Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti Başkanı Prof. Kayacan, "Antibiyotik tükenen tek ilaç türüdür. Bu nedenle henüz çok geç değil ama artık harekete geçmeliyiz" dedi.
Abone olPenisilinin bulunması ve tam ticari olarak tedavüle girmesinden sonra enfeksiyona bağlı ölümlerde önemli ölçüde azalma görüldüğünü ve bu nedenle antibiyotiklerin "çağın en önemli buluşu" şeklinde uzun yıllarca anıldığını belirten Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti (TMC) Başkanı Prof. Dr. Çiğdem Kayacan, buna rağmen tüm insanlığın yaşamı içinde antibiyotiklerin ömrünün kısa kaldığını söyledi.
Tıbbın önemli kazanımlarının kaybedilme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu aktaran Kayacan, antibiyotik direncinin önemine işaret ederek şöyle konuştu:
"Kanser tedavisinde kullanılan bir yöntem olan kemoterapi, böbrek, karaciğer, kemik iliği nakli gibi uygulamalar ile büyük cerrahi operasyonların etkili antibiyotikler olmadan başarılı şekilde yapılmaları mümkün değildir. Modern tıbbın birçok önemli kazanımı antibiyotik direnci sebebiyle kaybedilme tehlikesiyle karşı karşıyadır."
"ANTİBİYOTİK DİRENCİ GIDA KAYNAĞI KRİZİNE NEDEN OLABİLİR"
Antibiyotik direncinin hayvancılık açısından da eşdeğer öneme sahip olduğunu, hayvanların dirençli bakterilere bağlı enfeksiyonlar sonucu kaybının büyük bir gıda kaynağı krizine neden olacağının öngörüldüğünü vurgulayan Kayacan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Günümüz verilerine göre antibiyotiklere dirençli bakterilere bağlı olarak Amerika ve Avrupa'da yılda 50 bin hasta hayatını kaybetmektedir. Dünyanın geri kalanı da dahil edildiğinde bu sayının toplamda 700 bin hastayı aştığı hesaplanmaktadır. Kriz kontrol altına alınamazsa 2050 yılında bu rakamın 10 milyona çıkmasından korkulmaktadır. Antibiyotikler çok önemli bir kaynaktır ve korunmaları gereklidir. Aynı zamanda antibiyotik tükenen tek ilaç türüdür. Bu nedenle henüz çok geç değil ama artık harekete geçmeliyiz."