Gaziantep Sanayi Odamızın Avrupa Birliği (AB) nezdinde yaptığı başvuru sonuçlandı ve "Antep Baklavası/Gaziantep Baklavası" coğrafi işaret (mahreç işareti) olarak AB'de tescil edildi. Tescil, AB'nin Resmi Gazetesi'nde de önümüzdeki günlerde yayımlanacak.
Abone olGaziantep Sanayi Odasının Avrupa Birliği (AB) nezdinde yaptığı başvuru sonuçlandı ve "Antep Baklavası/Gaziantep Baklavası" coğrafi işaret (mahreç işareti) olarak AB'de tescil edildi. Tescil, AB'nin Resmi Gazetesi'nde de önümüzdeki günlerde yayımlanacak.
Bu tescil ile, Antep Baklavası her türlü kötüye kullanım, taklit ve çağrıştırmaya karşı AB'de de koruma altına alınmıştır. Antep Baklavamız, üreticiler tarafından tescil belgesinde/ürün şartnamesinde yer alan yöresel üretim tekniklerine uyulması şartıyla üretilebilecektir.
Avrupa Komisyonu uzun süren teknik incelemelerin ardından Antep baklavasını kendine özgü nitelikleri itibarıyla coğrafi işaret olarak tescil ederek koruma altına almıştır. Bu tescil ülkemiz ve özellikle Gaziantep'imizin ekonomisi için önemli bir kazanımdır. Hâlihazırda 170'ten fazla ürünümüz ülkemizde coğrafi işaret koruması altındadır. Yerel ürünler bakımından oldukça zengin olan ülkemizde "Antep Baklavası" gibi AB'de coğrafi işaret tescili mümkün olan birçok ürünümüz mevcuttur. "Antep Baklavası"nın tescili diğer ürünlerimiz için de teşvik edici bir gelişmedir.
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Sayın Bakanımız Egemen Bağış, "Gaziantep Sanayi Odası’nın başvurusundan sonra süreci yakından takip ettik ve nihayetinde bir zenginliğimizi daha AB’de tescil ettirerek çok önemli bir adım attık. Antep Baklavasının AB tarafından tescil edilmesi esasen Türkiye’nin Avrupa Birliği'ne katacağı zenginliklerin de bizzat AB tarafından tescil edilmesidir. Avrupa Birliği Bakanlığı olarak bu ürünlerimizin AB'de tescili konusunda bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü desteği vermeye hazırız" dedi.
Antep Baklavasının sadece Gaziantep’in değil Türkiye’nin bir zenginliği olduğunu hatırlatan Bağış, Gaziantep Sanayi Odası’nın bu konuda bazı haksızlıkların önüne geçmek adına önemli bir çaba ortaya koymasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve Sanayi Odası’na bu hassasiyetlerinden dolayı teşekkür etti.
Bağış sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Artik Antep Baklavamız resmen tescillendi ve Avrupa sofralarında “Antep Baklavası” olarak yer almayi hak etti ve bundan boyle sadece Gaziantep’in değil, sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da bir zenginliği haline gelecek. Bugün zaten baklavamız Brüksel de dahil olmak üzere Avrupa’nın önemli merkezlerinde bizzat Gaziantepli yatırımcılarımız tarafından Avrupa halklarının sofrasına sunulmuş durumda.O yatırımların açılışını bizzat yaptığımda veya ziyaret ettiğimde Avrupalıların Antep Baklavasına gösterdikleri ilgiye de şahit oldum, oluyorum. Biz Avrupa’nın krizlerle boğuşmaktan tadının kalmadığı bir dönemde onlara Gaziantep’in fıstıklı baklavasını zaten her zaman öneriyoruz. Türkiye üye olduğunda AB pastasının dilimlerinin küçüleceğini zannedenlere de bu tescil çok anlamlı bir cevaptır. Mısır unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz. O yüzden Türkiye’nin üyeliğini türlü oyunlarla engelleyebileceğini zannedenler beyhude bir çaba içindedir. Türkiye AB’ye yük olmaya değil, AB’den yük almaya geliyor. Biz pastayı da büyüteceğiz, baklavayı da Avrupa’nın mutfağına armağan edeceğiz.”
Gaziantep'in istiklalimiz için gösterdiği kahramanlığı, bugün istikbal mücadelemizde gösterdiğine dikkat çeken Bağış, şehrin son 11 yılda kaydettiği atılıma da vurgu yaparak şunları ifade etti:
“Gaziantep’in Fatma Bacısı, şehrin bu noktalara gelmesi adına gerçekten de Antep ve Antep halkı için büyük bir şans. Türk toplumunun temel direği olan aile kurumunu güçlendirmek için önemli projelere imza atan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sayın Fatma Şahin, yerel yönetimlere kadın elinin değmesi noktasında da simdi Gaziantep'ten yeni bir sürecin öncülüğünü üstlendi. Mülki Amiriyle, yerel yönetimiyle, sivil toplumu ve bütün vatandaşlarıyla Gaziantep gerçekten önemli bir dayanışma ve birliktelik tablosu sergiliyor ve bu tablo da yeni başarıları beraberinde getiriyor. Terör olmadığında, terör barınmadığında bir şehrin ne kadar kalkınabileceğinin en bariz şahidi de yine Gaziantep’tir. Bu bakımdan Gaziantep modeli hem ülkemizin kardeşliğine, hem de AB yolculuğuna güç vermektedir."