Denktaş, BM Genel Sekreteri Annan tarafından sunulan Planı'nın, ''çok sinsice ve sessizce hazırlandığını söyledi.
Abone olDenktaş, BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından sunulan Annan Planı'nın, ''çok sinsice ve çok güzel hazırlandığını'' belirterek, planı kabul etmeleri için ''Yunanistan'ın diz çöküp kendilerine yalvardığını'' söyledi. Cumhurbaşkanı Denktaş, adli yıl açılış törenine katılmak üzere KKTC'de bulunan Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya ile berberlerindeki heyeti kabul etti. Denktaş, kabulde yaptığı açıklamada, ''Adalet mülkün (devletin) temelidir'' sözüne atıfta bulunarak, adalet için 50 yıldır uğraştıklarını anlatarak, şunları söyledi: ''1960 Anlaşmalarıyla adalet temin edilmiştir, uzlaşma temin edilmiştir düşüncesiyle rahata kavuştuk zannettik. Halbuki, o günkü uzlaşmayı imzalayan Makarios aynı zamanda içişleri bakanına aynı gün talimat verdi; 'Rumları silahla, savaşa hazırla' diye. 1960 Anlaşması bir ortaklıktı ve bizim bu ortaklığı kabul etmemiz, Rumların Enosis'ten kati surette vazgeçmelerine bağlıydı. Ve bu anlaşma bunun teminatıydı, garantisiydi. Kıbrıs Cumhuriyeti'nin tam bağımsızlığı yoktu, çünkü tam bağımsız olsaydı kendi kendini feshedebilirdi. 1963'te yapmaya çalıştıkları gibi. Onun için kendi kendini feshetme, Enosis'e gitme hakkı elinden alınmıştı.'' Makarios'un Kıbrıs'ı silahla almak için hazırlandığını ve 1963'te saldırdığını, 11 yıl boyunca Kıbrıs Türklerinin çektiğini, ''bir kendilerinin bir de Allah'ın bildiğini'' kaydeden Denktaş, ''Ama boyun eğmedik. Yani adaletsizliğe, haksızlığa boyun eğmedik'' dedi. Kendilerinin ve Türkiye'nin iyi niyetle ortaklığı kurtarmak için çalıştığını, ama dış dünyanın Rumlara ''meşru hükümet sensin'' dediğini ve o zaman adaletsizliğin başladığını ifade eden Denktaş, bu unvan arkasına saklanan Rumların 1963'ten beri ellerinde ne varsa almak için uğraştığını söyledi. Denktaş, ''Rumların en son becerisinin, kendilerine 'meşru hükümet' olarak tanıyanların da yardımıyla Annan Planı'nın hazırlanması olduğunu'' belirterek, plandaki en büyük darbeyi, halkın, her iki Kıbrıslı Türk'ten birinin göçmen olmasıyla tadacağını ifade etti. Denktaş, ''Plan, Kıbrıs Türklerinin adadan sökülmesi planıdır. Ve çok güzel ve ustalıkla hazırlanmıştır. İkinci hedef; Türkiye'yi adadan sökmektir. Oda başarılmıştır'' diye konuştu. ''Çok sinsice, çok güzel hazırlanmış bir plan'' diyen Denktaş, şöyle devam etti: ''O kadar güzel hazırlanmış ki, 'bu planı kabul edin' diye Yunanistan diz çökmüş bize yalvarıyor. Bizi çok sevdiği için değil herhalde, yalvarıyor, diz çökmüş vaziyette. Rum lider Papadopulos, hem bu planı yerden yere vuruyor, hem de 'Denktaş değiştirmeden kabul ederse bende kabul ederim' diyor. Bunun da anlamı büyük. Papadopulos'un ortağı (Dimitris) Hristofyas var komünist parti lideri, diyorki, 'ideolojik açıdan bu plan bize aykırıdır, kabul edemeyiz. Ama milli dava için Avrupa Birliği'ne girmemiz lazım, AB'yi biz katiyen kabul etmeyiz ama, milli dava için girmemiz lazım.' Sadece bu söz bizi niye davet ettiklerini göstermeye kafi.'' ''Rumların davet ettiği yola girmiş olan muhalefetin, biraz daha insafsızlığa doğru gittiğini'' belirten Denktaş, ''Türkiye'ye çağrıda bulunuyorlar, 'bizi rehine olarak