Siyaset kulislerinde dolaşıma giren bu iddia doğru ise CHP'nin ikinci isminin başı fena sıkıntıya girecek...
Abone ol"Kısa zaman önce iki CHP milletvekili bir AK Parti Meclis yöneticisinin kapısını çaldı. Niçin mi? CHP milletvekilleri AK Parti yöneticisine dediler ki: "Elimizde bir dosya var; Gürsel Tekin'le ilgili... Bize yardım eder misiniz? Basın toplantısı yaparak dosyayı kamuoyuna açıklayın..." AK Partili bu öneri karşısında şaşkına döndü. CHP'nin iç meselesi olarak gördüğü bu konuya karışmak istemedi. Biliyorum inanması güç ama gerçek bu."
Yukarıdaki iddiayı gündeme taşıyan Zaman Gazetesi'nin Ankara Temsilcisi Mustafa Ünal... Ünal'a göre CHP'de tam anlamıyla fırtına öncesi sessizlik yaşanıyor.
Şu satırlar Ankara'nın nabzını tutan Zaman yazarı Ünal'ın:
CHP'de ters giden bir şeyler var... Hayır, Kemal Kılıçdaroğlu'nun yukarıya çıkan merdivenden, binbir güçlükle aşağıya inmeye çalışmasını kastetmiyorum. CHP iki olağanüstü kurultay yaptı ancak sular bir türlü durulmadı.
Küllenmeye yüz tutan Süheyl Batum krizi sadece birisi, dahası var. Ne kadar görmezden gelinse de CHP'de kazan kaynıyor.
Hafta içinde Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu ile 1 saat 40 dakika Halk TV'nin akıbetini konuştu. Aslında siyasi partilerin yasal olarak televizyon kurma imkânı yok. Buna rağmen CHP'nin 'Halk TV' diye bir televizyonu var. Partide yönetim değişikliğinden bu televizyon da nasibini aldı. Önce çalışanların maaşları ödenemedi, daha sonra kapısına kilit vuruldu. 'Halk TV' dosyasının CHP'nin başını çok ağrıtacağını söylemek için özel bilgilere sahip olmaya gerek yok.
CHP'de ters giden bir şeyler değil, çok şeyler var... Bir kısmı kapalı kapılar ardında değil kamuoyunun önünde cereyan ediyor. Kemal Kılıçdaroğlu geçen hafta Arap gazetecilerle bir araya geldi. Bir gazetecinin İzmir milletvekili Canan Arıtman'ın "Arap kadınları gibi olmak istemiyoruz" sözlerini hatırlatması üzerine Kılıçdaroğlu "Canan Hanım'ı o bölgeye göndermemiz lazım. Arap dünyasını tanıması gerek." dedi. CHP'nin hali pürmelalini anlatması bakımından bu bile başlı başına önemli bir örnek.
Partinin önemli ismi patlamak üzere... İsyan halinde. Yüksek sesle konuşmaktan çekiniyor. Bir dost sohbetinde şu söyledikleri kulağıma çarptı: "Kürtler için makul şeyler söylüyorum, hakaret etmiyorum. Bana Kürtçü, PKK'lı diyorlar. Dine saygılı olduğumu söylüyorum, bütün dinî gurupların Türkiye gerçeği olduğunu söylüyorum, hemen yaftayı yapıştırıyorlar; 'içimizdeki cemaatin adamı' diyorlar. Demokrasiden, insan hak ve özgürlüklerinden söz ediyorum, 'AKP'li, AB işbirlikçisi, Amerikan uşağı' diye yıpratmaya çalışıyorlar. Hiç ayrım yapmadan basının tamamıyla iyi ilişki kurmaya özen gösteriyorum, 'Aydın Doğan'ın adamı' damgası vuruyorlar. Bu nasıl siyaset anlamıyorum."
GÜRSEL TEKİN GÜRLEDİ: 13 HAZİRAN'I BEKLEYEN HAİNDİR
Okumak için ikinci sayfaya geçiniz
Bu sözlerin muhatapları içeride, CHP'nin içinde... Gürsel Tekin dün Cumhuriyet Gazetesi'ne açıkça söylemiş: "CHP'nin başarısız olmasını isteyenler, 13 Haziran'ı bekleyenler bu ülkenin vatan hainleridir. '13 Haziran'da CHP başarısız olsun' diyenler, böyle beklenti içerisinde olanlar ne CHP'lidir, ne de demokrattır." Tekin 'vatan haini' gibi ağır ithamı herhalde rakip partiler için söylemiyor. Mesaj doğrudan içeriye... Partinin içine dönük.
CHP'de, CHP'nin başarısız olmasını isteyenler mi var? Evet, var.
Gürsel Tekin'in Yargıtay'daki dosyasının bir an önce sonuçlanması için bazı CHP'lilerin kulis yaptığını bilmeyen yok. Hatta bunlardan birisi de son dönemde tartışmaların odağındaki isim...
Kısa zaman önce iki CHP milletvekili bir AK Parti Meclis yöneticisinin kapısını çaldı. Niçin mi? CHP milletvekilleri AK Parti yöneticisine dediler ki: "Elimizde bir dosya var; Gürsel Tekin'le ilgili... Bize yardım eder misiniz? Basın toplantısı yaparak dosyayı kamuoyuna açıklayın..." AK Partili bu öneri karşısında şaşkına döndü. CHP'nin iç meselesi olarak gördüğü bu konuya karışmak istemedi. Biliyorum inanması güç ama gerçek bu.
Yüzüne televizyonlardan aşina olduğunuz CHP milletvekili, bir parti yöneticisi hakkında özel bilgileri elektronik posta yoluyla sağa sola servis ediyor. Yine parti içinde Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanında yer alan bazı isimlerin CHP'li olmadığına ilişkin propagandalara rastlamak mümkün.
İsmi öne çıkan bir başka CHP'linin, Kılıçdaroğlu'nun ziyaret ettiği yerlerin örgüt yöneticilerini arayarak "Sakın rüzgâra kapılmayın, hesabınızı 13 Haziran'a göre yapın" dediğini bile duydum. Gürsel Tekin de haberdar olmalı ki "13 Haziran'ı bekleyenler vatan hainidir." dedi.
CHP, Kürt meselesini Kemal Kılıçdaroğlu'nun da katılımıyla hafta sonu Van'da masaya yatıracak. Bu toplantıya bile parti içinden farklı anlamlar yükleyenler olacağına adım gibi eminim.
CHP'de ters giden bir şeyler değil çok şeyler var aslında... Takım oyunu yok, herkes kendine oynuyor. Kılıçdaroğlu'nun şaşkınlıklarının da gaflarının da sebebi bu. Hava döndü, CHP'de rüzgâr tersten esiyor.
ÖNCEKİ HABERLER
