Antalya'da evinden kovulduğunu söyleyen kadının oğlu: Mağdur olan annem değil biziz
ANTALYA'da yakınları tarafından evinden atıldığını iddia ederek polisten yardım talebinde bulunan Fatma Bozer'in (91), sağlık sorunları yaşadığı belirtilirken yakınları evden kovulma durumunun söz konusu olmadığını öne sürdü. Oğul Tahsin Güven, 'Annemin başımızın üzerinde yeri var' diyerek yaşlı kadının kendilerine yaşattıklarını anlattı.
Abone olOlay, dün Kepez ilçesi Şehitler Parkı'nda meydana geldi. Parkta devriye gezen polis ekipleri, bastonu yardımıyla yürüyen Fatma Bozer'in yanına giderek, sokağa çıkma kısıtlaması olduğunu hatırlattı. Ağladığı gözlenen Fatma Bozer, kendisine ait evden birlikte yaşadığı yakınları tarafından kovulduğunu belirterek, polis ekiplerinden yardım istedi.
Evinden zorla çıkarıldığını söylemişti
Yaşlı kadın polis ekiplerine “Beni valiliğe götürün yavrum. Bana sahip çıkarlar" dedi. Gazetecilere konuşan Fatma Bozer, evinden zorla çıkartıldığını ve çok üzgün olduğunu söyledi. Kalacak bir yeri olmadığını anlatan Bozer, “Eşim, annem, babam ve kardeşlerim öldü. Son çare, Akseki'deki köyümde evim var. Orada kalırım" dedi. Polis, adresini tespit ettiği Fatma Bozer'i evine götürerek yakınlarına teslim etti.
Yaşanmamış olayları yaşanmış gibi anlatıyor iddiası
Haberin medyada yer almasının ardından, basın mensuplarının konuştuğu Fatma Bozer'in oğlu Tahsin Güven ile damadı Hakan Aktan, annelerinin sağlık sorunları nedeniyle yaşanmamış olayları olmuş gibi anlattığını ve ciddi derecede unutkanlığı bulunduğunu söyledi. Damat Aktan, geçen yıl polise müracaat ederek, sattığını iddia ettiği ineklerin parasıyla aldığı 6 bileziği çaldırdığını söyleyen annelerinin o günlerde de medyaya konu olduğunu hatırlattı.
"Aslında kendisinin altını da yok"
Aktan, “Kendisiyle yaklaşık 12 yıl öncesine kadar 5 yıl birlikte oturduk. Eşimle anlaşamayınca oturduğumuzun evin alt katındaki evine indirdik. Zaman zaman bize çatıyordu ama ses çıkarmıyorduk. Son zamanlarda daha da agresif olmaya başladı. Hatta altınlarının çalındığını bile söyledi. Aslında kendisinin altını da yok. Ayrıldığı kayınpederime de bazı asılsız suçlamalarda bulundu. Bunu sürekli yapıyor. Yaşlı olduğu için de bir şey diyemiyoruz."
"Kendisinde alzheimer belirtileri var"
Sokağa çıkma kısıtlamasında annelerinin kendilerinden habersiz dışarı çıktığını sözlerine ekleyen Hakan Aktan, “Polisler yakalayıp, ceza kesileceğini söyleyince, evden kovulduğunu söylemiş. İşin aslını öğrenen polis, onu evine bırakıp, bir de uyarıda bulunarak ayrıldı. Kaynanamın evi var, maaşı var. Ayrıca yardımlar da geliyor. Kendisinde alzheimer belirtileri var. Unutkanlığı çok. Çoğu kez kaybettim dediği parayı bulup, verdik. Kendisini böyle idare ediyoruz" diye konuştu.
"Mağdur olan annem değil biziz"
Yaşlı kadının oğlu Tahsin Güven ise annesinin medyada çıktığı gibi 75 değil, 91 yaşında olduğunu hatırlatarak, “Annemin evi var. Zaman zaman evime götürüp, orada ona bakıyorum. Götürdüğümüz yemekleri bazen döküyor. Bağırıp, çağırıyor. Yaşlıdır, başımızın üzerinde yeri var. O bizim annemiz. İyi de olsa kötü de olsa atamız. Ama yapılan haberden sonra sosyal medyada kötü, yanlış yorumlar yapılıyor ki, aynaya bakıp kendi kendime 'ben neymişim' diyorum. Böyle bir şey yok. Ortada ciddi bir mağduriyet var. Mağdur olan annem değil, biziz. Durumu benden daha iyi. İki tane tapulu evi var. Maaş alıyor. Devlet her gün yemeğini getiriyor. Biz de her zaman yanına geliyoruz. Geçenlerde 16 saat hastanede başında bekledim. Atacak olsam 16 saat başında beklemem. Bilip bilmeden bizi yanlış değerlendirip, yanlış yorum yapıyorlar" dedi.
"Parasını toprağın altına gömmüş bizi suçladı"
Annesinde ciddi unutkanlık olduğunu da sözlerine ekleyen Tahsin Güven “Bir yere koyduğu şeyi bulamıyor, sonra da çalındı diye milleti suçluyor. Yeğenime, bize huzur vermiyor. Sokağa çıkma yasağında bizden birinin evine girdiğini ve hırsızlık yapıldığını söylüyor. Sokağa çıkma yasağı varken biz nasıl dışarıya çıkabiliriz. Yetkililerden rica ediyorum. Anneme sahip çıksınlar. Sağlık sorunları var. Unutkanlık var. Kendisini kaybediyor. Geçenlerde parasını toprağın altına gömmüş. Sonra da çalındı diyerek bizi suçladı. Onu çok ciddiye almamak lazım. İyi de olsa, kötü de olsa bizim annemiz. Başımızın üzerinde yeri var. Biz ona ölene kadar bakacağız. Bakmak da zorundayız. Hakkımızda ne söylerse söylesin, bizim annemiz. Ancak ricam, sosyal medyada bilip bilmeden yanlış yorumlar yapmasınlar. Ben hayırsız bir insan olsaydım, çıkıp burada dobra dobra konuşmazdım."