MERSİN'de anne ve babasını öldüren hemşire hakim karşısına çıktı ve olay günü bir kez daha anlattı
Abone ol2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen 30 yaşındaki Seher Dadak, tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile ağlayarak yaptığı savunmasında, "Mutfaktan aldığım tahta sarımsak ezicisiyle babamın ensesine vurdum. Yere düştükten sonra ellerimle boğdum. Babamın kafasına vurduğum sarımsak eziciyi alıp, anneme vurdum. Tülbendini alıp boğazına doladım" dedi.
MERSİN'de ikisi de emekli işçi olan babası 57 yaşındaki Fethi Korkmaz ile annesi 54 yaşındaki Ayla Korkmaz'ı öldüren hemşire Seher Dadak hakim karşısına çıktı.
ÖLDÜRDÜKTEN SONRA ZİYNET EŞYALARINI ALMIŞ
Merkez Toroslar İlçesi Arpaçsakarlar Mahallesi'nde tek katlı müstakil evde oturan 3 çocuk sahibi Fethi ve Ayla Korkmaz çiftinden haber alamayan yakınları, geçen yıl 6 Aralık pazar günü öğle saatlerinde eve gitti. İçeriden televizyonun sesini duyan yakınları, çatıdaki merdivenden eve girdiklerinde Fethi Korkmaz ve Ayla Korkmaz'ın cesetleriyle karşılaştı. İhbar üzerine gelen polis, detaylı incelemede evin kapılarında herhangi bir zorlama olmadığını, çiftin ziynet eşyalarının çalındığını belirledi.
Bunun üzerine cinayetin Fethi ve Ayla Korkmaz'ı tanıyan bir kişi tarafından işlenmiş olabileceğini değerlendiren ekipler, çiftin Muğla'nın Milas Devlet Hastanesi'nde görev yapan evli 2 çocuk annesi hemşire kızları Seher Dadak'ın cinayetten 5 gün önce Mersin'e geldiğini, cumartesi günü de Milas'a döndüğünü tespit etti. Bunun üzerine Seher Dadak, cenaze için Mersin'e gelince gözaltına alındı. Suçunu itiraf eden ve cinayetten sonra evde bulunan altınları da aldığını söyleyen Dadak tutuklandı.
CANAVARCA HİSLE ÖLDÜRDÜ
Olayın ardından başlatılan soruşturma sonunda Cumhuriyet Savcısı iddianamesini tamamlayarak Seher Dadak hakkında Mersin 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde iddianamesinde 'Canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme ve yağma' suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açtı. İlk duruşmaya, Karataş Cezaevi'nden SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığıyla katılan sanık, eşinden habersiz Mersin'deki ailesine sürekli maddi yardımlar yaptığını, bu nedenle kredi borcunu ödeyemez hale gelince, annesini arayarak kendisine ait altınları istediğini söyledi.
'BOĞARKEN GÖZ GÖZE GELDİK'
Ağlayarak savunma yapan Seher Dadak, olay günü kahvaltı sırasında babasına maddi problemlerinden bahsettiğini ifade ederek cinayeti nasıl işlediğini şöyle anlattı:
"Babama maddi sıkıntılarımdan bahsedince, bana ait birikimleri bozdurduklarını söyleyerek, olumsuz yanıt verdi. Ağza alınmayacak hakaretlerde bulundu. Benim çocuğum otizm hastası. Babam, 'Namazsız, abdestsiz yaparsınız tabi çocuğunuz özürlü olur' dedi. Bir anda gözüm dumanlandı, özürlü kelimesi kafamda döndü, durdu. Benim oğlum özürlü değil, sadece otizm hastası. Cinnet getirerek, mutfaktan aldığım tahta sarımsak ezicisiyle babamın ensesine vurdum. Yere düştükten sonra kustu, ellerimle boğdum. Televizyonun sesi açıktı, içerideki annem duymadı. Oğlum özürlü olabilir ama ben bir anneyim, onu birikimlerimle otizm okuluna götürecektim. Sonra yatak odasına giderek altınları aramaya başladım çünkü bozdurduklarına inanamıyordum. Altınların bir kısmını buldum.
ANNEM 'HAKKINI HELAL ET' DEDİ
Sonra annem yanıma gelerek 'Ne yapıyorsun?' deyip boğazıma sarıldı. Babamla sözleşmişler gibi hakaretler etti, çocuğuma 'Özürlü' deyip durdu. Sonra içeri gidip babamın kafasına vurduğum sarımsak eziciyi alıp, anneme vurdum. Tülbendini alıp boğazına doladım. Sonra göz göze geldik, 'Allah'ım ben ne yapıyorum?' dedim ama cinnet getiriyordum. Annem o esnada bana 'Hakkını helal et' dedi. İkisini de çok seviyordum, böyle bir şey olmasını istemezdim. Olaydan sonra başlarına oturup ağladım."
'HEP SEHER YARDIM ETTİ'
Mahkemede tanık olarak Seher Dadak'ın kardeşi Cihan Korkmaz ise yaşananlardan sonradan haberinin olduğunu belirterek, "Anne ve babamla, kız kardeşim arasında yaşanan diyalogları bilmiyorum. 2011'den beri ailemin yaşadığı ev, muazzam değişti. Yaptığım araştırmada 60 bin liralık bir harcama yapıldığını öğrendim. Babam 1100 lira emekli aylığı alan birisi, yani bunları yapması imkansız. Sonrasında yeni bir araba aldı. Ben sıkıştıklarında yardımcı oluyordum ama evlendikten sonra hep Seher yardım etti. Şikâyetçi değilim" diye savunma yapıtı.
Sanık avukatı da müvekkilinin kendisine ait birikimleri almak istediği için 'Yağma' suçlamasının doğru olmadığını savunarak, ağır tahrik indirimlerinin uygulanmasını istedi.
Mahkeme heyeti, Seher Dadak'ın tutukluk halinin devamına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.