Meclis yılbaşı tatilinde ama yarın eski DTP'lilerin zorla ifadesinin alınması gündemde. Kriz her an bir depreme dönüşebilir..
Abone ol
ZÜBEYİR KINDIRA
İNTERNETHABER
ANKARA- TBMM bütçe maratonunun tamamlayıp, 11 günlük tatile girdi. Ancak, siyaset tatili yarın ve öbürgün eski DTP'lilerin zorla ifadelerinin alınmasına ilişkin işlem nedeniyle kesilecek. Ankara gündemi, yarın Ahmet Türk, Aysel Tuğluk ve Emine Ayna'nın, Çarşamba günü de Selahattin Demirtaş ve Sabahat Tuncel'in ifadelerinin alınmasına ilişkin polis marifetiyle mahkemeye götürülme işleminin yapılması ile sarsılacak. Çünkü, eski DTP'liler mahkemeye gitmemekte kararlı. Mahkeme emrini yerine getirmek zorunda olan polis ise zorla götürmeye kararlı. Kriz kapıda, henüz bir çözüm yok. Gözler TBMM Başkanı'nda. Ara çözüm arayışları henüz sonuç vermedi.
KRİZİN DETAYLARI
1994 yılındaki Leyla Zana'ların TBMM'den zorla alınıp götürülmesi ile ilgili olay ile bugün yaşanan kriz farklı. O tarihte haklarında fezleke olan milletvekillerinin dokunulmazlıkları TBMM tarafından kaldırılmıştı. şimdi bir dokunulmazlık kaldırılma işlemi yok.
SEÇİLMEDEN ÖNCE
Bu 5 vekil hakkında dokunulmazlıklarının kaldırılması işlemi yok. Ancak,bu milletvekilleri hakkında Milletvekili seçilmeden önce soruşturmasına başlamıştı. Böyle bir durumda, Anayasanın 14. maddesi kapsamanı giren suçlarla ilgili mahkeme dokunulmazlık zırhına bakmadan dava sürecini yürütüyor. Buna ilişkin olarak da TBMM Başkanlığı'na bir bilgi gönderiyor. Eski DTP'liler için bu bildirim Köksal Toptan döneminde yapılmıştı.
MAHKEME EMRİ KESİN
Eğer bu vekiller aynı suçu seçimden sonra işlemiş olsanalardı dokunulmazlık zırhı içinde olacaklardı. haklarında fezleke düzenlenip, TBMM Başkanlığı'na gönderilecek ve dava süreci askıya alınacaktı. Ama bu dosyalarla ilgili dokunulmazlık zırhı bulunmuyor. 11. Ağır ceza mahkemesi bu durumu TBMM'ye bildirmişti.
HANGİ MADDE ?
CMUK 145/146 zorla getirmeyi düzenliyor. Hakkında tutuklama kararı verilmesi veya yakalama emri düzenlenmesi için yeterli nedenler bulunan veya 145. maddeye göre çağrıldığı halde gelmeyen şüpheli veya sanığın zorla getirilmesine mahkeme karar verebiliyor. DTP'liler hakkında da bu işlem yapıldı.
ÇÖZÜM GİRİŞİMİ OLMADI
İşlemin engellenlenebilmesinin bilinen en kesin yolu Anayasa değişikliği. Kriz aylar öncesinde gündeme geldiğinde TBMM Anayasa Komisyonu Anayasa'nın 14. maddesinin somutlaştırması veya radikal bir değişiklik ile infazın ertelenmesi gibi bir yasal değişiklik yapılabileceğini önerdi. Ancak bu konuda hükümet ve yasama organında herhangi bir girişim olmadı.
NE OLABİLİR?
Aslında yarın ve öbürgün milletvekillerinin mahkemeye gitmesi halinde yalnızca ifadelerini verip, salıverilebilirler. Tutuklama olmadığı takdirde, ifade verme ile kriz aşılabilir.
Ancak, yargılama süreci bitince; kesin tutuklama ve hüküm giyme kararı verilir ve yargıtay aşaması da tamamlanıp karar kesinleşince milletvekillikleri düşüyor. Bunun için 84. madde devreye giriyor ve Meclis kararıyla değil doğrudan yargı kararı ile üyelik düşüyor. Kesin karar TBMM'ye bildirilince işlem hukuken tamamlanıyor.İnfaz o tarihten itibaren gerçekleşiyor.
İFADEYE GİDİLECEK Mİ?
Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk DTP'nin kapatılmasının ardından getirilen siyaset yasağı sonrası dokunulmazlıkları düşeceği için ifade vermeye gideceklerini açıklamıştı. Ancak gerekçeli karar henüz yayınlanmadı. Bu durumda dokunulmazlıkları devam ettiği için Türk ve Tuğluk kararı yeniden değerlendiriyor. Gitmeme kararı alabilirler.
DTP'nin eski eşbaşkanı Emine Ayna, Selahattin Demirtaş ile Sabahat Tuncel, ise ifade vermeye gitmeyeceklerini kesin olarak açıklamış durumda..
MECLİS'E Mİ SIĞINACAKLAR?
İfadeye gitmeyen milletvekilleri polis marifetiyle mahkemeye götürülecek. Ancak milletvekileri direnmeye kararlı. Gitmeme kararının arkasında olduklarını söyleyen Demirtaş, "O tarihte Diyarbakır'da olacağım. Kapımıza dayanabilirler ama gitmeyeceğim. Bizi sürükleyerek götürebilirler" dedi. TBMM'ye sığınma durumunda ise polisin TBMM içine girip, bu vekilleri zorla götürmesi yeni bir kriz ve tartışmalara yol açacak.
ÇÖZÜM ARANIYOR AMA
TBMM Başkanlığı'nın ortaya çıkabilecek 'nahoş' görüntüleri engellemek için girişimde bulunabileceği konuşuluyor. Gözler şimdi TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'de. Şahin, geçen hafta içinde bu konuda ne tür bir girişim yapabileceğini belirleyebilmek için mahkeme kararını Anayasa Komisyonu'na gönderip, görüş istemişti. Bu konuda muhalefet 'yargı kararı tartışılıyor' diye itirazda bulunurken, Anayasa Komisyonu, "Zorla götürmeyi engellemek mümkün değil' şeklinde bir rapor hazırlayarak, TBMM Başkanına bildirmişti.