Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı çıkışında annesi Halime Aslan’ı öldürüp, koruma polisi Emrah Taşdemir’i şehit eden gencin yargılanmasın...
Abone olÇağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı çıkışında annesi Halime Aslan’ı öldürüp, koruma polisi Emrah Taşdemir’i şehit eden gencin yargılanmasına devam edildi. Duruşmada dinlenen tanık polis memuru, zanlının olay sonrası, “Annemi öldürdüm çok mutluyum’’ dediğini söyledi.
Boşandığı eşi Hızır Zehir’e açtığı tehdit ve hakaret davasına katılmak için Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelen annesi Hanime Aslan (43) ile koruma polisi Emrah Taşdemir’i 11 Mart 2014’de adliyeden çıkarken öldüren Dursun Zehir’in yargılanmasına devam edildi. 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasında tutuklu sanıklar baba Hızır Zehir ve oğlu Dursun Zehir ile avukatları hazır bulundu. Duruşmada polis memuru Arif Birol, Hızır Zehir’in kardeşi Birsen Bir ve 13 yaşındaki oğlu M.S.Z. tanık olarak dinlendi.
Dursun Zehir savunmasında, “Babam beni azmettirmedi. Şerefim ve namusum üzerine yemin ederim’’ dedi.
Olay günü Dursun Zehir’in ateş açması sonucu olay yerinde yaralanan Özel Güvenlik görevlisi mağdur müşteki Mehmet Zengin duruşmada, “Sadece silah sesini duydum. Ateş edilme anını görmedim. Olay esnasında kolonun arkasına saklandım. O sırada yaralandım. Olayın rehavetinden yaralı olduğumu anlamadım” diye konuştu.
“ÖLDÜRDÜĞÜM ANNEMDİ, ÇOK MUTLUYUM’’
Tanık polis memuru Arif Birol sanıkları tanımadığını beyan etti. Birol, “Olay günü lavaboya gitmiştim. Dönüşüm esnasında silah sesi duydum. Berkin Elvan’ın öldüğü gündü sanırım. Bu yüzden torpil atıldığını sandım. Ancak barut dumanı ve birinin yere düştüğünü gördüm. Silahımı çekerken sanık Dursun Zehir’in silahını yere bıraktığını gördüm. Sonra teslim oldu. Sanığı götürürken vurduğu kişinin kim olduğunu sordum. Annesi olduğunu söyledi. Çok heyecanlıydı, dudakları titriyordu. Bana ‘Abi çok mutluyum’ dedi” diye konuştu.
Sanık Hızır Zehir’in kız kardeşi Birsen Bir ise savunmasında, “Abim ile küçük oğlu M.S.Z. adliyeden çıkıp bana geldiler. Abim çok kötü durumdaydı. Ağlıyordu. M.S.Z’yi bana bırakıp gitti. Olayı televizyondan izleyip öğrendim. Abimi aradım doğru mu diye sordum. Doğru olduğunu söyleyince teslim olmasını söyledim. Abimin daha önce eşini tehdit ettiğine ya da şiddet uyguladığına dair hiçbir şey duymadım’’ ifadelerini kullandı.
Sanık Hızır Zehir’in 13 yaşındaki oğlu M.S.Z’nin ifadesi pedagog eşliğinde alınırken, M.S.Z. duruşma salonunda ağabeyi ve babasını görünce gözyaşlarını tutamadı. Mahkeme başkanı çocuğun psikolojisini göz önüne alarak tutuklu sanıklar ve izleyicileri dışarı çıkardı.
“BABAM MASUM HAKİM AMCA’’
M.S.Z. ifadesinde abisinin üzerinde hiç silah görmediğini belirterek, “Abim asker kaçağı olduğu için içeri girmedi. Duruşmadan önce babam abimi arayıp kavga çıkarmamasını söyleyerek en sevdiği üzerine yemin ettirdi. Abim anneme çok kızgındı. Çünkü abim çok daha önce annemle görüşmek istemiş, annem reddederek abimi mahkemeye vermişti. Ben duruşma salonunun önünde annemi gördüm ama hiç konuşmadım. Beni yurda bıraktığı için anneme çok kızgındım. Duruşma çıkışında abimi alacaktık, dışarıda bir kargaşa gördük. Yerde yatan bir adam vardı. Ayakkabıları abımınkine benziyordu. Vurulan abim sandık. Dayılarımla aramızda sorun vardı. Onlar abimi vurmuş olabilirlerdi. Sonra bir polis yanımıza gelip babama ‘senin oğlun yaptı’ dedi. Babam ağlıyordu. Sonra adliyeden ayrıldık. Beni halama bıraktı. Babam masum hakim amca’’ dedi.
M.S.Z ifadesinin devamında, “Bir gün babam beni annemin yanına Sarıyer’e bıraktı. Babam bana telefonunu vermişti. O gün anneannem ve dayım telefonumu alıp kendilerine babamın ağzından tehdit mesajları attılar. Sonra da gidip babamı şikâyet ettiler. Ben babamın annemi dövdüğünü hiç görmedim’’ şeklinde konuştu.
Müşteki avukatları, sanık tarafının getirttiği tanıkların ifadelerinin, kurgulanmış bir senaryoyla hazırlandığını, verilen ifadelerin babayı kurtarmaya yönelik çalışmalar olduğunu savundu.
Sanık avukatları ifadelerle ilgili iddiaları reddederek, mahkeme heyetine olayın yaşandığı gün çekilmiş görüntülerin bulunduğu bir CD ve Hızır Zehir’in kanser olduğuna dair bir rapor sundular. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın ise duruşmaya katılma talebi mahkeme heyetince reddedilirken mahkeme hakimi, polis memuru Emrah Taşdemir’in ailesinin davaya müdahil olma talebini kabul etti.
Halime Aslan’ın kız kardeşi tanık Beyhan Altürk’ün bir sonraki celsede zorla getirilip dinlenilmesine karar verilirken, sanık Dursun Zehir için Adli Tıp Kurumu’ndan cezai ehliyeti alınması için duruşma ileri bir tarihe ertelendi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede 20 yaşındaki Dursun Zehir’in annesi Hanime Aslan ile polis memuru 26 yaşındaki Emrah Taşdemir’i kasten öldürmek suçundan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet, özel güvenlik görevlisi Mehmet Zengin’i öldürmeye teşebbüs etmek ve ruhsatsız silah bulundurmak suçundan ise 18 yıla kadar hapis cezası istenmişti. Olay günü eski eşi Hanime Aslan’ı tehdit etmekten 11 ay hapis cezası alan ve bu cezası ertelenen Hızır Zehir’in ise oğlu Dursun Zehir’i azmettirmek suçundan ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılması talep edilmişti. İddianamede, Hanime Aslan ile Hızır Zehir’in 2010’da boşandıkları, Hanime Aslan’ın oğlu Dursun Zehir tarafından ölümle tehdit edildiği iddiasıyla dava açtığı, eski kocası Hızır Zehir’den de hakaret ettiği ve ölümle tehdit ettiği iddiasıyla şikâyetçi olduğu belirtilmişti.
(İHA)