Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'nde öğrenci grupları arasında çatışma çıktı. Silah sesleri duyulan çatışmada bir güvenlik görevlisi silahtan çıkan mermiyle, 3 öğrencinin de başlarına isabet eden taşlar nedeniyle yaralandı.
Abone olAnkara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'nde ülkücü ve solcu öğrenci grupları arasında çatışma çıktı. Okul içinden silah sesleri gelirken bir güvenlik görevlisi silahtan çıkan mermiyle, 3 öğrencinin de başlarına isabet eden taşlar nedeniyle yaralandığı kaydedildi.
Polis olaylara müdahale etmek için fakülte içine girerken çok sayıda öğrencinin gözaltına alındığı belirtildi.
Fakülte'de geçen hafta yaşanan gerilim ve çatışmaların ardından eğitime bir süre ara verilmişti.
Bugün yeniden eğitime başlanmasının ardından yemekhanede sözlü sataşmalarla başlayan gerilimin daha sonra çatışmaya dönüştüğü kaydedildi.
Karşılıklı basın açıklamaları
Fakülte'de yaşanan olayın ardından öğle saatlerinde bir grup öğrenci "Ülkücü hareket engellenemez" sloganlarıyla okul yakınına geldi. Polis, grubun okul önüne gitmesine izin vermedi.
Açıklamayı okulun yakınlarında yapan grup, "Anayasal hakkımız olan eğitim-öğretim hakkımız elimizden alınmaktadır. Davamız milletin davasıdır" dedi. Grup, tekbir getirerek ülkücü yemini etti ve olaysız bir şekilde okul yakınından ayrıldı.
Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'nin önü öğleden sonra sakinleşti.
Sol gruplara mensup öğrenciler ise Türkiye saatiyle 15.00 civarında Yüksel Caddesi'nde bir araya geldi.
Grup adına yapılan açıklamada, kendilerini "ülkücü" olarak adlandıran grubun silahlı saldırısına uğradıkları belirtildi.
Öğrenciler, "Üniversitede çete istemiyoruz", "Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek" sloganları atarken, okula giren çevik kuvvet görevlilerinin silahlı grup yerine kendilerine müdahale ettiğini söyledi. Açıklamanın ardından aralarından seçtikleri temsilciler, Ankara Üniversitesi Rektörü ile görüşmek için okula gitti.
'Hiç gerginlik yoktu'
BBC Türkçe, Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'nde yaşanan çatışma sonrası taraflarla konuştu.
Çatışma sırasında okulda bulunan ve güvenlik gerekçesiyle soyadını vermek istemeyen Tamer, olaylar başlamadan önce fakültenin sakin olduğunu söyledi.
Tamer, okullarında sürekli gerginlikler yaşandığı için ülkücüler yemekhanedeyken solcuların, solcular yemekhanedeyken de ülkücülerin o alanlara girmediğini, aralarında bu şekilde "adı konmamış bir anlaşma olduğunu" aktardı.
Bugün de kendileri yemekhanedeyken sağcıların "arka kantin" olarak adlandırılan kantinde olduklarını, yemeklerini yedikleri sırada yemekhane önünden 4-5 el silah sesi geldiğini aktardı.
Tamer, İzmir'de yaşanan olayların ardından ülkücülerin arka kantine pankart astığını, kendilerinin de pankart asarak karşılık verdiklerini aktardı.
Dekanlığın geçen hafta okullarını üç gün tatil ettiğini anımsatan Tamer, "Dekanlık iki tarafla da görüştü. Pankartlar indirildi. Çok rahattık. Hiç gerginlik yoktu" dedi.
Okul içinde ve çıkışında her zaman olaylar olduğu için Çevik Kuvvet polislerinin fakülte yakınında sürekli beklediğini ama bugün yerlerinde olmadıklarını ileri sürdü. Tamer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Okul girişinde X-Ray cihazı var. Herkes didik didik aranıyor. Bugün de taciz derecesinde aranarak okula alındık. Böyle bir durumda okula nasıl silah sokuluyor? Polisle işbirliği yapıldığı aklımıza geliyor" dedi.
'Bunlar asılsız iddialar'
Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Sekreteri Derviş Koç ise olayları ülkücülerin çıkarttığı yönündeki söylemleri kabul etmedi ve "Bunlar asılsız iddialar" dedi. Ülkücülerin basında "yanlış tanıtıldığını" savunan Koç, bugünkü olayları da kendilerinin değil, "PKK'lıların" başlattığını ileri sürdü.
1992 yılında Azerbaycan'ın Hocalı kasabasında hayatlarını kaybedenler için okul kantininde Yasini Şerif okuttuklarını, bu sırada bir kısım öğrencinin "Kahrolsun faşizm", "Dil Tarih faşizme mezar olacak" sloganları atarak kendilerine saldırdıklarını ifade etti.
"Ülkücülerin üniversitelerde sağ-sol kavgasının tarafı olmadıklarını" savunan Koç, "Biz, bize saldıran PKK ile mücadele ediyoruz. Okullarda çatışmaya girilmesi gibi bir kararımız yok. YDG-H tarafından Samsun ve Konya'daki ocak başkanlarımız sosyal medyada direk hedef gösteriliyor. Yani biz, saldırı olmadıkça karşılık vermiyoruz " diye konuştu.
Üniversitelerdeki olayları yakından takip ettiğini, bugün de olaylardan sonra Dil Tarih Coğrafya Fakültesi önüne geldiğini belirten Koç, ülkücülere sürekli "itidal çağrısı yaptıklarını" bildirdi.