Avrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrell Fontelles, AB Konseyi'nin 17 Aralık'ta bir karar almasından önce Parlamento'nun bir rapor sunacağını söyledi.
Abone olAvrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrell Fontelles, AB Konseyi'nin 17 Aralık'ta bir karar almasından önce Parlamento'nun bir rapor sunacağını söyledi. AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi ve genişlemeden sorumlu üye Günter Verheugen'in Türkiye Raporu hakkında bilgi vermesinin ardından grup temsilcileri raporla ilgili görüş bildirdi. Hıristiyan Demokrat Grup Başkanı Hans-Gert Poettering, gruplarında Türkiye konusunda tam bir uzlaşma olmadığını, ancak Türkiye'nin AB'ye katılımı halinde "farklı bir AB'nin" söz konusu olacağı konusunda herkesin mutabık gözüktüğünü anlattı. Poettering, Türkiye'ye daha farklı bir işbirliği önerilmesi seçeneğinin de göz ardı edilmemesini istedi ve "AB'nin geleceği söz konusudur" diye konuştu. Sosyalist Grup adına konuşan Martin Schultz ise Avrupa'ya barış getirmenin ve Avrupa birleştirmesini tamamlamanın söz konusu olduğunu, sosyalistlerin Türkiye ile müzakerelerin başlatılmasından yana olduklarını, Türkiye'nin katılımıyla "İslam'ın AB ile uyuşmadığı" görüşünün çürütülmüş olacağını anlattı. Schultz, müzakereler sırasında düzenli raporlar ve bilgilendirilmek istediklerini, bu sürecin aksama halinde askıya alınabileceğini, 10-15 yıl sürebilecek müzakerelerin başlamasının otomatik bir sonuç getirmeyeceğini söyleyerek, Hıristiyan Demokrat grubu eleştirdi ve "Bakalım sizin hükümetleriniz aralık ayında, AB Konseyi'nde ne yapacaklar" dedi. Schultz, 1 Kasım'da göreve başlayacak yeni AB Komisyonu'nun aynı tavrı izlemesini isteyerek, "Türkiye'ye şans tanıyoruz" dedi. Liberal Grup adına konuşan Graham Watson, "Tarihi bir başarı. Türkiye 40 yıldır bu sonucu bekliyor" diyerek, Türkiye'nin geliştiğini, AB'ye girecek olan Türkiye'nin, bugünkü Türkiye olmadığını ifade etti. Yeşiller Grubu adına konuşan Daniel Cohn Bendit, grubunun Türkiye ile müzakerelerin başlatılmasından yana olduğunu bildirerek, Türkiye'nin katılımının AB'yi değiştirmeyeceğini, kültür alanının genişleyeceğini belirtti. Cohn Bendit, AB'ye güvendiğini, Türkiye'nin 2014 yılında AB'ye girebileceğini, o zamana kadar çok değişiklikler ve gelişmeler olacağını, Türk katılımının barış ve katkı getireceğini söyleyerek, "Umarım çocuklarımız, Türkiye'nin de içinde olduğu bir AB'de yaşarlar" dedi. Sol Birlik Grubu adına konuşan Francis Wurtz, Türkiye'nin katılımından yana olduklarını bildirerek, AB'nin geleceğini laiklik, hoşgörü ve kültür temelinde gördüklerini anlattı. Wurtz, Kıbrıs, sözde Ermeni soykırımı gibi sorunların çözülmesi gerektiğini istediklerini de söyledi. Avrupa Parlamentosu-TBMM Karma Parlamento Komisyonu (KPK) Eşbaşkanı Joost Lagendijk, AB Komisyonu kararını kutlayarak, Türk iş gücünün serbest dolaşımının geçici değil, kalıcı bir şekilde engellenmesine yönelik öneriyle Komisyon'un "çok ileri gittiğini" söyledi.