CHP için kamuoyu araştırma şirketleri iyi şeyler söylemiyor. İlgi artasa da istenen seviyede değil. Peki ama neden?
Abone olOktay SAĞLAM
İNTERNETHABER.COM- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeni CHP'si neden kamuoyu araştırmalarında yüzde 30'un altında? Anketlerin ortalaması alındığında oylar yüzde 27'yi buluyor.
Oysa hatırlayın Mayıs ayında değişen yeni liderle rüzgar yakalayan Kılıçdaroğlu, oyları yüzde yüzde 31'lere kadar çıkarmıştı. Yüzde 40'ı hedefleyen yeni CHP'de ne oldu da oylar yerinde saydı?.. Anketleri baz alırsak bu durgunluğun nedenlerine inmekte fayda var.
Yeni bir yüz yeni isim ile hava yakalayacağı umut edilen Kılıçaroğlu'nun rüzgarı aylar geçtikçe duruldu. Son aya kadar ortalama yüzde 25'lerde gezinen partide "kıpırdanma" olduğu kesin.
KILIÇDAROĞLU'NA SON DÖNEMDE MERAK ARTTI AMA
Yüzde 27'lere tırmanan bir grafik izliyor son anketlerde, hatta yüzde 30'ları bile bulabilir. Ancak beklenen çıkış ortada yok. Liderlerin form grafiği araştırmasında Kılıçdaroğlu'nun artışı ve Show TV'ye konuk olan liderlerin reyting oranlarında, Başbakan Erdoğan'ı geçmesi tesadüf değil.
KARARSIZLARIN BİR KISMI 'YENİ BİR UMUT' PEŞİNDE
Çünkü kararsız seçmen Kılıçdaroğlu'nu merak ediyor. Kendisini ikna edebilecek oyunu altı oka vermesi için geçerli neden arıyor. İşte az da olsa bu artışın nedeni de bu kararsızların "neden olmasın", "yeni CHP", "yeni bir dönem", "yeni umutlar", "farklı fikirler" düşüncesinde gizli. Ancak bu hava hedeflenen oya dönüşmüş değil.
HEYECAN YOK
CHP'ye yakın gazeteciler bile "beyaz bayrağı" çekmiş vaziyette. Yüzde 30'u çıta almış durumdalar. Heyecan dibe vurmuş durumda. Mitinglerde kalabalık var ama coşku için aynı şeyi söylemek mümkün değil. AK Parti'nin tek başına iktidarı büyük ihtimal. Tartışma sandalye dağılımında hangi partinin kaç oy alacağında yaşanıyor.
Anketlerin dilinden konuşursak ilk dönemde yüzde 40 oy hedefleyen Kılıçdaroğlu için gelinen nokta pek parlak değil. Kararsızlar neden istenilen oranda ana muhalefete kaymadı? Peki bu noktaya nasıl gelindi?
ZİKZAKLAR VE LİDERLİK ELEŞTİRİLERİ
Genel afta yan çizmesi, seçildiği ilk kongrede etro gömlek giymesi, ilk dönemde türban konusunda geri adım atması, TSK'nın iç hizmet kanununun 35. maddesi, referandumda oy kullananaması, havuzlu villa, Dersim polemiğinde Öymen'e karşı dik duruş sergilemediği iddiası, partiye hakim olamaması, Önder Sav ve ekibine yıl sonunda tasfiye edebilmesi, Kürt açılımında cesur bir görüntü çizmesi... Seçim vaatlerinin eski siyaseti çağrıştırması, kaynak sorulunca "Benim adım Kemal, kaynak benim" cevabını vermesi de küçük ama önemli detaylar arasında...
Daha başka örnekler de var, liste uzayıp gidiyor. Tüm bu yaşananlara bir de aday listeleri depremi eklendi. Ergenekon sanıklarını savunan kadar ona mesafeli duran seçmeni de rahatsız ettiği gerçek
DEMİREL FAKTÖRÜ
Ergenekon sanıklarının aday gösterilmesi kadar Mehmet Haberal üzerinden Süleyman Demirel'in CHP'ye etkisi tartışıldı. Hatta Sabah yazarı Mahmut Övür'ün isimlerini tek tek yazdığı 16 isim kamuoyunda "en baba CHP" yorumlarına yol açtı. Kimi kaynaklara göre Demirel'in Meclis'te grup kuracak kadar "siyaset arkadaşı" var. Hepsi de seçilebilecek yerlerden aday gösterildiler.
MERKEZİN SAĞIN TANIDIK İSİMLERİ
Her ne kadar Demirel iddiaları reddetse de isimler tüm çıplaklığıyla ortada. Yeni isimler yerine merkez sağın "yıpranmış, eskimiş, denenmiş isimlerini" partiye monte etmesi, yelpazeyi genişletme adına bir hamle olarak görülebilir. Ancak seçilen isimlerin tartışılan geçmişleri kararsızlar kadar, sol seçmeni de huzursuz etti... Kuşkusuz getireceği oylar kadar götüreceği oylar da olacaktır.
VAATLER SEÇMENİ İKNA ETTİ Mİ?
Kılıçdaroğlu'nun vaatleri de uçuk olarak görenler de az değil. Kaba hesapla ortaya koyduğu projelerin maliyeti 150 milyar TL'yi aştığı yazılıp çiziliyor. Parti yönetimi eleştirileri her ne kadar "ayağı yere basan projeler" diye cevap verse de seçmen nezdinde kafaları karıştırdığı en azından anketlerden görünüyor. 1990'lı yılların acı tecrübelerini yaşayan seçmen o günlere geri dönmek istemiyor.
KRİZİN EN AZ HASARLA ATLATILMASI
Tüm bunların yanında hükümetin küresel krizi başından savması da Kılıçdaroğlu adına bir talihsiz bir durum. 2009 yerel seçimlerinde sallanan iktidar, sonrasında silkinerek işsizliği kriz öncesi seviyelere çekti. Erdoğan'ın "istikrar" vurgusunun seçmen nezdinden itibar gördüğü söylenebilir.
NEDEN ANKET YAPTIRMIYOR?
Kılıçdaroğlu'nun parti olarak anket yaptırmaması da sir diğer merak konusu. CHP liderinin "Anketler pahalı olduğu için yaptırmıyoruz" dese de, bir ayı aşkın süredir televizyon kanallarında parti reklamın sabah akyam dönmesi kafaları karıştırdı. "Acaba Kılıçdaroğlu sonuçları bildiği için mi anket yaptırmıyor?" sorusu akıllara geliyor. Ortalama anketin maliyeti 250 bin dolar olduğu hesaplanırsa onlarca kanalda dönen reklamın maliyeti ile kafa kafaya geliyor.
EN HAKİKİ ANKET 12 HAZİRAN'DA
Anketler baz alındığında görünen tablo bu. Ancak gerçek anketin 12 Haziran'da yapılacağı unutulmamalıdır. Son sözü seçmen sandıkta söyleyecek.