BIST 9.777
DOLAR 34,16
EURO 38,17
ALTIN 2.920,22
HABER /  GÜNCEL

Ankara silahları kuşanıyor

Ankara soykırım iddialarına yönelik baskıların artması üzerine Erivan ve diasporaya rest çekmeye hazırlanıyor.

Abone ol

Sözde soykırım iddialarına karşı yürüttüğü politikasında kapsamlı değişikliğe gitme kararı alan Ankara, Erivan yönetimi ile Ermeni diasporasına karşı uluslararası arenada hukuki savaş başlatmayı öncelikli gündemi arasına aldı.

26 ARALIK'TA ASİMKK TOPLANTISI

Güvenilir kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Ankara'nın politika değişikliği, geçen 26 Aralık'ta Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün başkanlığında yapılan Asılsız Soykırım İddiaları İle Mücadele Koordinasyon Kurulu (ASİMKK) toplantısı sırasında Dışişleri'nin görüş belirtmesiyle gündeme geldi.

MEVCUT YÖNTEM SONUÇ VERMİYOR MGK

Genel Sekreterliği'nde yapılan, İçişleri, Dışişleri, Adalet, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlıkları, Genelkurmay Başkanlığı, YÖK, üniversiteler ile diğer ilgili kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla oluşturulan ASİMKK'da yapılan değerlendirmelerde, soykırım iddialarına karşı broşür basma, sempozyumlar düzenleme, gazetelere ilan verme gibi yöntemlerin herhangi bir sonuç getirmediği konusunda mutabık kalındı.

İLK SİNYAL TBMM'DE VERİLDİ

Dışişleri yetkilileri ise, 14 Kasım'da Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün TBMM'de bakanlığın bütçesi görüşülürken söylediği, "soykırım iddialarını uluslararası yargıya taşıyabilecekleri" açıklaması doğrultusunda çalışmalar yapıldığını belirterek, Türkiye'nin haklılığının uluslararası bir yargı organının kararıyla onaylanmasının daha doğru bir seçenek olacağı yönünde görüş belirtti.

HAKEMLİK SEÇENEĞİ

Bu kapsamda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (Özellikle Fransa'ya karşı), Lahey Adalet Divanı ve yine Lahey'de "uluslararası tahkim" olarak bilinen Uluslararası Daimi Hakemlik Mahkemesi (UDHM) seçenekleri görüşüldü. Bu seçenekler arasında UDHM daha ağır basmaya başladı.

ARŞİVLER TOPLANACAK

Türkiye, 1915 olaylarının BM Soykırımı Önleme ve Cezalandırma Sözleşmesi hükümleri uyarınca değerlendirilmesini kabul edeceğini açıklayacak ve UDHM'ye başvurulmasını önerecek. Her iki taraf (Türkiye ve Ermenistan) üçer hakem seçecek. Bu hakemler daha sonra tamamen bağımsız ve tarafsız bir başkan belirleyecek. Türkiye'nin elindeki tüm arşivler, Boston'daki Taşnak Partisi arşivleri, Fener Rum Patrikhanesi'ndeki arşivler, Türkiye'de o dönemki yabancı misyonların elinde bulunan arşivler toplanacak. Uzmanlar heyeti, bu arşivlerin doğru olup olmadığına karar verecek.

ADLİ TIP ÇALIŞMASI

Daha sonra yine o döneme ilişkin demografik yapıda bir değişiklik olup olmadığı, yaşanan hastalıklarla ilgili geniş çaplı bir adli tıp çalışması yapılacak. Tüm bu veriler toplanıp üzerinde çalışmalar tamamlandıktan sonra, taraflar dinlenecek ve UDHM kararını vereyecek.

KÖŞEYE SIKIŞIRLAR

Yetkililer, bu durumda Ermenilerin, 1915 yılında sadece "Ermeni oldukları" için soykırıma uğradıkları iddialarını şüphe taşımayacak şekilde ispatlamak zorunda kalacaklarını belirterek, şu değerlendirmede bulundular:

"Ermenilerin elinde bunu kanıtlayacak hiçbir belge yok. Türkiye'nin elinde ise tehcirin meşru müdafaadan kaynaklandığını gözler önüne seren çok kuvvetli belgeler bulunuyor. Bundan dolayı Ermeniler, UDHM'ye sıcak bakmazlar. Ancak Türkiye'nin bu yönde yapacağı atak, Ermenileri ciddi şekilde köşeye sıkıştıracaktır."

Kaynak: Hürriyet