BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Annesi Tuncay Güneyi anlattı

72 yaşındaki anne Güney oğlunu anlattı. "Ben ona Zebur'u, Tevrat'ı, İncil'i ve Kuran'ı okuttum" dedi. Bakın oğlu hakkında neler söyledi?

Abone ol

Ergenekon davasının kilit isimlerinden Tuncay Güney’in annesi Ayşe Güney: Oğluma Zebur’u, Tevrat’ı, İncil’i ve Kuran’ı da okuttum. Hahamsa da benim oğlum, imamsa da. Yahudiyiz diyorsa Yahudiyiz... Yahudi olmak suç mu? Günah mı?" dedi.

İstanbul Emniyeti’nde, 2001’de verdiği ifadelerle Ergenekon soruşturmasının en önemli dayanaklarından birini oluşturan ve halen Kanada’da hahamlık yaptığını iddia eden Tuncay Güney’in 72 yaşındaki annesi Ayşe Güney, soruları yanıtladı.

GECEKONDU MAHALLESİNDE YAŞIYOR

Tuncay Güney’in adının Ergenekon davasında geçmesinin ardından İstanbul’dan memleketleri Çorum’a giden Ayşe Güney, iki hafta önce İstanbul’a döndü. Anne Güney, Gültepe’nin gecekondu mahallelerinden birinde küçük bir binanın 3. katında yaşıyor.

MANTIKLI KONUŞUYOR

Kapının girişinde Ayşe Güney’in bastonu duruyor. Yorgun ve bitkin olduğu gözlenen Ayşe Güney, tepkili ve sinirli bir şekilde konuşuyor. Gazetecilere kızgın. “Bundan sonra gelenleri polise şikâyet edeceğim” diyor. Oğlundan bahsederken heyecanlanıyor.

Kınalı saçlarını bir örtüyle kapatmış. Şalvarı ve renkli hırkasıyla tipik bir Anadolu kadını görüntüsü çizen anne Güney, mantıklı konuşuyor ve etkili cümleler kuruyor.

Anne Güney sorularını şöyle yanıtladı:

OĞLUNU EN SON NE ZAMAN GÖRDÜ?

Bilmiyorum inan ki... Sekiz sene oldu. Aradı, sordu, ben köydeydim, kafam allak bullak olduğu için ne zaman olduğunu hatırlamıyorum. Evvel ki akşam televizyonda geçici olarak resmini gördüm, kameraya çekmişler, nerede çekmişlerse, o günden bu güne hâlâ şokum, bittim.

ASKERLE POLİSLE İLİŞKİSİ VAR MIYDI?

Hiçbir ilişkisi yoktu, bir işi yoktu.


BEN ONA HARÇLIK VERİYORDUM

Benim emekli maaşım var, ben ona harçlık veriyordum, ondan para istemiyordum. Babasının maaşını almıyordu, 18 yaşında bitti. O zaman Sabah gazetesinde çalışıyordu.

ONUNLA GURUR DUYUYORUM

Okur imam olur, okur haham olur, kimseyi ilgilendirmez, beni de ilgilendirmez, seni de ilgilendirmez... Ben onun annesiyim, onunla gurur duyuyorum, haham olduysa da benim oğlum, imam olduysa da benim oğlum. Artık beni kimse rahatsız etmesin...

O YAHUDİ DİYORSA YAHUDİYİZ

Oğlum Yahudiyiz diyorsa Yahudiyiz... Yahudi olmak suç mu? Günah mı? Ben onu hak yolunda yetiştirdim. Ona Zebur’u, Tevrat’ı, İncil’i ve Kuran’ı da okuttum. “Anne bana bunları niye okutuyorsun?” diye sorduğunda, “Oğlum, her şeyi bil, ilerde lazım olur, yabancı bir çocukla karşılaşırsın, bir şey duyarsan bilmiyorum deme” dedim. Ben bu mahallede besmele bile bilmeyen nice çocukları okuttum, yetiştirdim.

CENAB-I ALLAHTAN NİYAZ ETTİM

Gazeteler hep yalan yanlış şeyleri yazıyorlar. “Anne ben Amerika’ya gidiyorum” dedi. “Git yavrum, Allah yardımcın olsun” dedim. Cenab-ı Allah’tan niyaz ettim, oğlumu Amerika’ya gönderdim, kurtardım. Şimdi yine dua ediyorum, Allah benim oğlumu gökteki güneş gibi yeniden doğdurup bana geri göndersin.

BİRAND BİLİYOR

Mehmet Ali Birand televizyonda “O çocuk kullanıldı” dedi. Niye dedi? Çünkü biliyor, herkes biliyor, devlet de biliyor. Sizin gibi nice genç gazetecileri yuttular, toprağa gömdüler. Sen de dikkat et, kullanmasınlar, benim oğlumun durumuna düşmeyin. Eğer oğlumun suçu vardıysa niye buradayken tutuklamadılar? Öcalan’ı koyun gibi besliyorlar, benim oğluma bunu yapıyorlar, bu ayrımcılık niye?

Kaynak: Milliyet