zaman gösterecek ancak çözüm sürciyle bölgenini normalleştiğini ve hayatın rutin akışına döndüğünü görüyoruz. Bu çok önemli bir gelişmedir.

-Çocukarın durumu ne olacak?

BDP bu konuda ikircikli bir tutum içinde ancak Öcalan’ın direktifiyle çocukların iadesi gerçekleşecektir. Bu olay PKK kurulduğundan bu yana ilk defa görülen bir hadise olması bağlamında tarihi ve yeni bir olaydır.

-Yarınki çalıştayın amacı nedir?

Anlayabildiğim kadarıyla süreç aktör ve makas değiştirerek yoluna devam edecek. Bu toplantı Diyarbakır’da bu kapsam ve içerikte yapılan ilk toplantı olması bağlamında tarihi bir toplantıdır.