kullanmaktan vazgeç' diye, Türkiye'ye çağrıda bulunuyorlar, sanki Türkiye seçimlere katılacakmış veyahut karışacakmış gibi, 'dıştan teftiş heyeti isteriz' diyorlar. Ve öyle bir intiba yaratmışlar ki, 'yüzlerce, binlerce Türk kökenli insan Kıbrıs'a gelir ve biz bunlara derhal vatandaşlık hakkı veririz ve bütün bunlar da seçimlere katılacakmış' intibaını verdiler bütün dünyaya. Rum bundan istifade ediyor. Bunlar Ruma malzemedir'' diye konuştu. Rumların şimdiye kadar seçimleri muhalefetin kazanacağını umut ettiğini ve muhalefeti desteklediğini kaydeden Denktaş, Rumların en son oyununu ortaya koyduğunu ifade ederek, ''Galiba biraz ümidi kesemeye başladılar ki halkımızın inanışı karşısında, şimdi diyorlar ki 'seçimlerin sonucunu biz kabul etmeyeceğiz.' Ama onlar kazanırsa kabul edilecek, bu taraf kazanırsa kabul etmeme zeminini şimdiden hazırlamış oluyorlar'' dedi. Denktaş, üç büyük şehirdeki seçmen listesinin, muhalefete seçim kazandıran listeyle aynı olduğuna işaret etti. Yunanistan Dişileri Bakanı Yorgo Papandreu ile görüşen muhalefet partilerini de eleştiren Denktaş, muhalefetin, ''Papandreu ile çok güzel anlaştık'' diye açıklamalar yaptığına dikkati çekerek, ''Bu beyanatı verenler bir gerçeği bilsin. Papandreu, henüz Türkiye ile Kıbrıs meselesinde anlaşmış değildir. En önemlisi, Papandreu Türkiye ile garanti sisteminde, garanti anlaşmasında, garantinin nasıl olacağında anlaşmış değildir, anlaşabilmiş değildir. Papandreu ve Simitis buradaki muhalefeti görüp keyfe geldikten sonra, derhal, sanki Kıbrıs meselesini başarmışlar gibi Ege sorununu da gündeme getirmişlerdir'' diye konuştu. Devlete sahip çıkarak yollarına devam edeceklerinin altını çizen Denktaş, halkın bilincinin ve mayasının yerinde olduğunu vurgulayarak, bunun, ''Kıbrıs Türkü Türkiyesiz olamaz'' bilinci olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Denktaş, bugün yerel bir gazetede ''örtülü ödenekten verilen paralar'' diye bir liste çıktığına işaret ederek, ''Bizde örtülü ödenek yoktur. Verilen yardım listesidir. Vatandaşa ihtiyacını gidermek için açık yardım yapılmaktadır. Neden yapıldığı bize yapılan müracaatlarda bellidir'' dedi. Bu gibi listelerin sızdırılmasının usulsüzlük ve ayıp olduğunu belirten Denktaş, ''Ama 'örtülü ödenekten para verildi' diye bayram etmesinler. Tabi niçin yaptıklarını biliyoruz, çünkü başka devletlerin örtülü ödeneklerinden bol bol nemalanıyorlar da o ayıbı kapatabileceklerini zannediyorlar. Kapanmaz o ayıp. O ayıp büyük ayıptır. O ayıbın sorusunu bu halk soracaktır kendilerinden'' diye konuştu. Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin de, 2003-2004 Adli Yıl açılış törenine davet edildiklerini söyledi. ''Davet üzerine buraya gelmeyi görev addettik'' diyen Bumin, ''İşimizin yoğunluğuna rağmen öncelikle buraya gelmeyi yeğledik. Burada yargının sorunlarını ve genel anlamda Kıbrıs'ın bugün içinde bulunduğu bazı sıkıntıları yaşama olanağı bulduk. Türkiye'de takip ediyoruz ama, mahallinde görmek, yaşamak çok daha önemli'' dedi. Konuk heyet, Cumhurbaşkanı Denktaş'la görüşmelerinden önce, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Işık Koşaner ve KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Necmeddin Baykul'u ziyaret etti. Ziyaretler, basına kapalı yapıldı.