BIST 9.949
DOLAR 35,27
EURO 36,75
ALTIN 2.985,94
HABER /  GÜNCEL

Annan, istifaya yanaşmadı

N. Y. Times'in yaptığı habere göre adı yolsuzluk iddialarına karışan Kofi Annan, beklenenin tersini yaptı. Annan istifa etmiyor!

Abone ol

BM Genel Sekreteri Kofi Annan, New York Times gazetesinin dün yayınladığı ve kendisine yönelik yeni suçlamalar getiren belgeye karşın istifayı kesinlikle düşünmediğini bildirdi. Annan, Fransız Le Figaro gazetesine verdiği demeçte, kendisine yönelik suçlamaları ciddiye aldığını, bu nedenle eski ABD Hazine Bakanı Paul Volcker’in başkanlığını yaptığı bağımsız bir komisyonu bu işe derinliğine eğilmesi için görevlendirdiğini söyledi. Bu komisyonun nihai raporunu beklediğini belirten Annan, "Hepimiz gerçeği istiyoruz" dedi. BM Genel Sekreteri, "Ancak izin verin Volcker’in çalışmasını bir sükunet ortamında yürütememesinden dolayı üzüntü duyduğumu belirteyim. Basına sızdırılanlardan, bana, BM’ye ve bizzat bu komisyona yönelik aralıksız saldırılardan da üzüntü duyuyorum" ifadesini kullandı. BM’nin "petrol karşılığı gıda programı" skandalında yeni ortaya çıkan ve dün New York Times gazetesi tarafından yayınlanan bir belge, Genel Sekreter Kofi Annan’ın yadsısa da, oğlunun eskiden çalıştığı İsviçre şirketinin, bu programda ihale kapmak için giriştiği faaliyetlerden haberi olduğunu öne sürüyor. Annan’ın sözcüsü Fred Eckhard ise bu haberi yalanlayarak, BM Genel Sekreteri’nin oğlunun bir dönem çalıştığı İsviçre şirketinin bu ihaleye aday olduğundan haberi bulunmadığını söylemişti. NYT’NİN HABERİ New York Times gazetesi, Cenevre’de konuşlu Cotecna şirketinin Başkan Yardımcısı Michael Wilson tarafından 4 Aralık 1998’de kaleme alınan bu notun bir kopyasını ele geçirdiğini belirterek, Wilson’ın Kojo Annan’ın arkadaşı olduğunu ve Genel Sekreter Kofi Annan’la da bağlantısı bulunduğunu bildirmişti. Bu belgede Wilson’ın, Kasım 1998’de Paris’teki 20. Frankofoni zirvesi sırasında bir görüşmeden bahsettiğini bildiren NYT gazetesine göre, Wilson bu notta, "Genel Sekreter ve yardımcılarıyla kısa görüşmemiz oldu. Onların ortak düşünceleri, görüşmelerimize 1/12/98’de soru cevap şeklinde devam etmemiz. Desteklerine güvenebileceğimizi ifade ettiler" yazmıştı. Gazete, bu notun, Cotecna yöneticileri ile denetim ihalesini üç şirketten birisine verecek olan ve 10 gün sonrasında da ihaleyi Cotecna’ya vermeyi kararlaştıran BM’nin üst düzey yöneticilerinin, 1 Aralık 1998’de New York’ta bir araya geldiklerini gösterdiğini belirtmişti. Cotecna’nın arşivlerinde 3 hafta önce rastlantı eseri bulunan bu kısa notta, Genel Sekreter Annan ile Wilson arasındaki görüşmeye Kojo Annan’ın katıldığı belirtilmiyor, ancak Cotecna yetkilisi Wilson’ın KojoAnnan’ın ismini açıkça zikretmesine dikkat çekiliyordu. SORUŞTURMANIN GEÇMİŞİ Irak’a "Petrol Karşılığı Gıda" programında yapılan yolsuzlukları araştıran Bağımsız Soruşturma Komisyonu Başkanı Paul Volcker, BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın, program kapsamında oğlu Kojo Annan ile merkezi İsviçre’de olan Cotecna şirketi arasındaki ilişkiyi bildiğine dair yeterli delil olmadığını açıklamıştı. Volcker, Cotecna ve Kojo Annan’ı, BM yetkililerini, BM Genel Sekreteri Annan’ı ve kamuoyunu yanıltmakla suçlamıştı. Cotecna’daki görevinden Irak’a uygulanan "petrol karşılığı gıda" programından 1998’de ihale kazanması üzerine ayrılan Kojo Annan’a 2004 yılının başlarına kadar 2 bin 500 dolar maaş ödenmeye devam edildiğinin ortaya çıkması çeşitli spekülasyonlara yol açmış, BM Genel Sekreteri Annan’ı zor durumda bırakmıştı. BM ise, Kojo’nun bu şirketten sadece 1999 yılında maaş aldığı açıklamıştı. Kojo Annan’ın, 100 ülkeden 4 bin çalışanı bulunan Cotecna’da ilk olarak 1995-1997 yılları arasında çalıştığı, daha sonra ise 9 aylık bir danışmanlık hizmeti verdiği belirtiliyor. Genel Sekreter’in oğlunun bu firmada çalışmasından dolayı, BM’nin Cotecna’ya imtiyazlı davrandığı şeklindeki eleştiriler, hem Annan, hem de Cotecna tarafından yalanlanmış, ancak buna rağmen bazı Amerikalı çevrelerin Annan üzerindeki istifa baskıları artmıştı. BM, 1996-2003 arasında uygulanan bu programla, Irak’ın en az 64 milyar dolarlık petrol ihracatını, ambargodan zarar gören Irak halkının temel gereksinimlerinin karşılanması amacıyla bizzat yönetmişti. Ancak Bağdat’ta ele geçirilen belgelerde, programda büyük boyutlarda yolsuzluk yapıldığı ortaya çıkmıştı. Yaklaşık 100 milyar dolarlık ihracat ve ithalatın yarısının Saddam Hüseyin, oğulları, yakınları ve yakın adamlarının yurtdışındaki hesaplarına aktarıldığı iddia ediliyor.