Metropol'ün yaptığı anketteki sonuçların arkasında ne yatıyor? Halk ne demek istiyor? İşte anketin gizli şifresi...
Abone olStratejik ve Sosyal Araştırmalar Kuruluşu Metropoll’ün ‘AK Parti’nin kapatılma davası ve yansımaları’ başlıklı kamuoyu yoklaması, hafta sonu gazetelere yansıdı. Çarpıcı sonuçlardan biri, AK Parti’nin 22 Temmuz’da yüzde 46.6 olan oylarının yüzde 50.2’ye çıkmasıydı. Şamil Tayyar araştırmayı yürüten Prof. Dr. Özer Sencar ile görüşerek "ni yazdı. Bu yükselişin nedenini "kapatma davası" olarak açıkladı.
OCAK AYINDA İNİŞE GEÇMİŞTİ
Aynı kuruluşun ocak ayı anketi, AK Parti’nin yeni yılda inişe geçtiğini gösteriyor. Bir anda AK Parti’nin oyları yüzde 43.9’a geriliyor. İktidar partisindeki rota kayması, yüksek öğretimdeki türban yasağının kaldırılması sonrası tırmandırılan krizin iyi yönetilememesi, sosyal kesimlerle diyalogun zayıflaması, sivil anayasanın rafa kaldırılması ve piyasalardaki durgunluğun giderilmesine ilişkin somut adımlar atılmaması AK Parti’yi yavaş yavaş aşağıya doğru çekiyor.
Araştırmayı yürüten Prof. Dr. Özer Sencar ise özellikle türban krizinin AK Parti’ye büyük darbe vurduğunu düşünüyor. Sencar, AK Parti’nin bu süreci iyi yönetemediği kanaatinde.
KAPATMA DAVASIYLA İBRE YENİDEN ÇIKIŞA DÖNDÜ
Yargıtay Başsavcılığı’nın AK Parti hakkındaki kapatma davası her şeyi alt üst ediyor. AK Parti’nin oyları bir anda yüzde 50.2’ye fırlıyor. Sencar, AK Parti oylarındaki bu hızlı tırmanışı, tümüyle kapatma davasına bağlıyor. Yani, vatandaşın hukuki değil siyasi olarak gördüğü bu kapatma davasının yol açtığı öfke seli, AK Parti’ye oy olarak geri dönüyor.
ERDOĞAN DA KAZANDI
AK Parti oylarındaki zikzaklı durum, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için de geçerli. 22 Temmuz seçimlerinden hemen sonra Metropoll’ün ağustos ayında yaptığı ankete göre; Erdoğan, yaşayan Türk siyaset ve devlet adamları içinde yüzde 37.3’le zirvede yer alıyordu. Bu beğeni oranının, Eylül 2007’de yüzde 30’a, Aralık 2007’de yüzde 33.8’e gerilediğini, bu ayki son ankette ise yüzde 37.3’e çıktığını görüyoruz.
MUHALEFET NASIL ETKİLENDİ?
AK Parti’nin oy tabanını ve Erdoğan’ın siyasi popüleritesini büyük ölçüde etkileyen bu gelişmeler, muhalefet partilerini nasıl etkiliyor?
BAYKAL İDARE EDİYOR
Metropoll’ün aynı anket sonuçlarına göre; CHP’nin oyları Aralık 2007’de yüzde 10’a gerilerken, Ocak 2008’de yüzde 10.4’e, Nisan 2008’de yüzde 12.4’e yükseliyor. 22 Temmuz’da DSP ittifakıyla birlikte yüzde 20.9 oy alan CHP için parlak bir tablo çizmek mümkün değil ama son 6 ayda kısmi olarak toparlandığı söylenebilir. Eğer buna toparlanma denebilirse...
Kişisel kanaatim o ki, CHP, AK Parti üzerinden gerilimi tırmandırdıkça ve tartışmayı laiklik ekseninde yürüttükçe dışarıdaki sol oyları çok az da olsa kendine doğru çekebiliyor. Yani, tabanda kemikleşmeyi sağlıyor. Baykal’ın popüleritesi sınırlı ölçüde artıyor. Ama her şeye rağmen bu katılım, CHP’yi iktidar, Baykal’ı da başbakan alternatifi haline getirecek büyüklükte yaşanmıyor.
BAHÇELİ ARADA KALDI
MHP’nin durumu daha vahim. Arada kalmış bir parti hüviyetinde gözüküyor. Çankaya seçimi ve türban düzenlemesine pozitif katkı sunan MHP’nin milliyetçi / muhafazakar tabanda estirdiği sempati rüzgarının, kapatma davası sonrası CHP ile aynı paralelde politika izlemesiyle dağılmaya başladığını söyleyebiliriz.
Bu siyasi kırılmalar, kamuoyunda MHP ve Bahçeli’ye ilişkin algılamada farklılıklara yol açıyor. Kamuoyundaki yaygın algılamaya göre, izlediği politikalar onu bazen AK Parti, bazen CHP’ye yakınlaştırıyor. Bu durum haliyle MHP oylarında sert iniş ve çıkışların da tetikleyicisi oluyor.
22 Temmuz’da yüzde 14.3 oy alan MHP’nin, Aralık 2007’de yüzde 10.5, Ocak 2008’de 6.4, Nisan 2008’de 7.2’ye gerilediği gözüküyor. Başka bir ifadeyle, MHP, ne İsa’ya ne Musa’ya yaranabildi.
Hiçbir partiye sonsuz vadeli kredi açmayan bu millet, sandıkta kuyumcu titizliliğiyle gerekli balans ayarını yapacaktır. Ama işine müdahale ederseniz hukukunu korumasını da bilir.
İşte anketin gizli şifresi budur. Tabi anlayana... "