Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, tutukluluk süresiyle ilgili yeni tartışmalara yol açacak bir karara imza attı.
Abone olAnkara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, tutukluluk süresiyle ilgili yeni tartışmalara yol açacak bir karara imza attı. Mahkeme, Yargıtay’dan farklı olarak, 102. maddenin hükmen tutuklu olanlara uygulanamayacağına karar verdi.
Mahkeme, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin kararına rağmen, 5 sanığın tahliye istemini reddeti.
Gerekçe olarak, sanıkların gözaltına alınmasından ilk derece mahkemesinde verilen hüküme kadar geçen sürenin önemli olduğu gösterilirken, oldukça yüksek ceza alma ve kaçma ihtimaline de vurgu yapıldı.
CMK 102 ile gelen tahliyelerin tartışıldığı bir ortamda, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi de aynı şekilde tartışma yaratacak bir yorumda bulundu.
SÜRE HÜKÜM KURULANA KADAR
Tutukluluk süresini, hüküm kurulana kadar olan süreyi baz alarak hesaplayan mahkeme, hazırlık soruşturmasında gözaltına alınarak tutuklanan sanığın, ilk derece mahkemelerinde verilen hükümle birlikte tutukluluk süresinin bittiği yorumunda bulundu.
Hüküm kurulduktan sonra Yargıtay’a itiraz edilip, temyiz başvurunda bulunulduğu ve sürecin uzadığı belirtilirken, mahkeme 'bu beni ilgilendirmez. Ben sanıkla ilgili hüküm kurmuşsam, o andan itibaren tutukluktaki süre kesilmiştir' yorumu yaptı.
Karara neden olan başvuru da itiraz üzerine yapılmıştı. İlk derece mahkemesinde verilen karar temyize götürülmüştü ancak Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi bu süreci dikkate almadı ve 'hüküm kurulduktan sonra bu yasa uygulanamaz' değerlendirmesinde bulundu.
KAÇMA İHTİMALİ DE GEREKÇE
Mahkemenin bir diğer ret gerekçesi de, sanıkların alacağı cezanın oldukça fazla olacağı ve kaçma ihtimallerinin yüksek olması oldu.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, ''suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak'', ''kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak'' ve ''yağma'' gibi suçlardan yargılanan 5 kişinin, yürürlüğe giren CMK'nın 102. maddesi uyarınca yaptıkları tahliye başvurusunu reddetti.
Kararın gerekçesinde, ''Mahkememizce CMK 102'deki tutukluluk süresinin soruşturmadan ilk derece mahkemesinin kararına kadar geçen süreyle sınırlı olduğu ve sanıkların tutukluluğunun mahkeme tarafından mahkum edilmeleri nedeniyle aldıkları ceza miktarı nazara alınarak kaçma ihtimaline binaen usulüne uygun hapsedilme olarak kabul edildiğinden taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir'' denildi.
''İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR HÜKÜMDÜR''
Hakkında ilk derece mahkemelerince mahkumiyet hükmü kurulan fakat cezaları henüz kesinleşmeyen sanıklarla ilgili olarak ''hükümözlü'' kavramına yer verildiği anımsatılan kararda, Yargıtay'da geçen inceleme süresinin CMK'nın 102. maddesi kapsamında tutukluluk olarak değerlendirilmediği gibi hükümözlü bu kişilerin tutukluluklarının Yargıtay'da CMK'nın 108/1. maddesinde belirtildiği şekilde en geç otuzar günlük süreler itibariyle incelemeye alınmasına ilişkin ne Yargıtay Kanunu'nda ne de CMK'da bir hüküm bulunmadığı düşünüldüğünde, ilk derece mahkemesinde karar verildikten sonra temyiz aşamasında geçen tutukluluk süresinin CMK'nın 102. maddesinin kapsamında değerlendirilemeyeceği vurgulandı.
CMK'nın 102. maddesindeki tutukluluk süresinin CMK'nın 223/1. maddesiyle de birlikte değerlendirilmesi gerektiği ifade edilen kararda, bu maddede ilk derece mahkemesince verilen kararın hüküm olduğunun açıkça belirtildiği kaydedildi.
Kararda, kişinin aynı zaman diliminde aynı yerde birden fazla suç işlemiş olduğu veya suçu değişik zamanlarda işlemiş olsa bile aynı soruşturma kapsamında ve aynı iddianameyle dava açılmış olduğu durumlarda veya karmaşık davalarda birden fazla suçtan tutuklu yargılanması halinde -birleşen dosya ve farklı tarihli tevfik müzekkereleri yok ise- CMK'nın 102/1-2. maddeleri kapsamında tutukluluk değerlendirmesinin tek süre olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.