Türk uçağını vuran Suriye'ye nasıl bir bedel ödetilecek. Şimdi kamuoyu bu sorunun yanıtını merak ediyor.
Abone olSuriye Türk uçağı olduğunu bile bile uluslararası suda uçağımızı vurdu. Peki şimdi ne olacak? Bir çok kişinin tüylerini diken diken eden "savaş" senaryoları gerçek mi olacak? Ankara, Suriye'ye bu olayın bedelini nasıl ödetecek?
Suriye’nin silahsız bir Türk savaş uçağını uluslararası havacılık kurallarını hiçe sayarak düşürmesi ile yakın siyasi tarihin en ciddi krizini yaşayan Ankara, olayın ardından tüm dünya tarafından merakla beklenen politikasını belirledi:
-“Bu olay bir savaş nedeni olmayacak ama cezasız da kalmayacak.”
Hürriyet'ten 'in haberine göre, Bu netlikte bir politikaya ise Suriye’nin “Kazaydı. Biz Türk uçağı olduğunu sonradan öğrendik” açıklamasının tamamen yalan olduğunun ortaya çıkması ile varıldı. Çünkü Suriye, uçağın aslında o sırada Türkiye’ye ait olduğunu çok net biliyordu.
SURİYE ÖZÜR BİLE DİLEMEDİ
Türkiye, bu zorlu süreçte Suriye’nin özür dilememesi ve sadece üzüntülerini iletmesini de dikkatle not etti. Türk yetkililere göre, Suriye’de bu emri veren görevlilerin cezalandırılması yönünde bir adım atılmaması da Ankara’nın not ettiği unsurlar arasında yer aldı.
TÜRKİYE YANLIŞLIKLA SURİYE UÇAĞINI VURUR MU?
ÇILGIN BİR SÖYLEM?
DİĞER SAYFADA...
[PAGE]
BEŞAR ESAD BU ÇILGINLIĞI NİYE YAPTI?
Türk savaş uçağının Suriye tarafından vurulduğu günden bu yana önemli sorular zihnimizi işgal ediyor. En önemli üç soru şöyle;
1-Türk uçağının orada işi neydi?
2-Türkiye Suriye'ye bunun bedelini nasıl ödecek?
3-Suriye bu çılgınlığı niye yaptı?
Bu soruların yanıtlarını kısmende olsa Hürriyet yazarı 'un köşesinde bulduk. İyk soruyla başlayalım.
UÇAĞIMIZIN ORDA İŞİ NEYDİ?
BDP'lilerin de yüksek sesle dile getirdiği bu sorunun yanıtını Taha Akyol kısa ama öz olarak ortaya koyuyor.
Diyor ki;
"Evvela Türkiye’nin petrol terminali olan Ceyhan için İskenderun Körfezi ve Doğu Akdeniz son derece önemli bir güvenlik sahasıdır. Yüzbaşı Gökhan Ertan ve Teğmen Hasan Aksoy’un yönetimindeki uçak özel bir kasıtla kalkmamıştır. Bu uçuşlar eskiden beri yapılmaktadır ve yöreyle ilgili hava savunma sistemlerimizi kontrol eden radarlar bu uçuşlarla test edilmektedir."
BİZ DE YANLIŞLIKLA DÜŞÜRÜR MÜYÜZ?
Peki Türkiye bundan sonra ne yapacak?
Suriye'ye nasıl bir bedel ödetilecek?
Savaşa girmek öncelikle Türkiye'ye zarar vereceği için ne yapılacak?
Bu soruların yanıtını da Taha Akyol'dan okuyoruz;
"Suriye’nin uçak düşürmesinin savunulabilir tarafı yoktur. Özür dilemek ve tazminat ödemek zorunda kalacaktır. Uluslararası hukukta yazılan budur. Ama siyasi olarak olay bitmeyecektir.
Özür ve tazminat, bu saldırının asgari yaptırımıdır. Bunun ötesi vardır, hiçbir devlet böyle bir şeyi cezasız bırakmaz!
Ne yapar mesela? Tabii zamana, cezalandırma için ortaya çıkacak fırsata ve planlamaya bağlı... Eski Dışişleri Bakanı İlter Türkmen, “Siz de yanlışlıkla bir Suriye uçağını düşürürsünüz” dedi mesela... Ya da başka bir şey, şimdiden kestirilemez."
SURİYE BU ÇILGINLIĞI NİYE YAPTI?
Bir iç savaş ile kıvranan, uluslararası arenada hiç bir desteği kalmayan Beşar Esad, Türk uçağını neden vurdurdu?
Tabloya baktığımızda bu yapılan hareket hiç de akıl karı değil...
Peki öyleyse Suriye'nin bundan çıkarı ne olabilir?
Taha Akyol bu konuda önemli bir noktaya parmak basıyor;
"Suriye de bir uçağımızın birkaç dakikalık sınır ihlalini “fırsat” sayarak Türkiye’yi cezalandırmak mı istedi? Yanlışlıkla vurmadıysa amacı başka ne olabilir?
Beşar Esad da bilmektedir ki, Türkiye bir uçağı düşürüldü diye savaşa girecek bir kabile devleti değildir. Esad, savaş tehlikesi olmadan Türk uçağını düşürerek kendi halkına, Türkiye’ye ve herkese güçlülük mesajı vermek istemiş olabilir. Sonra da sürecin gidişatına göre özür ve tazminatla olayı kapatmayı planlamış olması mümkündür."
BATININ OYUNUNA MI GELİYORUZ?
SURİYE NİYE ATEŞLE OYNADI?
AHMET HAKAN'IN YAZISI... DİĞER SAYFADA...
[PAGE]SURİYE BUNU NEDEN YAPTI?
Suriye ile yaşanan kriz Ahmet Hakan'ın köşesini de kaplamış durumda... O da benzer soruların yanıtını arıyor.
Diyor ki;
TELSİZLE uyarmadılar.
- Önleme uçuşu yapmadılar.
- Uçak kaldırıp inişe zorlamadılar.
- İkaz ateşi açmadılar.
Ya ne yaptılar?
Daha ilk saniyesinde “küt” diye vurdular.
Neden?
En mühim soru işte budur.
Peki yanıt ne derseniz?
"Benim bu soruya bulabildiğim yanıtlar şunlar:
BİR: Suriye yönetimi kendi kamuoyuna “yıkılmadım ayaktayım” mesajı vermek istedi.
İKİ: Kendi iç krizini, dışarıya taşırmak ve yaymak istedi.
ÜÇ: Türkiye ile meselesini “insan hakları meselesi” olmaktan çıkarıp “kan davası meselesi”ne dönüştürmek istedi.
DÖRT: Türkiye’ye “muhaliflere destek vermekten vazgeç” mesajı vermek istediler.
BEŞ: “Hava bombardımanına karşı elimde etkili silahlar var” mesajı vermek istediler.
BATININ OYUNU MU?
Suriye'nin yarattığı kriz ile birlikte komplo teorileri de işlemiş durumda. Daha ilk andan itibaren dillendirilen mevzu Türkiye'nin batının oyununa geldiği yönündeydi. Ahmet Hakan da dayanamamış komplo teorilerine Fransız medyasından bir katkıda bulunmuş.
“Oyun” kelimesini bilerek kullandım.
Sözü uzatmadan Fransız medyasında çıkan bir yorumu aynen aktarıyorum:
"Aylardan bu yana Beşar Esad'ın bileğini bükmeye çalışan Batı, Türk uçağının düşürülmesi sayesinde NATO sözleşmesinin 5'inci maddesini bahane ederek Suriye'ye müdahale edebilmek için hukuki bir gerekçe yakaladı".