Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Deniz Güleryüz Çakmak, anne adaylarının düzenli beslenme prensiplerine uyduğu takdirde oruç tutma...
Abone olKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Deniz Güleryüz Çakmak, anne adaylarının düzenli beslenme prensiplerine uyduğu takdirde oruç tutmasında sakınca olmadığını söyledi.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Deniz Güleryüz Çakmak, anne ve bebeğin sağlıklı bir gelişim süreci izlemesi ve günlük alınması gereken besin öğelerinin sahur ve iftar vaktine bölünerek tüketilmesi halinde orucun gebeliği etkilemeyeceğini ifade etti. Çakmak, şeker ve tansiyon gibi herhangi bir sistemik hastalığı bulunan anne adaylarının ise oruç tutmaması gerektiğine dikkat çekti. Hamile olduğunu yeni öğrenen kadınların pek çoğunda en çok ilgi çeken konulardan birisinin beslenme şeklinin nasıl olması gerektiği olduğunu belirten Çakmak, "Çoğu kadın bebeğinin gelişimi için doğru ve dengeli beslenemediğini düşünür. Hatta ilk aylarında kilo alamayan gebeler endişelenebilirler. Aslında tüm bu endişeler çoğu zaman gereksizdir. Çünkü bulantı ve kusmalar ile iştahsızlık problemleri ilk aylarda kilo almayı doğal olarak engelleyebilir. Unutulmamalıdır ki bebeğin büyümesi, sağlıklı olması, ruhsal, fiziksel, zihinsel yönden iyi gelişmesi annenin sağlığı ve dengeli beslenmesiyle orantılıdır. Annenin gebelik öncesi fiziksel gelişimini tamamlamış olması, besin depolarının yeterli olması ve yaşı, hem bebeğin hem de annenin sağlığını koruyacak en önemli etkenlerdir. Çünkü bebek, annenin besin yedeklerinden ve gebelik boyunca tükettiklerinden kendisi için gerekeni seçip alarak beslenir. Normal bir gebelik sürecinde annenin kendi gereksinimine ek olarak tükettiklerinin bebeğe aktarılması için annenin yaklaşık 10-12 kilo alması yeterlidir. Bu artışı sağlayabilmek için gebelik öncesine göre bir gebe ek olarak günlük 20 gram protein, 15-20 miligram demir, 500 miligram kalsiyum ve ortalama 300 kalorilik enerji alması gereklidir" dedi.
"15 BARDAK SU İÇİN"
Kalsiyumun bebeğin gebeliğin 8’inci haftasından itibaren oluşmaya başlayan kemik ve dişlerinin gelişimi için gerekli bir mineral olduğunu anlatan Çakmak, gebelikte normalde gerek duyulan miktarın iki katı kadar kalsiyum gerekli olduğunu dile getirdi. Gebelik boyunca diş ve kemiklerden sürekli bir kalsiyum eksilmesi olduğunu hatırlatan Dr. Çakmak, gebelikte demirden zengin gıdaların tüketilmesi ve özellikle de 4-4.5 aylardan sonra folik asitli demir ilaçlarının kullanımının önemli olduğunu söyledi. Anne adaylarının beslenmesine yönelik de tavsiyelerde bulunan Dr. Çakmak, "Aldığınız gıdaların taze olmasına dikkat edin. Konserve, beklemiş gıdalar ve içinde katkı maddeleri bulunarak saklanan gıdalar yerine taze ve doğal maddeleri tüketmeye özen gösterin. Yediğiniz gıdalarda çeşitliliğe önem verin. Bu şekilde pek çok vitamin ve minerali almanız mümkün olacaktır. Aşırı yağlı, tatlı, baharatlı ve kalorili gıdalar yerine protein ve karbonhidrattan zengin, yağ oranı düşük besin öğelerine yönelin. Unutmayın ki önemli olan sizin kilo almanız değil, bebeğin içeride yeterli şekilde beslenebilmesidir. Beslenmede suyu asla ihmal etmeyin. Günde en az 8-10 bardak su için. Yaz aylarında bu miktar 15 bardağa kadar çıkılabilir. Özellikle ileri aylarda kabızlık şikayeti varsa bol su içerek, kabuğu ile yenen meyveleri tüketerek, her öğünde sebze ile salataya yer vererek ve yürüyüş yaparak bu sorunun önüne geçebilirsiniz. Günde 1-2 bardak süt içmeniz gebelikte ortaya çıkan kalsiyum kayıplarını yerine koymak içindir. Süt içemiyorsanız yoğurt veya ayran tüketiniz. Peynir veya çökelek de tüketebilirsiniz. Süt ve süt ürünlerinin pastörize olmasına dikkat edin. Yemeklerde iyotlu tuz kullanınız. Yüksek tansiyon varsa yemekleri az tuzlu pişirin" diye konuştu.
(İHA)