TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Üstün, Musa Anter'in ailesinin de tekrar dinlenebileceğini açıkladı.
Abone olTBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, 1992 yılında öldürülen Musa Anter'in çocuklarının, “TBMM İnsan Hakları Komisyonu başta olmak üzere, hiç bir resmi komisyondan davet veya çağrı almadıklarına” ilişkin açıklamasını değerlendirdi.
Musa Anter'in 20 yıl önce faili meçhul cinayet sonucu öldürüldüğünü anımsatan Üstün, Anter'in çocuklarının bu açıklamalarının komisyonlarına haksızlık olduğunu belirtti.
Üstün, Musa Anter'in oğlu Anter Anter'in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın daveti üzerine Türkiye'ye geldiğini ifade ederek, terör ve şiddet olaylarına ilişkin alt komisyonun, 19 Mayıs 2012 tarihinde, babasının öldürülmesi olayıyla ilgili olarak Diyarbakır'da Dicle Anter'i dinlediğini hatırlattı.
Savcının soruşturması, komisyonun katkıları, kamuoyunun desteği ve Başbakan Erdoğan'ın duyarlı davranışıyla birlikte Musa Anter dosyasının raftan indirildiğini kaydeden Üstün, “Geçen temmuz ayı içinde de tetikçi tutuklandı. 20 yıl sonra tetikçinin tutuklanmış olması önemli bir aşamadır. Bundan sonraki aşamalarda tetiği çektirenlerin de bulunması önemlidir” dedi.
“FIRAT'IN DOĞUSUNDAKİ OLAYLARIN BİR ÇOĞU AYDINLANDI”
Üstün, Fırat'ın doğusundaki olayların bir çoğunun aydınlandığını belirterek, şöyle konuştu:
“Burada faili meçhul cinayetlerin bir kısmının devlet gücünü kullanan ve hukuk dışına çıkan kişilerce yapıldığını biliyoruz. Bu cinayetlerin bir kısmının da terör örgütleri PKK ve Hizbullah tarafından işlendiğini biliyoruz. Üçüncü bir ihtimal de şu: Orada birtakım şahsi husumetler de faili meçhul süsü verilerek halledilmiş.
Bunların ne kadarının devlet gücünü kullanan kişilerce, ne kadarının örgütler tarafından işlendiği bilinemiyor ama adım adım da bu konuda bir süreç ilerliyor. 'Hiç bir şey yapılmadı' demek kurumlara, süreçlere haksızlık. Komisyonumuz bu olayın üzerinde durdu, ancak faili meçhullerin tamamını incelemesinin de imkanı yok. Komisyon, kamuoyunca bilinen olayların üzerine eğiliyor ve böylece yargıya lojistik destek sağlıyor. Biz yasama faaliyeti çerçevesinde denetim görevi yapıyoruz, yargı kurumu değiliz. Bunları birebir çözecek savcılar ve hakimlerdir.”
‘PKK İNFAZLARI DA FAİLİ MEÇHUL SAYILDI’
Faili meçhul cinayete uğrayan Cemal Kırbayır'ın annesi Berfo Ana'yı dinlediklerini anlatan Üstün, faili meçhul olan Cemal Temizöz davasının da şimdi karar aşamasına geldiğini söyledi. Üstün, PKK'nın iç infazlarının da faili meçhul olarak gözüktüğünü kaydederek, “Bu memlekette kimsenin cinayet işleme hakkı yoktur, kim olursa olsun” dedi.
Üstün, “Anter ailesine yeni bir çağrınız olabilir mi?” sorusuna, “Biz komisyon olarak Dicle Anter'i dinledik ancak ilaveten söyleyecekleri bir şey varsa, komisyonumuz herkese açık. Başvurması halinde kendisini dinleyebiliriz” yanıtını verdi.
“HERKESİN AKLINDA BU RAKAM KALDI”
Üstün, faili meçhullerle ilgili doğru kabul edilen yanlışlar olduğunu söyledi.
Faili meçhul sayısının hep 17 bin söylendiğini dile getiren Üstün, “Rakamın bu olduğu yönünde genel bir kabul oluştu. Ama işin içerisine girince, ben bu rakama şüpheli bakmaya başladım, fazla geldi bana” dedi.
Üstün, DGM'ler kapatılırken dosyaların özel yetkili mahkemelere devredildiğini belirterek, BDP Muş Milletvekili ve Meclis İdare Amiri Sırrı Sakık ile başka bir siyasetçinin o zaman, devredilen dosya sayısının 17 bin olduğunu söylediğini bildirdi. Basında “17 bin faili meçhul özel yetkili mahkemelere devredildi” diye haber çıkması üzerine, herkesin aklında bu rakamın kaldığını kaydeden Üstün, “İnsan Hakları Vakfı'nın bilgilerinde dahi 17 bin rakamı yok. Onların kayıtlarında, 1980'den bugüne kadar siyasi nedenlerle işlenen 940 faili meçhul olduğu belirtiliyor. Toplam faili meçhul sayısı ise 2 bin 872 olarak gözüküyor” dedi.
Bu rakamları incelediklerini ifade eden Üstün, “(2002'den sonra 131 tane faili meçhul var) diye kayıt altına alınmış. Ancak bunların tamamı faili meçhul değil, faili belli, çoğu da çözülmüş olaylar. 2002'den sonra sadece Necip Hablemitoğlu cinayeti çözülemedi” dedi.
Üstün, vakfın kayıtlarında çözülmemiş gözüken faili meçhul cinayetlerin, emniyetin kayıtlarında çözülmüş olarak gözüktüğünü söyledi.
Kayıtlar arasında mükerrer olanların bulunduğunu vurgulayan Üstün, “Ben Türkiye'de 1980'den sonraki toplam faili meçhul cinayet sayısının bin-bin 500 arasında olduğunu tahmin ediyorum” ifadesini kullandı.