Annemizin A Grubu
Haber dünkü gazetelerin birinde yer alıyordu. Memleketimizde
2004’ün ilk dokuz ayında 336 bin 147 ithal otomobil satılmış.
Renault 60 bin satışla birinci sırada bulunuyor. Alt sıralarda ise
Jaguar, Porsche, Ferrari, Maserati gibi “halkımızın çok
sevdiği” markalar yer alıyor.
Bunlardan da üçer, beşer adet satılmış.
Zorunlu ihtiyaç maddesi (!) halinde gelmiş olan lüks otomobilleri
tüketenlerin sayısına bakalım, nefes alalım…
Yıl sonuna kadar taş çatlasa 500 bin olur.
İşte bu “görkemli kalabalık” en üst gelir grubumuz
teşkil ediyor. Tüketim geni aşırı gelişmiş bu “yaratıklara”
medya dilinde (basın değil) “A Grubu” deniliyor.
Üst düzey medya yöneticileri, ayılıp bayıldıkları bu
“A Grubu”nun beğenisine göre yayın politikaları
oluşturuyorlar. Pahalı lokantalar, lüks tatil yöreleri, servet
ödeyerek tedavi olunan sağlık merkezleri haberlerde öne
çıkartılıyor.
Neden?
A Grubu beğensin, gazetemizi alsın, kanalımızı
izlesin. Herkesin hakkını teslim etmek gerekiyor: A Grubu
gazetelerin hepsini alıyor, kendi haberlerine bakıp atıyor!
Hazırladıkları gazetelerde A Grubu haberlerinden, halka yer
bırakmayan “medya kreması” ise şöyle
yakınıyor:
-Halkımız gazete okumuyor!
Yaklaşık beş-altı yıl önce, dinazor tabir edilen bir
ağabeyimiz, “yükselen değer gazetecisi” olmuş eski
stajyerinin tiraj yakınmalarına süreli bir teşhis koymuştu:
-Oğlum böyle giderseniz bir gün ananızın A grubunu
göreceksiniz!