En son yöntem olan fetal monitorizasyon sistemi anne karnındaki bebeklerin sağlık halinin değerlendirilmesi veya takip edilmesi artık daha kolay!
Abone olFetal Internal Monitorizasyon özellikle riskli gebeliklerde anne karnındaki bebeğin doğrudan takip edilebilmesini sağlayan bir metot. Bu yöntemle doğum eylemi sırasında, bebeğin oksijensiz kalarak sağlığının riski girme olasılığı son bulabiliyor. Hamileliğin son zamanlarında ve doğum eylemi sırasında anne karnındaki bebeğin sağlığı büyük önem taşıyor. Pek çok teknolojik yöntem olmasına rağmen elde edilen bulgular bazen yetersiz kalabiliyor. En son yöntem olan fetal monitorizasyon sistemi anne karnındaki bebeklerin sağlık halinin değerlendirilmesi veya takip edilmesi artık daha kolay! Bu yöntemle amaç bebeklerin rahim içinde yeterli oksijene sahip olduklarının göstermek ve "hipoksi" veya "asfiksi" olarak adlandırılan yetersiz oksijenlenmeyi erkenden saptayıp bebek üzerindeki yakın ve uzak dönem riskleri en aza indirgemek. Acıbadem Hastanesi Kadıköy Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Yüksek Riskli Gebelikler Klinik Sorumlusu Doç. Dr. Arda Lembet iki türlü bebek sağlığı takip sisteminden söz ederek şunları söylüyor: "Eksternal ( dışarıdan ) ve Internal ( içeriden ) Monitorizasyon olarak iki izlem yöntemi vardır. Dışarıdan izlem ile bebek kalp hareketleri ve rahmin kasılması (doğum ağrıları) ancak dolaylı olarak, yani dışarıdan annenin karnına yerleştirilen cihazlar ile takip edilebilmektedir. Bu yöntemin alternatifi, bizim de Acıbadem Hastanesi Yüksek Riskli Gebelikler Servisi ve Doğum Bölümü'nde uygulamaya başladığımız, farklı aşamalardan oluşan Internal izlem veya doğrudan doğum izlem ve takip yöntemidir." Yüksek riskli gebeliklerde kullanılıyor Doğum öncesi annede veya bebekte varolan bazı hastalıklar ile, doğum eylemi sırasında ortaya çıkabilecek bazı problemler anne ve bebek için önemli riskler taşıyor. Bu tarz gebelikler yüksek riskli gebelikler olarak adlandırılıyor. Özellikle bu tüp gebeliklerde anne adayının takibi çok daha büyük önem taşıyor. Doç. Dr. Lembet yüksek riskli gebeliklerle ilgili şunları söylüyor: "Annenin şeker, kan ve böbrek hastalıkları, tiroid hastalıkları, yüksek tansiyon, enfeksiyon hastalıkları, anne karnındaki bebeklerin gelişme geriliği, erken doğum veya su kesesinin erkenden açılması veya bebek çevresindeki amniyon sıvısının yeterli miktarda olmaması, vajinal kanama ve gün aşımı gibi durumlar risk grubundadır. Gebelik süresince ve doğum eylemi boyunca bebeklerin sağlık halinin takibi tüm hastalarda önem taşısa da, artan risk nedeniyle Yüksek Riskli Gebelikler kapsamındaki hastaların takibi ve doğumu ayrı bir özellik göstermekte olup, söz konusu hastalar bu konuda ihtisaslaşmış ve deneyim sahibi olan merkezlerde izlenmelidirler." Doğrudan doğum izlem sistemi nasıl çalışıyor? Doğrudan izlem yöntemlerinde, rahmin ağzı doğum sırasında belirli bir açıklığa ulaştıktan sonra, bebeğin başına çok küçük bir elektrod takılmasıyla, bebekten gelen kalp sinyalleri birebir, çok net ve sağlıklı olarak değerlendiriliyor. Direkt bebek sağlığı izlem yöntemleri arasında dünyada son yıllarda "Fetal Pulse Oksimetre"(bebek oksijen ölçümü) yöntemi kullanılıyor. Bebeğin cildine yapıştırılan bir algılayıcı sayesinde tüm doğum eylemi sırasında bebeğin aldığı oksijen miktarını tahmin etmek mümkün hale geliyor. Böylece klasik yöntemlerle bebek kalp hareketlerinin ve sağlık halinin net olarak değerlendirilemediği durumlarda, bu ölçüm ile bebeğin rahim içindeki sağlık hali ve oksijenlenmesi tespit ediliyor. Böylece hızlıca doğuma geçilebiliyor. Zaten bu yöntemin en büyük yararı da bu. Klasik yöntemlerle bebeğin streste olduğu sanılarak doğuma geçilen durumların yaklaşık % 40 -%60'ında, bebeğin durumunun aslında sanıldığı kadar kötü olmadığı, gereksiz yere müdahale yapıldığı görülüyor. Metot bu yanılgıyı ortadan kaldırıyor. Ağrının şiddeti ölçülüyor Direkt izlem yönteminin bir başka özelliği de, doğum eylemi sırasında rahim ağzı açıldıktan sonra özel bir bağlantı yardımıyla rahim içerisinde oluşan basıncın ölçülmesine ve rahim içine sıvı verilmesine olanak tanıması. Doç. Dr. Lembet bunun yararını şöyle anlatıyor: "Özellikle doğum eyleminde suni sancı verilen durumlarda, klasik yöntemlerle doğum ağrılarının gerçekte oluşan gücü konusunda yorum yapmak imkansızdır. Zira ağrılar bu yöntemlerde hastanın karnına bağlı cihazlarla dolaylı olarak izlenmektedir. Doğrudan izlem yönteminde ise ağrı şiddeti sayısal olarak büyük bir netlikle ölçülebilmektedir. Alınan bu bilgiler eşliğinde, suni sancı verilmesi ve doğum eyleminin takip ve planında, en uygun ilaç dozlarının seçilmesi ve anormal doğum süreçlerinin erkenden saptanması mümkün olmaktadır. Rahim içine sıvı verilmesi yönteminin gösterilmiş en büyük yararı ise bebek çevresinde amniyon sıvısının yeterli olmadığı ve göbek kordonu sıkışması göstergeleri olan bebeklerde, verilen sıvı ile bu bulguların tamamen düzeltilebilmesidir. Ayrıca, anne karnına dışkısını yapan bebeklerde, verilen sıvı ile bebeklerin dışkısını yutmaları ve buna bağlı ortaya çıkabilecek sorunlar da engellenmektedir."