BAĞCILAR Belediyesi'nin düzenlediği 'Karne heyecanı mı karne kaygısı mı?' başlıklı seminerde konuşan uzmanlar, yaklaşan yarı yıl tatili öncesi karnesinde zayıfı olan öğrencilere anne ve babaların nasıl davranması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.
Abone ol“Karne heyecanı mı karne kaygısı mı?” seminerine katılan rehberlik öğretmeni Seyhan Savaş Hender, karnenin sadece öğrenciye değil anne ve babaya da verilen bir belge olduğunu belirtti. Hender, “Kötü karne herkesten önce çocuğu üzer ve utandırır. Ayrıca cezalandırıcı bir tutuma girmeye gerek yoktur. Kesinlikle çocuğu suçlamayın. Ona tembel, geri zekalı, aptal demeyin. Sık sık seni seviyorum, iyi ki varsın kelimelerini kullanınız. Çocuklar bizim umutlarımız ve en kıymetlilerimizdir” dedi.
2017-2018 eğitim dönemi yarı yıl tatili 22 Ocak tarihinde başlıyor. Karnelerini alacak olan öğrenciler 2 Şubat 2018 tarihine kadar uzun bir tatil yapacaklar. Bağcılar Belediyesi de zayıf karne getirecek öğrencilere ailelerin yaklaşımıyla ilgili aileleri bilgilendirmek amacıyla“Karne heyecanı mı karne kaygısı mı?” semineri düzenledi. Bir hafta süren seminerlerin adreslerinden biri de Koca Yusuf Bilgi Evi’ydi. Rehberlik öğretmeni Seyhan Savaş Hender’in sunum yaptığı seminere velilerin ilgisi büyük oldu.
E okul vbs giriş takdir ve teşekkür hesaplama
Ailelere seslenen Hender, “Çoğunuzun karnesinde zayıf geliyorsa sizin de karneniz zayıf geliyor demektir. O yüzden çoğunuzun karnesi zayıf geldiği zaman sinirlenmek ve üzülmek yerine nedenlerini araştırmamız gerekiyor. Acaba okuldan mı kaynaklanıyor öğretmenden mi kaynaklanıyor bunları düşünüp öncelikle çözüm bulmamız gerekiyor” diye konuştu.
“KARNE HER ŞEYİN SONU DEĞİL” Karnenin her şeyin sonu olmadığını kaydeden Hender şöyle konuştu: “Karne her şeyin sonu değil. Yeni başlangıçların vesilesidir. Kötü karne herkesten önce çocuğu üzer ve utandırır. Ayrıca cezalandırıcı bir tutuma girmeye gerek yoktur. Zayıfın hayatın sonu olmadığı aksine daha çok çaba harcamak ve birlikte gereken önlemleri almak için bir uyarı olduğu konuşulmalıdır. Bu konuşmalar, rehber öğretmenler yada sınıf öğretmenleri tarafından ailelerle, çocuklarla yada aileler tarafından mutlaka çocuklarla gerçekleştirilmelidir. Çocuklara neleri yapamayacaklarından çok nelerin yapılabileceğini anlatmak, daha çok işe yarayacaktır”
“ÇOCUĞUNUZA TEMBEL, GERİ ZEKALI, APTAL DEMEYİN”: Bir çocuğun en değerli hazinesinin annesi ve babasının ona değer verdiğini bilmesi olduğunu söyleyen Hender, “Aile üyeleri arasındaki bozuk ilişkiler olumsuz etki yapar. Başarısızlıkları karşısında kırıcı değil anlayışlı olun Hatalarından dolayı sürekli eleştirmeyin. Çocuğunuzun karnesi ile ilgili düşüncelerinizi onu incitmeden net bir şekilde anlatınız. Kesinlikle çocuğu suçlayıp yargılamayınız. Çocuğunuza tembel,geri zekalı,aptal gibi isimler takmayınız. Karnesi iyi de olsa kötü de olsa her zaman onu sevdiğinizi hissettirin. Sık sık “Seni seviyorum” “İyi ki varsın “kelimelerini kullanınız. Çocuklar bizim umutlarımız ve en kıymetlilerimizdir” diye konuştu.